Samed Karagöz

Samed Karagöz

samedkaragoz@gmail.com

Tüm Yazıları

İlke İlim Kültür Eğitim Vakfı geçtiğimiz günlerde uzun zamandır devam eden "Geleceğin Türkiyesi” başlıklı rapor serisinde “Kültür Politikaları Eğilimler, Sorunlar ve Çözüm Önerileri” başlıklı raporu yayınladı. Bu seride daha önce “Geleceğin Türkiyesinde Eğitim”, “Geleceğin Türkiyesinde Yüksek Öğretim”, “Geleceğin Türkiyesinde Ekonomi”, “Geleceğin Türkiyesinde Yönetim”, “Geleceğin Türkiyesinde Dış Politika”, “Geleceğin Türkiyesinde Sosyal Politikalar” başlıklı raporlar yayınlanmıştı.

“Geleceğin Türkiyesinde Kültür  Politikaları”, Medeniyet Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Lütfi Sunar, yakın zaman önce Türkiye’de kültürel üretim alanı ve din ile ilişkisi:1923-1980 başlıklı doktora tezini yapan Osman Ülker ve halen doktora çalışmasında University Collage London (UCL)’da İngiltere ve Almanya’nın 1990 sonrası kültürel diplomasi pratiklerine odaklanan Firdevs Bulut Kartal tarafından kaleme alınmış.

Haberin Devamı

Yaklaşık 250 sayfalık bu raporda dünden bugüne Türkiye’deki kültür politikaları 4 ana bölümde ele detaylı bir şekilde ele alınmış durumda. İlk bölümde Türkiye’de kültürle ilgili tartışmalar, ikinci bölümde kültür alanı ve aktörler, üçüncü bölümde kültür endüstrisi ve sektörler, dördüncü bölümde ise kültürün sosyo-politik tezahürler değerlendirilmiş. Her bölümün sonunda konuyla alakalı dikkat çekici öneriler mevcut.

Bu önerilerin bir kısmı şu şekilde:

Kapsayıcı ve bütüncül bir kültürel alan inşa edilmelidir.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda istikrarlı bir yapılanma ve bakış tesis edilmelidir.

Öngörülebilir ve istikrarlı bir kültür programı geliştirilmelidir

Kültür alanı turizmin gölgesinden kurtarılmalıdır

Acilen kültüre odaklanan bir bakanlık kurulmalıdır

Kültür alanı ile ilgili bilgi, veri ve birikim geliştirilmelidir.

Yerel yönetimler kendilerini kültürü destekleyici bir konuma yerleştirmelidirler.

Kültür sanata yatırım yapan özel sektör gruplarına destek verilmelidir.

Yabancı kültür kuruluşları Türkiye’de kültür sanat alanındaki tekelleşmeye katkı yapmamalıdır.

Sinemanın kimliğini ve derinliğini artıracak bağımsız yapımlara destekler artırılmalıdır.

Haberin Devamı

Güzel sanatlar alanında bakanlık örgütlenmesi verimli ve etkili bir hâle getirilmelidir.

Türk-İslam sanatlarına daha fazla alan açılmalı ve bu alandaki girişimler, çalışmalar ve yatırımlar teşvik edilmelidir.

Kamunun müzik piyasasından kopuk, dünyadaki gelişmeleri takip etmeyen, gelecekle ilgili stratejiler geliştirmeyen pasif kurumsal yapıları dönüştürülmelidir.

Müzik araştırmaları daha fazla desteklenmelidir.

Küresel düzeyde müzik yapımı ve ihracında başarılı ülkelerin modelleri incelenmeli ve Türkiye’ye aktarılmalıdır.

Sanat ve kültür camiasındaki kapsayıcılık sorunu giderilmelidir.

Türk-İslam sanatlarını merkeze alan, festival ve bienaller yapılmalıdır.

Festival ve bienallerde farklı türden sanat çalışmaları ile farklı kesimler bir araya getirilmelidir.

Bu rapor üzerinde uzun uzun durulması, tartışılması gereken bir takım konuları işaret etme açısından son derece başarılı. Ama kültür ve sanat söz konusu olduğunda karşımızda aşılamayacak, toplumun her kesimini memnun edemeyecek bir engel var. Osmanlı’dan başlayarak yaşadığımız yaklaşık 200 yıllık Batılılaşma maceramızda geleneksel-modern, yerli-batılı gibi ikilemlerin oluşturduğu çatlaklar raporda da belirtildiği üzere Türkiye’deki sosyal değişimlerin ve politika farklılıklarının temelinde yer alıyor. Ve bu ikilemlere verilebilecek cevaplar olmadığı sürece daha uzun süre bu tartışmaları yapmaya/yaşamaya devam edeceğiz.