Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları

İktisada giriş dersinde öğretilen önemli bir kavram yatırım eğrisidir. Yatırım eğrisi, yatırımlarla reel faiz arasındaki negatif ilişkiyi gösterir. Çünkü yatırımı fonlamak için gerekli olan borçlanmanın bedeli reel faizdir. Faiz yükselince borç yükü artacağından yatırımlar azalır.

Oldukça akla yatkın olan bu prensibi öğrencilerin hazmettiğinden emin olduktan sonra bir şaşırtma sorusu sorulur: Türkiye’de zaman içerisinde reel faiz ve yatırımların seyrini gösteren grafiğin yorumlanması. Hemen bakalım:

Haberin Devamı

Şekilde sol eksende gösterge faiz üzerinden hesaplanan ve 12 ay ileriye dönük beklenen reel faiz, sağ eksende ise yatırımların GSYH oranı görülüyor. Reel faiz 2002 sonrası dönemde yüzde 21’den yüzde 2’ye çok ciddi bir iniş trendi göstermiş. Yatırım eğrisi prensibine göre reel faizde görülen bu azalışın yatırımlarda önemli bir artışa sebep olması gerekir. Yatırım/GSYH oranı 2007 öncesi dönemde reel faizdeki azalmaya paralel bir artış gösterip yüzde 20’lerden yüzde 28’lere yükseliyor. Ancak 2007 sonrası dönemde aradaki ilişki bozulmuş. Reel faiz istikrarlı bir şekilde inişini sürdürse de yatırımlardaki artış çok sınırlı kalmış. Peki neden?

Öğrencilerin sıklıkla unuttukları ve bu nedenle yukarıdaki şekilde açıklamakta zorlandıkları nokta şu: Yatırım eğrisi “ceteris paribus” yani yatırımı etkileyen diğer bütün faktörlerin sabit kalması varsayımı altında çizilir. Reel faiz yatırımları etkileyen değişkenlerden bir tanesidir. Buna ek olarak ülkenin geleceğine ait beklentiler, sermaye birikimi, kapasite kullanım oranı, teknolojik değişim gibi faktörler yatırım kararlarını etkiler. Dolayısıyla, her ne kadar 2007 sonrası dönemde reel faiz azalmaya devam etse de, bu diğer faktörlerin olumsuz yönde etkileri olduğu takdirde yatırımlar üzerinde faiz kanalından gelen canlandırıcı etki gölgelenebilir.

2007 öncesi dönemde görece yüksek reel faize rağmen bu dönemde atılan adımların yatırımları canlandırmada etkili olduğu görülüyor. Merkez bankası reformu, AB ile müzakere sürecinin hızlanması, yapısal reformlar konusunda verilen vaatler arka arkaya gelince ülkenin geleceğine yönelik beklentilerin önemli şekilde iyileştiği gözleniyor.

Haberin Devamı

Yatırımların önündeki engel

Reel faizin yüzde 11 olduğu 2007 senesindeki yatırım oranı ile reel faizin 1.9 olduğu 2015 senesindeki yatırım oranının hemen hemen aynı olduğunu düşünürsek, yatırımların önündeki engelin reel faiz olduğunu iddia etmek zor olur. O zaman yatırımların önünü açmak için 2007 sonrası dönemde bozulan beklentilerin sebeplerini aramak ve bir an önce düzeltmek gerekir.