Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

7. yılına giren Suriye iç savaşında herkesin hesabı farklı.

ABD’den başlayalım...

İşe “Esad’ı devireceğim” diye başladı, sonra bütün gerekçesini DAEŞ’i yok etmeye kurdu.

An itibarıyla PKK’nın Suriye kolu PYD’ye Kürt devleti kurdurmaya çalışıyor.

Ne Suriye’nin toprak bütünlüğü ne ölen on binlerce insan ne de yurdundan olan milyonlarca Suriyeli umurunda.

Varsa yoksa ABD’nin çıkarları, İsrail’in güvenliği, enerji kaynaklarının hakimiyeti.

Esad’a tam destek veren Rusya ise Akdeniz’e açıldığı üslerini korumak, Suriye’nin batısını ABD’ye kaptırmamak hedefinde.

Haberin Devamı

İran, Irak’ın parçalanmasından sonra kurduğu Şii egemenliği modelini, Suriye’de sürdürerek Şii Hilali projesini tahkim etme peşinde.

Türkiye’nin durumu ise bambaşka.

Ne Suriye’nin toprağında gözü var ne de pastadan pay kapma gayreti.

Suriye’deki her çalkantıdan doğrudan etkilenen Türkiye açısından Suriye’de olan biten her şeyin özeti bir güvenlik ve beka sorunu.

Bu büyük sorunla mücadelede kendisini stratejik ortak olarak konumlandıranlara artık sırtını dönemeyecek kadar hayal kırıklığına uğratılmış bir ülke.

Türkiye, Başkan’ı “YPG’ye artık silah yardımı yapmayacağız” güvencesi verdikten saatler sonra YPG’ye yeni silahlar gönderen ve YPG’den ordu kuracağını açıklayan ABD’nin yarattığı büyük güven sorununu da yaşıyor.

Üç ayrı planlama

Bundan dolayı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın söylediği gibi, Türkiye kendi göbeğini kendi kesmek zorunda.

Cerablus, Fırat Kalkanı operasyonları gibi Afrin’e dönük hazırlığın da temel gerekçesi bu.

Aslında Ankara, Afrin operasyonunun planlamasını uzun bir süredir yapıyordu.

Bu konuda sivil ve askeri bürokrasi güncellenmiş üç ayrı plana şekil verdi.

Kantonlar arası bağın kesilmesi için yapılan operasyonlar, ÖSO’ya bağlı savaşçıların sayısının artırılması ve İdlib’deki görev güçlerinin işe Afrin’in güneyden kuşatılmasıyla başlaması olası operasyona zemin hazırladı.

Kuşkusuz her operasyon riskler de barındırıyor.

Kilit konulardan biri Suriye’nin batısındaki hava kontrolünü elinde tutan Rusya.

Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında hava desteğinin bulunmadığı zamanlarda ortaya çıkan sıkıntıları yaşadık.

Haberin Devamı

Bu nedenle, Rusya ile yürütülecek askeri diplomasi büyük önem taşıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da dün Trump’la değil, Putin’le görüşeceğini vurguladı.

Afrin’in demografik yapısı, dağlık ve ölü bölgelerinin yoğun olduğu topografik özellikleri bir başka başlık.

Rakka’daki YPG unsurlarının kente konuşlandırılması, Kürt nüfusun yoğunluğundan dolayı YPG’lilerin sayısının 20 bine kadar yükselebilme ihtimali bir diğeri.

Operasyonun PKK saldırılarını tetikleyebilme ihtimali de diğer bir sorun alanı.

Türkiye, bu risklere rağmen operasyonu yapacak güçte ve kararlılıkta.

Hedef; Akdeniz’e kadar uzaması planlanan Kürt koridorunu kesme, devlet ve ordu hesaplarını engelleme ve sınır güvenliği.

Tüm bunların şimdi gündeme gelmesinin sebebi ise başkalarının ne diyeceği hesaplanarak hareket edildiğinde bugünkü koşulları bir daha bulamama olasılığı.

Türkiye, bütün bu şartlar altında dünyaya operasyon mesajını veriyor.