Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

Prof. Dr. E. Murat Tuzcu

murat.tuzcu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’de her 3 kişiden birisinde yüksek tansiyon var. Ancak yüksek tansiyon hemen ilaca başlanılması anlamına gelmiyor. İlk yapılması gereken sağlıklı hayat tarzıyla kan basıncını normale çekmeye çalışmak

Her yıl 17 Mayıs, kan basıncını kontrol ederek inme, kalp ve böbrek yetersizliği gibi önlenebilir hastalıklarla mücadelenin öneminin vurgulandığı, korunma ve tedavi yollarının tartışıldığı Dünya Hipertansiyon Günü’dür.
Hipertansiyon eski Yunanca üstü, ötesi demek olan hiper ve Fransızca gerilim anlamına gelen tansiyon kelimelerinden geliyor. Türkçesi yüksek kan basıncı. Ama halk arasında kısaca tansiyon deniyor. “Tansiyonum var”, “tansiyon ilacı” gibi sözler, galat-ı meşhur diyebileceğimiz, yanlış da olsa yaygın kabul görmüş ve sık kullanılan sözlerdir.

Haberin Devamı

1- Tansiyon nedir?

Kan basıncı kalp ile damarların etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Sol kulakçık kasılıp kanı pompalayarak atardamarlara atar. Damarlar boylarına ve esnekliklerine göre bir direnç gösterirler. Bu etkileşim sonunda atar damar duvarının hissettiği basınca kan basıncı denir. Damarın içine yerleştirilen hassas bir aletle ölçülecek olursa basıncın her milisaniye değiştiği görülür. Kalbin sol alt odası kasılarak içindeki kanı aort damarına atarken basınç hızla yükselir. Bu çıkışın en yüksek noktası halk arasında büyük tansiyon denilen sistolik kan basıncıdır. Kalbin kasılması bitince basınç düşmeye başlar. Ta ki bir noktaya kadar. Kalbin kasılmadığı zaman da damarların içinde her an kan olduğu için basınç belli düzeyin altına inmez. Bu düzeye küçük tansiyon, tıbbi adıyla diyastolik kan basıncı denir.
Nasıl boyumuzu ölçerken santimetre , ağırlığımızı için kilogram birimini kullanıyorsak, kan basıncımız için kısaca mmHg olarak yazılan milimetre cıva birimini kullanıyoruz. Her ne kadar halk arasında “tansiyonum 15e 9” gibi yuvarlanarak ifade edilse de, doğrusu “kan basıncım 150/90 mmHg” demektir. Bu yolla 154/94 ü 146/86’dan ayırd etmek mümkün olur .

2- İdeal kan basıncı

Hipertansiyon  günü

Kan basıncı, tedavide yol gösterici olması için ideal ile evre 3 arasında basamaklara ayrılarak değerlendirilir. Tansiyon yükseldikçe beyin, kalp böbrek gibi organların hasarlanma riski de artar.

Haberin Devamı

Boy, kilo, kan şekeri gibi biyolojik bir değer olan kan basıncını da normal ve anormal diye ayırmak pek kolay değildir. Uzmanlar, yıllarca izlenen çok sayıda insandan elde edilen verilere dayanarak uzun ve sağlıklı bir yaşam için en ideal kan basıncı düzeyini belirlemeye çalıştılar.
Kan basıncı 120/80 mmHg düzeyini aştığı zaman, sağlık sorunlarının daha sık görüldüğünü saptadılar. Örneğin, kan basıncı 135/95 mmHg olan bir kişinin yıllar içinde kalp krizi ve inme geçirme riskinin, 115/75 mmHg olan birine göre iki kat artmış olduğunu gördüler. 120/80 in altındaki değerleri ideal kabul eden uzmanlar, kan basıncı yükseldikçe riskin de tedrici olarak arttığını hesaba katarak yüksek tansiyonu farklı sınıflara ayırdılar.
Burada hemem eklemem gereken çok önemli bir uyarı var. İdeal kan basıncının 120/80 mmHg olması, bu düzeyin üstündeki herkesin ilaçla tedavi edilesi anlamına gelmiyor. Ayrıca, yüksek tansiyonun ilaçla tedavisinde mutlaka bu düzeyin hedef alınması gerekir anlamına da gelmiyor. İlk yapılması gereken sağlıklı bir hayat tarzıyla kan basıncını normal sınırlara çekmeye çalışmaktır.

Haberin Devamı

3- Hayati organları etkiliyor

Doktorun hastasına bir tedavi uygulamadan önce iki soruya cevap vermesi gerekir. Bu sorulardan en az birinin cevabı evet olmalıdır. Birincisi, “Yapacağım tedavi hastamın şikâyetlerini giderecek mi?” sorusudur. Çoğu tansiyon hastası için bu sorunun cevabı “Hayır!”dır. Çünkü, yükselen kan basıncı hastaların büyük çoğunluğunda hiç bir şikâyete yol açmaz, belirti vermez. Bu nedenle birçok hasta verilen ilaçları düzenli kullanmaz.

İkinci soru, “Yapacağım tedavi hastamı önemli bir sağlık sorununa ve ölüme karşı koruyacak mı?”dır. Kan basıncı yüksek olan bir çok kişi için bu sorunun cevabı kuvvetli bir “Evet”tir. Çünkü, sessiz katil olarak bilinen yüksek tansiyon, yıllar içinde başta kalp ve damarlar olmak üzere, beyin ve böbrekleri tahrip eder. Belirtiler ortaya çıktığında atı alan Üsküdar’ı geçmiştir. Çare, zamanında tedbir alıp kan basıncını kabul edilebilir sınırlarda tutmaktır.

Kalbin dolması güçleşirse

Düzenli olarak ağırlık kaldıran bir kişinin kol kasları kalınlaşır ve sertleşir. Kalp kası da normalin üstünde bir basınca karşı çalışmak zorunda kaldığı zaman yavaş yavaş kalınlaşır, esnekliği azalır. Böylece gevşeme kabiliyeti azalan kalbe kan eskisi kadar rahat dolamaz. Böylece artan basınç kanın geldiği akciğerlere yansır, nefes almak güçleşir. Teşhis kalp yetersizliğidir.

Eskiden kalp yetersizliğinin sadece kalbi kasılması zayıfladığı zaman ortaya çıktığını sanırdık. Halbuki şimdi bu hastaların yarısında kasılmada bir problem olmadığını, sorunun kalbin esnekliğinin azalmasına bağlı dolma güçlüğü olduğunu biliyoruz. Tansiyon hastası olan bir kişinin kan basıncı tedaviyle kontrol altında tutulursa kalp yetersizliği riski ciddi olarak azaltılabilir.

Damar sertliği

Kalp krizlerinin, beyne, bacaklara ve diğer organlara giden damarların tıkanmasına neden olan damar sertliğine yol açan etkenlerden biri de yüksek tansiyondur. Diğer risk faktörleriyle beraber olunca olumsuz etkisi katlanarak artar.

İnmenin baş nedeni

Tansiyon yükseldikçe ve tedavisiz kaldığı süre uzadıkça inme tehlikesi büyür. Kan basıncındaki hafif artışlar bile inme riskini yükseltir. Bir grup bilim insanının büyük tansiyonu 130 - 140 mmHg, küçük tansiyonu 80 – 90 mmHg arasında olan yaklaşık yarım milyon insan üstünde yaptığı bir araştırma bu konuya ışık tutuyor. Yüksek normal veya yüksek tansiyon öncesi diye adlandırılan bu grupta bulunan genç ve ortayaştaki insanlarda inme riskinin neredeyse ikiye katlandığının saptandı. Bu durumda ülkemizde bu durumda milyonlarca insan olduğu, ve bunların hemen hepsinin tehlikeden habersiz yaşadığı düşünülürse ne büyük bir halk sağlığı sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu anlaşılır.

Böbrek yetersizliği

Diyaliz ünitelerini dolduran hastaların çoğunun böbreklerinin iflas etmiş olması 2 nedenden birine bağlıdır. Ya yüksek tansiyon ya diyabet hastasıdırlar. Birçoğunda iki dert birden vardır.

Böbrek yetersizliği hafif olduğu zaman bile ciddi bir sorundur, ömrü kısaltır. Araya giren başka bir hastalık, ameliyat, çeşitli ilaçlar hafif böbrek bozukluğunu kötüleştirir. Böbrekleri iyi çalışmayan kişilerde, kendi başına hayati tehlike oluşturmayan hastalıklar ciddi sorunlar yaratabilir.

İkisi de önlenebilir olan, çoğu zaman el ele giden yüksek tansiyon ve diyabetin sıkı bir biçimde tedavi edilmesi böbreklerin sağlıklı kalmasını sağlar. Daha iyisi, çocukluktan itibaren sağlıklı bir hayat tarzına bağlı kalarak bu dertlerin oluşmasını önlemektir.

4- Türkiye ne durumda

Hipertansiyon  günü

Bu grafikte Türkiye’de farklı yaş gruplarında yüksek tansiyonu olan erkek ve kadın sayısı görülüyor. Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneğinin 2008’de yaptığı araştırmaya dayanarak yapılan hesaplamalara göre, ülkemizde 48 milyon 250 bin olan 18 yaş üzeri nüfusun yüzde 38’i, yani 18,5 milyon kişi yüksek tansiyon hastası. Hastalık kadınlarda daha sık.

Yüksek tansiyon başta gelen halk sağlığı sorunlarımızdan biridir. Her gün kaç inmeye ve ölüme yol açtığını, diyalize mahküm olan hastalardan kaçının esas derdinin tansiyon olduğunu bilmiyoruz ama bu rakamların çok yüksek olduğunu tahmin edebiliyoruz.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nce 2003 ve 2008’de 26 ilde yaklaşık 5000 kişi üzerinde yapılan araştırmalar ülkemizdeki durum hakkında fikir veriyor. Her 3 yurttaşımızdan birinin tansiyonu yüksek. İlk taramada kan basıncı normal olan her 5 kişiden birinde ikinci taramada yüksek tansiyon saptandı.
İki araştırmadan elde edilen verilerden 5 yılda iyi yönde değişiklikler de olduğu anlaşılıyor. 2008 verilerine göre yüksek tansiyonu olanların yarısından biraz fazlası durumlarının farkında, yarıya yakını ilaç kullanıyor ama tüm tansiyon hastalarının üçte birinde bile kan basıncı kontrol altında değil. Bu rakamlar 2003’e göre biraz daha iyi ama daha almamız gereken çok yol var.