Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Olay başından beri kafaları karıştırıyor...

Şaşkınlık yaratan ilk haber, Esad rejimi yanlısı bir milis gücünün Afrin’e doğru yola çıktığını öne sürüyor. Aynı haberde bunun YPG’nin Şam’dan destek talebi üzerine yapılmakta olduğu iddia ediliyor...

Çok geçmeden YPG’den çelişkili bir mesaj geliyor ve bu konuda müzakerelerin devam etmekte olduğu, henüz bir anlaşmaya varılamadığı belirtiliyor...

Ankara hemen harekete geçiyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan Putin ve Ruhani’yi telefonla arıyor, ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Afrin operasyonunu sonuna kadar planladığı gibi sürdüreceğini vurguluyor...

Haberin Devamı

Daha sonra 20 araçlık bir milis konvoyunun Afrin’e doğru ilerlediği öğreniliyor ve Türk topçusunun açtığı ateş üzerine geri dönmek zorunda kaldığı bildiriliyor...

Suriye’nin resmi ajansı ise bazı milislerin Afrin’in merkezine ulaştığına dair bir haber geçiyor...

Bu karmaşa içinde birçok soru zihinleri kurcalıyor: Sözü geçen milisler kim? Bunlar kime bağlı? Amaçları ne? Bunun arkasında esas kimler var?

Sadece spekülasyon

Haberlerde Afrin’in merkezine doğru harekete geçen milisler, “Halk Güçleri” adıyla geçti. Bunların Suriye’de rejim kuvvetlerinin yanında savaşan İran destekli Şii milisler olduğu biliniyor.

Gerçek bu ise, gene akla birçok soru geliyor: Afrin’e girme kararını kim verdi? Bu Esad rejiminin girişimi ve isteğiyle mi oldu? İran’ın bunda rolü nedir? Yoksa bazılarının söylediği gibi, bu milis güçlerini yönlendiren istihbarat birimlerinin bir çıkışı mı? Peki, bütün bunların Rusya’nın bilgisi olmadan cereyan etmesi mümkün mü? O bölgede duruma tamamen hâkim olan Moskova nasıl oldu da -Türkiye’nin tavrını bile bile- böyle bir eyleme izin verdi?

Açıkçası, bu soruların henüz sağlıklı bilgilere dayanan net yanıtları yok.
Bol bol spekülasyonlar, tahminler var.

Bu spekülasyonlardan biri de, bunun aslında YPG’nin bir oyunu olduğudur. Buna göre, Afrin’e doğru yola çıkan konvoydaki silahlı kişiler, kılık değiştiren YPG’li teröristlerdir ve amaç da İran’ı, Rusya’yı töhmet altına almak, Türkiye’yi onlara karşı kışkırtmaktır...

Haberin Devamı

Direkt temas

Şu anda bu tür spekülasyonlara itibar etmektense, olayın nasıl gelişeceğini görmek için fotoğrafın netleşmesini beklemekte yarar var...

Bu aşamada Türkiye’nin tutumu açık: Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun dün de belirttiği gibi, Afrin’e YPG’yi desteklemek için girmeye teşebbüs eden kim olursa olsun, karşısında Türkiye’yi bulacaktır.

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un tam bu sırada Ankara’nın Şam ile doğrudan görüşmesine ilişkin tavsiyesine Cumhurbaşkanı sözcüsü Kalın’ın tepkisi ilginçtir: Türk Hükümeti’nin Esad ile doğrudan görüşmesi söz konusu değil, ama istihbarat birimleri böyle temaslar kurabilirler.

Son olay bunun için bir fırsattır. Belki bu sayede zihinleri kurcalayan sorulara daha doğru yanıtlar bulunabilir...