VÜCUTTAN GELEN UYARILARA DİKKAT

18 Nisan 2013

Ülkemizde ağrı nedeniyle çeşitli yollara başvurarak derdine çare arayan, fakat yeterli tedavi olanaklarına kavuşamayan geniş bir hasta nüfusu var. Ağrı çeşitlerini, ağrı bilimi anlamına gelen algoloji branşı inceliyor. Emsey Hospital ’dan Prof. Dr. Nurettin Lüleci, kişilerin ağrıyı küçük ya da büyük demeden önemsemesi gerektiğini vurguluyor: “Ağrı, insan vücudunun hissettiği nahoş bir duygu. Birçok çeşidi var ancak temelde, akut ve kronik ağrı olarak ikiye ayrılır. Akut ağrı hemen oluşur, mesela elinizi bir yere çarptığınızda duyulan ağrıdır. Kronik ağrılarsa geçmez ve süreklilik gösterir. Romatizmal ağrılar, kanser ağrıları, bel ve boyun fıtık ağrıları bunlara örnek.

Psikolojiyi de etkiliyor
Özellikle akut ağrılar, vücuttan gelen bir uyarı olarak karşımıza çıkar. Ancak geçmeyen kronik ağrılar bir hastalıktır. Yani vücut artık sinyal vermekten çıkar ve bu durum kronikleşerek hastalık haline gelir. Kronik ağrıların tedavi edilmesi şart. Bu tür ağrılar, hastanın psikolojisi olumsuz etkilerken sinirlilik hali yaratarak çevreyi de rahatsız eder.

Ozon tedavisi yüz güldürüyor
Tedavi sırasında ilaç kullanımının yanı sıra pek çok yeni teknoloji de tercih edilir.

Yazının Devamı