Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bochum

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, 31 Ekim 1961’de Türkiye ile Almanya arasında imzalanan “işçi göçü” anlaşmasına dayanarak Almanya’nın Bochum bölgesine gelen Türk işçilerine, memleketlerinden yüküyle selam getirdi.
“Size, İdris Usta’nın selamını getirdim. Tornacı İdris Usta’nın... 50 yıl önce misafir işçi olarak Karadeniz’den kalktı, Almanya’ya geldi. Bugünlerde ilk memleketinde sakin bir emeklilik geçiriyor. Buraya geleceğimi duyunca Mathias’a selamını iletmemi istedi.”
Toplantı salonunda bir yanımda 16 bin çalışanı bulunan Ford Almanya fabrikası işçi temsilcisi Haydar Güzel, öte yanımda da hem Türkiye’de hem de Almanya’da fabrikaları bulunan otomotiv yan sanayicisi Mehmet Yüzer oturuyordu. Yüzer’in Almanya’daki şirketi LY Firmengruppe’de 1400 civarında işçi çalışıyor, yılda 52 milyon euro ciro gerçekleştiriyor. İkisinin de babası 50 yıl önce Almanya’ya gelmişti.
CHP ve DİSK’in Almanya Gönüllüleri tarafından Almanya’ya işçi göçünün 50. Yılı nedeniyle organize edilen toplantıya gelenler CHP Genel Başbakanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu dinlemek için sabırsızlanıyordu.

Mağdurdu, eylemci yaptılar
En sabırsız konuk da, geçtiğimiz günlerde Düsseldorf’a gelen Başbakan Tayyip Erdoğan’a ulaşmak isterken, karga tulumba salondan çıkartılan yeşil sermaye şirketleri Yimpaş, Kombassan ve Endüstri Holding mağduru Hanefi Doğan’dı. Hatırlayacaksınız, Erdoğan’ın bulunduğu kürsüye doğru beyaz bir çarşaf fırlatmıştı. Kefenin cebi yok demeye getiriyordu...
O dönemin parasıyla yeşil sermaye patronlarına, 1 milyon markını kaptıran Doğan, 2004’te bu acı ile psikolojik tedavi görmüş ve malulen emekliye ayrılmıştı.
Önce mağdur, sonra akıl hastası olan Doğan, 80’lerinde ise eylemci olmuş... Kılıçdaroğlu kürsüye çıktığında muradına erdi ve Genel Başkan’a iki dosya sundu.
Kılıçdaroğlu’nun Bochum ziyareti, Almanya’daki DİSK ve CHP gönüllülerinin maddi katkıları ve katılanların kendi imkanları ile düzenlenmişti. İşadamı Gülabi Gerez, yaklaşık 60 bin euro’ya mal olan toplantının ana sponsoruydu.

Almanya’da tek bir sendika
Salonda Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında “Faşizme geçit yok”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları sık sık yankılandı... Almanya’da sağ-sol bir arada, işçiler DGB sendikası çatısı altında örgütleniyor. DİSK ile DGB’nin bağları da oldukça sıkı. Bochum’daki şenlikte DGB Yönetim Kurulu Üyesi Claus Matecki ile ağırlıkla metal iş kolundaki işçilerin örgütlendiği IG Metall Sendikası yöneticisi Klaus Priegnitz de birer konuşma yaptılar.
Alman sendikacıların, 12 Eylül 1980’de 2.5 milyon sendikalı üye sayısının 765 bine düştüğü Türkiye’ye söyleyecek sözleri vardı.

Göçmenler zenginliktir
Klaus Matecki, Kılıçdaroğlu’na “Gandi Kemal” diye seslendi. Ülkesindeki yabancı düşmanlığına karşı çıkarken “Türkiye’ye gerçek bir Avrupa perspektifi sunan Avrupa’ya ihtiyaç var. İşçi hakları, demokrasi, adalet ve eşitlik insanların tümü için; Müslüman, Hıristiyan, Ateist olmanın önemi yok” sözleriyle Almanya politikacılarına mesaj verdi.
Parti yöneticilerinden Osman Korutürk, Umut Oran ve Gürsel Tekin ile Almanya’ya gelen Kılıçdaroğlu, göçmen politikalarını eleştirirken, bu ülkede Türk girişimcilerin yıllık iş hacminin 38 milyar euro’ya ulaştığının altını çiziyor ve işçilere şöyle sesleniyordu:
“Almanya’yı Almanya yapanlar, bizi de Avrupa Birliği’ne taşıyın, güç sizde!”
Kılıçdaroğlu, Türkiye’de “Alamancı”, Almanya’daki Türkler arasında “Gurbetçi”, Almanlar tarafından önce “Gastarbeiter” (misafir işçi), daha sonra “Auslaender” (yabancı) ve şu anda da “Mitbürger” (hemşeri) denilen Türk işçilere seslendi.
Almanya’da bütün işçiler birleşiyor; Türkiye’deki işçiler ise 12 Eylül rejiminin ördüğü duvarı yıkmaya çalışıyor.

Not: Dünkü yazımda “Bochum” bölgesinin adı Bouchum olarak yer aldı, düzeltirim.