Markaların analizlerini kolaylaştıran girişim: Qumpara
Geçtiğimiz cumartesi günü The Pitcher 2018 etkinliğini kazanan girişim Qumpara oldu. Ben de elimi çabuk tutup kurucularından Nilhan Gür’den neler yaptıklarını anlatmasını istedim.
S.Ü. : Öncelikle ödül kazandığınız için tebrikler. Qumpara nedir ?
Nilhan Gür : Teşekkürler. Alışveriş yapan kişilerin fişlerin fotoğrafını çekmesi karşılığında ödül kazandığı, markaların da bu sayede sahadaki tüketim alışkanlıklarını analiz edebildiği bir uygulama.
S.Ü. : Nasıl çıktı bu fikir ? Bu alan takip ettiğiniz bir alan mıydı ?
Nilhan Gür : Mobil pazarlama alanında yıllarca çalıştım. Tüketim ürünler tarafında markaların bir ihtiyacı olduğunu gördük. Markalar ürünlerini tüketen kişileri tanımada ve ödüllendirmede çok para ve vakit harcadıklarını gördük. Kasa sistemlerine entegre olmaya çalışıyorlar, paketlerin içine şifreler basıyorlar. Uzun yıllar bir sürü yöntem denemişler ama hepsi birbirinden zahmetli işler. Tüm dünyada yılda 500 milyarın üzerinde bir tutar ticari pazarlama promosyonlarına harcanıyor ve her geçen yıl bunların verimliliği de düşüyor. Hatta son altı yıldır en düşük seviyesinde diyebiliriz. Çünkü bu geleneksel metodlar aslında çok da işe yaramıyor. Bu zahmetli işleri ve verimsizliği aşmanın kolay bir yolu olacağını düşünerek yola çıktık. Bu nedenle ortağım Banu Turgut ile bu işe girdik. İki kadın olarak teknoloji girişimi kuran nadir girişimcilerdeniz. Marka pazarlama yöneticileri için sahadaki tüketiciyi daha iyi tanıyabilmeleri için bir mekanizma geliştirdik.
S.Ü. : Nasıl çalışıyor peki uygulama ?
Nilhan Gür : Müşteriler alışveriş sonrası Instagrama fotoğraf yükler gibi fotoğraf çekip yüklüyorlar ve indirim, kupon gibi ödülleri anında kazanıyorlar. Biz yüklenen fişi ürün seviyesinde tarama yapıp makine öğrenmesi gibi algoritmalar da kullanarak analiz yapıyoruz ve markaya aksiyona yönelik iç görülerimizi raporluyoruz. Aslında internet ortamında yapılabilen analiz yeteneklerini sahaya taşımış olduk.
S.Ü. : Hopi ve Zubizu rakibiniz mi ?
Nilhan Gür : Direkt rakibimiz değiller. Bizim hedef müşterilerimiz raftan ürün satan tüketim markaları. Mağazanın kendisiyle çok etkileşimde değiliz. Hızlı tüketim ürünleri satanlar veya tüketici elektroniği markaları aslında bizim hedef kitlemize daha çok giriyor. Geleneksel tarafta kendi kartlarını, uygulamalarını çıkaranlar bizim rakiplerimiz fakat onlardan farkımız, onlar tek bir kanala bağlı kalıyorlar, biz birden fazla kanalı hedefliyoruz. Nielsen’in datasına göre bir kişi ortalama 2.5 - 3 kanaldan alışveriş yapıyor. Bu da bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.
S.Ü. : Kullanımlar nasıl ? İnsanlar düzenli olarak fişlerini çekip gönderiyorlar mı?
Nilhan Gür : 200 bin kişi uygulamamızı indirdi. Bir kişi bir ay içinde ortalama 3.5 kez fiş gönderiyor. Bugüne kadar 1 milyona yakın fiş işledik. Yüzbinlerce adet ödül dağıttık. 100’den fazla market zincirinde kampanya yaptık. 50’nin üzerinde marka ile çalıştık. Şu anda ortalama her ay 300 binin üzerinde fiş işlemeye başladık.
S.Ü. : Alışveriş datasına baktığınızda ilginç ilişkisel analizleriniz var mı ?
Nilhan Gür : Evet, ilginç bulduğum bir örneği söyleyim. Evcil hayvan sahibi olanların organik gıda tüketme olasılığı evcil hayvanı olmayanlara göre %60 daha fazla. Bu ilginç bulduğumuz analizlerden sadece bir tanesi.
S.Ü. : Başka açılımlarınız var mı ?
Nilhan Gür : Sadece ürünleri değil, kullandıkları ödeme yöntemlerini de ödüllendirdiğimiz kampanyalar da yaptık. Geçen sene Troy kartla yaptıkları alışverişi ödüllendirdik.
S.Ü. : Gelecek planlarınız nedir ?
Nilhan Gür : Teknoloji gelişiyor fakat sahayı analiz etme konusunda internetin çok gerisindeyiz. Biz Qumpara ile bu aradaki farkı kapatmaya çalışıyoruz.
S.Ü. : Teşekkürler ve başarılar
Nilhan Gür : Ben teşekkür ederim.
