Reha Arar

Reha Arar

reha.arar@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Büyük Kulüp, son zamanlarda hayatımda eskiye göre daha fazla yer almaya başladı. Kulüp dergisinde de zaman zaman yeme-içme konularını üye dostlarımla paylaşıyorum. İlk defa köşemi ilgiyle okunacağına inandığım, üyelerimiz ve dostlarımızla dolu bir salonda yaptığımız gastronomi söyleşisine ayırdım.

Kulübün ikinci başkanı Metin Baylav, genel sekreter İnal Aydınoğlu ve genel müdür Zerrin Aykut da dahil kalabalık bir misafir topluluğu vardı. Çocukluğunda Etiler’deki evlerinde elle çalışan makarna makinesinde babasının İtalya’dan getirdiği unla, annesinin yaptığı hamurdan makarna yapışı gözümün önüne gelen Elif Edes Tapan, günün konuşmacıları arasındaydı. Tapan, Cordon Bleu Paris’i dereceyle bitirdi, kitaplar yazdı, iş yerleri kurdu, büyüttü sonra da devretti. Şimdi ise sıra öğrendiklerini öğretmeye geldi. Toplantımızın ikinci konuşmacısı ise yine çocukluğundan beri tanıdığım, gezgin Hande Oğuz’du. Onun ağzından İtalya’yı dinlemek büyük zevkti.

Haberin Devamı

BÜYÜK KULÜP’TE İTALYAN RÜZGARI

Elif’in yorumuyla Toscana Bölgesi’nin özünde sade, yerinde ve mevsimindeki malzemelerle yapılan tarifleri dinledik. Kuzey Toscana’ya has Chianina sığırlarından ıspanak ve fasulyeyle servis edilen az pişmiş etler çok popüler. Bölgenin şarküteri çeşitleri dışında bir de ‘pane toscana’ dedikleri ekmekleri var. Tarihi yüzyıllar öncesine dayanan ekmeğin çıkışı, tuz vergisinin çok yükselmesiyle oluyor. Halk, zammı protesto etmek için ekmeği tuzsuz yapmaya başlıyor ve böylece bugünkü ekmekler meydana geliyor. Evde kalmış ekmekleri ve sebzeleri değerlendirerek yaptıkları, bir cins tirite benzeyen ‘pappa al pomodoro’ da denenebilir.

Tapan’ın müthiş anlatımı

Ayrıca sakatat, özellikle de ciğer, güveçte yapılan fasulye yemekleri ve av mevsimindeki çeşitli hayvanlarını pişirmek Toscana mutfağının geleneksel unsurlarından. Benim en sevdiğim ve değişik bulduğum ise sonbaharda kestane unuyla yaptıkları ‘castagnaccio’ oldu. Eminim ki kulübün mutfak şefi İsmail Ceylan, çok yakın zamanda menüye bu lezzetleri de katacaktır.

Elif’in rotasını takip edip, öğle yemeğini Montefioralle’de bağlara karşı yedikten sonra Toscana’da deniz ürünleri yiyerek günü sonlandırmak gerek. Tiren Denizi kenarında uyanıp Archipelago’nun manzarasını seyretmek bir başka güzel duygu oluşturabilir. Çok sık rastlanan Chianti üzümlerinden farklı olan Bolgheri üzümlerinin yetiştiği bağları ziyaret etmek farklı bir deneyim olacaktır.

Haberin Devamı

BÜYÜK KULÜP’TE İTALYAN RÜZGARI

Pinokyo’nun yazarı Carlo Collodi’nin diyarı Lucca’yı görüp Floransa’ya döndüğünüzde, trattoria’da neşeli bir akşam yemeğiyle günü sonlandırabilirsiniz. Tapan’a göre Floransa’nın en güzel taraflarından biri, özellikle akşamüzerleri manzaranın daha güzel olduğu Piazzale Michelangelo’da fotoğraf çekmek. Yazımızın kahramanı Elif Tapan’ın ilk tahsilinin fotoğrafçılık üzerine olduğunu söylemeliyiz.

Gezmek, görmek, öğrenmek ve güzelliklere doymak ne hoş bir duygu. Elif’in bir Karadeniz turunu da bu ruhla yapmasını ve en kısa zamanda bizlere anlatmasını bekliyorum. Eminim ki bizim yaylalarımız, çamlıklarımız o denizlerden daha güzel.