Sinan Biçici

Sinan Biçici

sinanbicici@hotmail.com

Tüm Yazıları

İnternet televizyonculuğu önümüzdeki dönemin en önemli olayı olacak. Bu mecrada yeni platformlar da ortaya çıkmaya başladı. Doğan Grubu’nun Blu TV’sinin ardından Doğuş Yayın Grubu da Puhu TV ile yayınlara başladı. Puhu TV yöneticileri ve bir grup gazeteci arkadaşla buluştuk. İşin başındaki isim Ateş İnce projeyi anlattı. Açıkçası ben geçen yıl Türkiye’de yayına başlayan dünya devi
Neftlix benzeri bir platform gibi olacağını sanıyordum, değilmiş.

Bedavaya dizi varmış!

Geçen haftalarda internette dizi yayınlayan bazı sitelerin kapatıldığını yazmış ve “Bedavaya dizi yok” başlığı atmıştım. Özür diliyorum, şu an itibariyle var, hem de korsan değil. Puhu TV, Süreç Film, Gold Yapım, Avşar Film, Ay Yapım gibi sektörün büyük firmalarıyla Star TV, TRT gibi kanallarla bir anlaşma yapmış.Diziler yayınlandığı akşam, puhutv.com internet sitesine yükleniyor. İsteyen cep telefonuna uygulama indirerek izliyor, isteyen tabletten, bilgisayardan ücretsiz izleyebiliyor. Reklamlar internet mecrasındaki gibi belli aralıklarla ve televizyondan çok kısa süre olacak. Dizilerin yeni bölümüyle birlikte eski bölümlerine
de bu siteden ulaşılabilecek.

Haberin Devamı

Siteyi inceledim. İlgi alanlarına göre komedi, gençlik ve dram gibi dizi kategorileri var. Örneğin, en yeniler kategorisinde ‘Hayat Bazen Tatlıdır’ı yayınlandığı akşam izleyebileceksiniz. Unutulmayan eski diziler ‘Behzat Ç.’, ‘Leyla ile Mecnun’ ise kült kategorisinde. Sadece dizi yok, sinema filmlerini de izleyebiliyorsunuz. Açıkçası en çok beğendiğim yerli film kategorileri oldu. Kemal Sunal, Ertem Eğilmez ve sanat filmleri, güldüren klasikler, 90’lar gibi birçok kategori var. Tabii benim asıl beklentim, tamamen internet mecrasına özel yapımları izleyebilmek. Yani süreleri 60 dakikayı geçmeyen, uzun reklamlarla bölünmeyen, araba markalarının, dükkan tabelalarının, içki kadehlerinin buzlanmadığı ve içeriğin sansürlenmediği dizi izlemek istiyorum.

Böyle olduğu zaman bir hafta içinde 140 dakika çekilmek zorunda olmayan, yayına yetiştirme telaşıyla geçiştirilmeyen, ilgi alanlarına ve seyirci profiline özel daha kaliteli diziler izleyebileceğiz. Kıskandığımız yabancı dizilere daha çok yaklaşabileceğiz. Sizin anlayacağınız dizi sektörünü de, seyirciyi de kurtaracak
bu internet yayıncılığı olacak. Ahmed Arif’ten bir dize çalarsak, ey internet televizyonculuğu, “Bir umudum sende, anlıyor musun?”

Haberin Devamı

‘ANIMALS’ MÜZİKALİ

İNTERNET DİZİ SEKTÖRÜNÜ KURTARABİLİR Mİ


Yurt dışından gelen kalabalık kadrolu, büyük prodüksiyonlu müzikallere her zaman imrenirim. Gate Production’ın sahneye koyduğu ‘Animals’ müzikali, yerli müzikal prodüksiyonu olarak Türkiye ortalamasının çok üstünde. 110 kişilik kadrosu, müzikleri, dansları, ışık oyunları ve efektleriyle görsel olarak insanı tatmin eden bir yapım. Tatilde Afrika’daki Ubhuntu köyüne giden iki kentli kızkardeş ve bu köydeki ilkel hayatı anlatıyor. Adı ‘Animals’ ama hayvanlar şöyle bir geçip gidiyor. Daha çok günümüz kent hayatıyla ilkel kabile hayatına göndermeler içeren mizahi insan öyküleri var. Hikaye tarafı biraz zayıf gibi. Tam olarak bir hikayeye odaklanamıyorsunuz. Adına bakıp çocuklar için tasarlanmış gibi düşünmeyin. Yetişkinler de rahatlıkla izleyebilir. ‘Animals’ müzikali, sömestr tatilinde
çocuklarınızla birlikte gidebileceğiniz iyi bir alternatif olabilir.

Haberin Devamı

‘BABAMIN KANATLARI’ SİZE DOĞRU UÇUYOR

Türkiye, adeta bir şantiye gibi. Her caddede, sokakta bir inşaat var. Çevreye verdiği rahatsızlıktan dolayı özür tabelaların ardına gizlenmiş hayatları merak ediyor musunuz? İşte, Altın Portakal ve Altın Koza gibi önemli film festivallerinden bolca ödül alan ‘Babamın Kanatları’, bu inşaatlarda çalışan işçilerin ölüm ve hayat arasındaki dramlarını anlatıyor.

İNTERNET DİZİ SEKTÖRÜNÜ KURTARABİLİR Mİ

Kıvanç Sezer’in yazıp yönettiği, Menderes Samancılar ve Tansel Öngel gibi iyi oyuncuların oynadığı, çok ödüllü ama az gişeli (17.576 kişi) bir film. Magazinde yer almayan oyuncuları, pek de ilgi görmeyen inşaat işçisi karakterleri var çünkü. Haliyle büyük sinemalarda salon şansı bulamıyor. Film de kendi kanatlarıyla uçmaya çalışıyor. Birçok şehirde sendikalar, belediyeler
ve sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği halinde özel gösterimler yapıyor. Böyle bir kurumdaysanız davet edin, şehrinize geliyorsa fırsat yaratıp izleyin derim.