Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları

Cari açık, bir ülkedeki yatırım harcamaları ve tasarruflar arasındaki fark olarak hesaplanıyor. Yatırımlarınızı finanse etmeye iç tasarruflarınız yetmiyorsa, aradaki farkı dışarıdan borç alarak kapatıyorsunuz. Hafta içerisinde açıklanan şubat ayı rakamı 12 aylık cari açığımızı 53.3 milyar dolara yükseltti.

Cari açığın finansman kalemine baktığımızda gerek uzun vadeli doğrudan yabancı yatırımlar gerekse kısa vadeli portföy yatırımlarında bir azalma olduğunu gözlemliyoruz. Buna karşılık finansmanı sağlayan temel kalem finans dışı şirketlerin borçlanması olmuş.

Haberin Devamı

Cari açık nasıl azalır

Sermaye girişinin azalması önemli bir endişe kaynağı. Çünkü bu kalemlerdeki azalma yabancı yatırımcı için Türkiye’nin cazip bir alternatif olarak görülmediğine işaret ediyor. Gerek enflasyon, cari açık gibi makroekonomik dengesizlikler gerekse jeopolitik riskler ve belirsizlikler yabancı para girişini olumsuz etkiliyor. Son günlerde kurda yaşanan ani oynaklık şubat sonrası dönemde de yabancı sermaye çıkışının arttığına işaret ediyor.

Açık nasıl kapanır?

Cari açık vermemizin temel sebepleri petrol ithalatçısı olmamız, ara malı ithalatına bağımlı üretim yapımız, TL cinsi borçlanmayı engelleyen yüksek enflasyon ve düşük tasarruf oranları olarak özetlenebilir. Bu durumda cari açık nasıl düşer? Sürdürülebilir, büyümeyi artırıcı, yatırımları destekleyici ve üretkenliği artırıcı adımlar cari açığı azaltacaktır.

Burada bir noktanın altını çizmek istiyorum. Salt cari açığı azaltmak pahasına ithal ikameci bir üretim yapısına geçmek refahı artırmaz. Eğer daha ucuza ithal edebildiğiniz bir ürünü sırf dışarıdan almamak için içeride üretmeye kalkarsanız bu durum üretim maliyetinizi artırır.

Burada öncelik ithal ara mallarını içeride üretmekten ziyade üretkenliğimizin yüksek olduğu sektörlerin teşvik edilmesi ve katma değeri yüksek üretime geçilmesidir. Böyle olduğu takdirde, zaten ihraç ettiğiniz ürünlerin değeri artacağı için cari açık da azalacaktır.

Hafta içerisinde açıklanan proje bazlı teşvik sistemini bu açıdan değerlendirmek gerek. Teşviklerin ana hedefi üretkenlik artışını ön plana koyan bir anlayış olduğu müddetçe hem cari açığın kapanmasına yardımcı olur hem de enflasyonist baskıyı önler. Yok eğer geçici bir ivme amacıyla şirketlere bütçeden kaynak aktarılırsa o zaman bilakis enflasyonist baskı ve kırılganlıklarımız artar.

Haberin Devamı

Enflasyona etkisi

Enflasyon ve cari açık arasında iki yönlü bir ilişki var. Bir taraftan cari açığın yüksek olması enflasyonla mücadeleye ket vuruyor. Çünkü enflasyonu düşürmek için faiz artırırsanız bu sefer sıcak para girişi artarak cari açığı daha da tehlikeli boyutlara sürükleyebiliyor. Yani yüksek cari açık enflasyonu da yüksek tutuyor.

Öbür taraftan, enflasyon yüksekken uzun vadeli TL cinsi borçlanma imkânları sınırlı olduğundan ister istemez dış borca yöneliyorsunuz. Yani yüksek enflasyon da cari açığı yüksek tutuyor. Bu sarmaldan kurtulmanın tek yolu kısa vadede bedeline katlanıp enflasyonu düşürmektir. Bu durum ilk başta cari açığı artırabilir ancak fiyat istikrarı sağlandıktan sonra faizler zaten kendiliğinden düşecek ve sıcak para girişi de kontrol altına alınacaktır.