Prof. Dr. Erol Ulusoy

Prof. Dr. Erol Ulusoy

erolulusoy@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ticarette güven ilişkisinin istismarı sık sık yaşanıyor. Hacizi boşa çıkarmak için malını mülkünü akrabası üzerine geçirenler çıkıyor. Alacaklılardan mal kaçırma amacıyla yapılan işlemler iptal edilebilir. Nasıl mı?

İhsan Amca’nın tonton eşi Zeynep Teyze, geçen hafta tekstil sektöründe ticaret yapan yeğeninin nasıl oyalanıp alacaklarının üstüne yatıldığını anlamıştı.

Ben de ona, bilerek “alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle mevcudu azaltmak suçu” diye bir suç olduğundan bahsetmişim. Fakat Zeynep Teyze, faydacı ve sonuç odaklı karaktere sahip.

Haberin Devamı

Hemen seslenmişti: “İyi ama borçlunun cezalandırılması ile alacak tahsil edilmiş olmuyor, alacağımızı nasıl alırız, bir yolu yok mu?”

Ben de koşulları varsa, “tasarrufun iptali” diye bir kurum olduğunu, yeğeniyle gelirse açıklayacağımı söylemiştim.

Güvenin istismarı

Geldiler... Yeğenin adı “Berkay”, yıllardır deri sektöründe çalışıyor, ihracatçı firmalara fason ürün üretiyor.

Ticareti hep güven ilişkisine dayalı yapmış, güveninin istismar edilmesinden birçok alacağı kalmış. Moralleri bozuk. Öyle ya, sen yıllarca alın terinle ticaret yap, iş yaptıklarına güven, veresiye mal sat.

Sonra bir bak, borçlu konkordato ilan etmiş ve ilandan önce bütün malını mülkünü eşinin ve çocuklarının üzerine akrabalarına geçirtmiş, yapılan hacizler hep boş çıkıyor.

İşte burada, kötü niyetli olarak alacaklılardan mal kaçırma amacıyla yaptığı işlemler, satışlar iptal ediliyor.

Berkay hemen atılıyor, borçlusu Bodrum’daki yazlığını, Zeytinburnu’ndaki deri mağazasını oğlunun üzerine geçirmiş. İşte burada Berkay, borçlunun tapuda yazlığını, mağazasını oğluna satış gibi gösterdiği işlem iptal ediliyor.

Hemen söyleyeyim, satış işleminin iptaliyle yazlık ev, mağaza tekrar borçluya geçmiyor. Doğrudan icra kanalıyla açık artırmayla satılıp elde edilen ihale tutarından alacaklının alacağı ödeniyor.

Davanın kime karşı açılacağı da tasarrufun iptali davalarında önemli, Berkay. Dava hem mallarını kaçırma amacıyla başkalarına devretmiş borçluya hem de devralanlara karşı açılıyor.

Haberin Devamı

Güveni istismar edip mal kaçırana ne olur

Tasarrufun iptali davası

Yani sen tasarrufun iptali davasını hem mallarını oğluna devretmiş borçluya hem de devralan oğluna açmalısın. Ama devralan oğul, iyi niyetli bir başkasına tekrar gerçek satış yapsaydı, bu iyi niyetli kişiye karşı dava açılamayacaktı.

Daha doğrusu, onun iyi niyeti korunacak ve iptal edilen işlem, onun malı satın alması işlemi olmayacaktı. Berkay kardeşim, senin alacakların iptale konu devir işlemlerinden önce doğmuş olmalıdır.

Tasarrufun iptaline konu olacak işlemler, alacak doğmadan önce doğmamışsa, kural olarak onlar alacaklıdan mal kaçırma amacıyla yapılmamıştır diye kabul ediliyor.

Güveni istismar edip mal kaçırana ne olur

Aciz vesikası...

Berkay kardeşim, ‘tasarrufun iptali’ açman için elinde geçici veya kesin aciz vesikasının bulunması gerekli. Aciz vesikası; borçlunun borçlarını ödeyemeyeceğine ilişkin vesika.

Aciz vesikasını iflas idaresi düzenler. Ama diyelim henüz borçluya karşı iflas yoluyla takibe geçmedin, icra dairesinden mallarının haczini istedin. Senin olayında icra dairesinin borçlunun haczedilecek malı bulunmadığını tespit ettiği zabıt belgesi var ya, işte o yeterli. İcra dairesinin düzenleyeceği borçlunun haczedilecek malı bulunmadığına ilişkin belge de geçici aciz vesikası kabul edilir.

Haberin Devamı

İcra takibine geçmeden bu belgenin düzenlenmesi mümkün değil. İcra takibinin kesinleşmiş olması ya da takiben açılacak davanın sonucunun beklenmesi de gerekecektir.

Bilezik, ‘olağan hediye’, iptal edilemez ama ‘ev’ öyle değil...

Berkay kardeşim, satış dışında hangi işlemlerin tasarrufun iptaline konu olacağını sorarsa, kısaca ve öz şunları söylerim:

Olağan hediyeler ve bağışlamalar iptal edilmez. Mesela borçlu yeğeninin düğününde 30 gram bir burma bilezik takmışsa, bu olağan bir hediyedir, bağışlamadır, iptal edilmez.

Ama Bodrum’daki yazlığını hediye etmiş olsaydı, bu olağan bir hediye olmadığından iptal edilirdi. Ama yine burada da hediyenin tarihi önemli. Haciz ve iflastan önceki iki yıldan daha eskiler tasarrufun iptaline konu olmaz.

Zeynep Teyze bu sefer hemen soruyor: “Borçlu, mal kaçırma amacıyla görünüşte satış gibi gösterip bağışlama yapmışsa ne yapalım? Yazlığın değeri 2 milyon TL olmasına rağmen 500 bin TL’ye satmışsa ne yapalım?”

Merak etme Zeynep Teyze, icra ve iflas kanunu diyor ki: Bazı kişilerle yapılan işlemler vardır ki ben onları bağışlama olarak kabul eder ve iptale tabi tutarım.

Örneğin, karı ve koca ile alt ve üst soyu, yani anne, baba, anneanne, büyükbaba, çocuklar, torunlara yapılan satışlar bağışlama olarak kabul edilir. Kardeşlere, yeğenlere, kayınbaba, kayınvalide, kayınbiraderlere, görümceye yapılan satışlar da öyle.

ÇOK UCUZA SATIŞ VARSA

Hani bana sordun ya Zeynep Teyze, borçlu mallarını değerinin çok çok altında satmışsa ne olacak diye, işte ona da kanun şöyle çözüm getiriyor: Satışın yapıldığı sırada, satılanın gerçek değerinin pek altında bir fiyat kabul edilmişse, bunu da ben satış değil, bağışlama sayarım ve iptal edilebilir diyor kanun.

Berkay araya girip, “Ya borçlu aslında hiç borcu olmamasına rağmen, danışıklı dövüş yaparak borçluymuş gibi senet düzenleyip tanıdıklarına vermişse, onlar da senedi icraya koyup, gerçek alacaklılardan önce bu senetleri tahsil ederlerse ne olacak?” Haklısın Berkay, bu yöntem de kötü niyetli borçluların başvurdukları bir yöntem. Örneğin ticaret yaptıkları ve kendileri gibi dürüst olmayan bir başkasıyla anlaşıp, sanki ona 5 milyon TL borcu varmış gibi, görünüşte gerçek, gerçekte sahte bir çek düzenleyip verir. Borçlunun bankadaki 5 milyon TL’si de bu sahte çeki ibraz eden, danışıklı dövüş yapan işbirlikçiye ödenir. Gerçek alacaklıların çekleri ise karşılıksız çıkar.

Enseyi karartmayalım

Burada borçlunun mal varlığını azaltıcı sahte bir çek düzenlenmesi söz konusu. İşte alacaklıların zararına gerçeğe aykırı bir şekilde mal varlığını azaltıcı işlemler de tasarrufun iptaline konu olabilir, Berkay.

Zeynep Teyze ve yeğeni Berkay’a son sözüm şu oldu: Hukuk sistemimiz herkesin iyi niyetli olduğundan hareket eder ama kötü niyetli kişilere karşı da iyi niyetlileri koruyucu kurallar koyar. Bu sebeple, olumsuz bir şey olduğunda enseyi karartmayalım, haklarımızı koruyan kuralların neler olduğunu iyice araştıralım ve kullanalım.