Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hafta başında aynı başlık altındaki yazımızda Suriye’deki askeri tabloda meydana gelen son değişikliklerin ışığında tek tek iç ve dış aktörlerin pozisyonunu incelemiş ve sahada yeni hamlelerin beklendiğini belirtmiştik.
Bu hamlelerden biri hafta ortasında Türkiye’den geldi. Türk Genelkurmay Başkanı, ABD ve Rus mevkidaşlarını Antalya’ya davet etti. İlk kez gerçekleşen bu üçlü askeri zirvede özellikle Menbiç’te birbirlerine yakın mesafede konumlanmış olan çeşitli güçler arasında bir çatışmayı önleyecek koordinasyonun sağlanması konusu ele alındı. Bu arada Türk tarafı, YPG’nin saf dışı tutulmasına ilişkin kesin tutumunu bir kez daha ortaya koydu.
Diğer önemli bir hamle de önceki gün ABD’den geldi. Deniz Piyadeleri gücüne bağlı 400 kişilik bir topçu birliğinin Rakka bölgesine sevk edildiği açıklandı. Verilen bilgilere göre bu güç, Rakka’yı IŞİD’den temizlemek için yakında başlaması planlanan harekâtta, YPG ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile işbirliği yapacak. Amerikan askerleri Rakka cephesinde ön safta yer almamakla beraber, SDG’ye gerekli bütün desteği sağlayacak...
Washington’un sürprizi
ABD’nin bu hamlesi sürpriz oldu. Pentagon’un Rakka konusunda bazı planlar hazırladığı ve SDG’yi -dolayısıyla YPG’yi- buna dahil etmek eğiliminde olduğu bir süredir söyleniyordu. Ama Trump yönetiminin bu konuda kararını henüz vermediği belirtiliyor ve Ankara’da da Türkiye’nin YPG konusundaki hassasiyetinin dikkate alınacağı ümit ediliyordu.
Amerikan birliğinin Rakka cephesine sevk edilmesi, Trump yönetiminin Pentagon’un planı doğrultusunda kararını verdiğini gösteriyor. Bu aynı zamanda ABD’nin Suriye’de aktif bir askeri angajmana girmeyi göze aldığı ve artık cephede (ön safta olmasa da) Amerikan askerlerinin görüleceği anlamını taşıyor.
Ankara’nın kaygısı
Mesele, Rakka’ya karşı girişilecek zor harekâtın ön safta kimlerin katkısıyla gerçekleştirileceğidir. ABD elbet Türkiye’nin ve onun desteğindeki Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) yer almasını ister; ama Ankara YPG’nin dahil olacağı herhangi bir ortak güce katılmayacağını defalarca çok açık vurguladı. Esas soru, Trump yönetiminin Türkiye’ye rağmen, YPG’li bir gücü tercih edip etmeyeceğidir.
ABD’nin son hamlesi, olası stratejisi -ve tercihi- konusunda Ankara’da kaygı yaratıyor. Önceki gün bu kaygıyı yabancı gazetelerle paylaşan Başbakan Yıldırım böyle bir tercihin Türkiye-ABD ilişkilerini “soğutacağı” uyarısında bulundu.
Rakka harekâtı için planlama ve hazırlık süreci devam ederken, Türkiye ile ABD arasında bu hassas konuda uzlaşıcı bir formül bulunup bulunamayacağı şimdilik yanıtsız bir soru olarak duruyor.