iSTANBUL’UN MADEO’SU

İstanbul’un yükselen yıldızlarından Karaköy, daha kaliteli ve rafine mekanlara beşik olmaya başladı. Öngörüsü yüksek genç girişimciler, geçtiğimiz yıldan beri bu bölgede çalışma halinde. Enteresan olan şu ki, biz bu son derece iyi eğitimli başarı yakalamış işletmecileri açtıkları mekanlardan sonra tanıyoruz. Şahit olduğum son örnek, Madeo.
Çok iyi tahsilli dört genç, yeniden modern Fine Dining bir restaurant clup yaratmışlar. Burayı Paris Rue Charron’daki Pergsing’e benzettim.

İki yıl her gece iki servis yapıyordu. Aperatif yiyecekler, hafif yemekler geç saatlere saatlere kadar devam ediyordu. Hâlâ daha popülaritesini kaybetmedi. Madeo inanıyorum ki mutfağında yapılacak küçük dokunuşlarla, İstanbul yiyecek içecek haritasında önemli bir noktayı yakalayacak.

Reklam sektöründen gelen Hakan Dikmen, son günlerde adından çok bahsedilen ödüllü film yapımcısı Doruk Acar, iş adamı Mert Gocay’la birleşerek bu kuruluşun temellerini
atarken, müzik dünyasının duayenlerinden Kerem Onger’i de aralarına almışlar. Mutfak, yıllar önce Swiss Otel’den tanıdığım, özellikle Akdeniz Mutfağı’nda deneyimli, her gidişimde doğrusu beni şaşırtan yeniliklerle İsmail Muhacir’e teslim.

Leziz, az ama öz

Yemeklere gelince belki çok çeşitli değil, fakat leziz ve diğer bir deyimle az ama öz. Pizzalar iki bölüme ayrılmış. Klasiklerde dört peynirli ve kekikli öne çıkıyor. Bana göre en enteresanı sarı domatesli mozerellalı enginarlı, tütsülenmiş et, fesleğen ve istiridye mantarlı. Izgaralarda sebze ön sırada. Sote dağ mantarı, baby ıspanak, pane recoino patatesle yapılan Filetto di manzo da dikkat çekiyor. Ayrıca taze karabiberli konyak sosuyla da denenebilir. Yine fırından bir tat olan son günlerin çok moda bir yemeği, 16 saat kısık ateşte pişmiş dana yanak, patates kreması ve sote ıspanakla tadılmalı.
Ossobuco sevenleri de İsmail Şef düşünmüş, çok değişik garnitürlerle klasiğin biraz dışına taşarak kendi tabağını yaratmış.

Bu arada Madeo’da özel bir davette yediğim birkaç tadı da anlatmadan geçemeyeceğim. Başlangıçta ördek etli lazanya rulosu, ilk defa tattığım bal kabağı sosuyla değişik bir çorba kök sebzeli vongole kızarmış tam buğday ekmeğiyle.

O gece, muhteşem bir kestaneli vekaramel soslu portakallı sufleyle son buldu. Madeo’un mutfak puanı da benim tarafımdan o zaman verildi.

En zevkli tarafı akşam yemeği

Bazı geceler Franki’den tanıdığımız beğeni toplayan Mest Band adında Latin Amerikan müziği dostu bir grup, masalar arasında müzik yapıyor.

Bu kış, diğer geceler belli müzik gruplarının da geleceği konuşuluyor. Orkestra şefini sona bıraktım, açılış gecesi smokininin çok yakıştığı, yükselen bir işletmeci Çağlar Aksoylar. Akşam yemeğinin bitişine yakın müziğin tonunun artmasıyla yavaş yavaş kulüp konseptine devam etmeyecek misafirler hesaplarını ödüyor. Diğerleri ise uzun gece içeceklerine geçiyor. Atmosfer başka bir posta bürünüyor. En zevkli tarafı,
genelde Madeo’da akşam yemeği ve öncesindeki bar keyfi.