Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan, yedi ay önce söylediği “insani finans” kavramının içini dolduruyor. Öne çıkan projeler arasında tarım fonu var. MÜSİAD bu fonla silolar kuracak, çiftçiyi ve üreticiyi şeffaf ortamda buluşturacak

MÜSİAD silolarla üretimi besleyecek

Türkiye’de en büyük sorunumuz analitik bakış açısından yoksun olmak. Bir derdi sebepleriyle sonuçlarıyla ortaya koymaktan uzak, çoğunlukla günlük çözümler bulan kafa yapısı aslında dertlerin habisleşmesine neden oluyor. Neyse ki sivil toplum kuruluşları ülkenin bu konudaki eksiğini kapatmak için çalışıyor. Bunlardan biri de MÜSİAD… MÜSİAD Türkiye’de 86 noktada, dünya genelinde 68 ülkede, 181 noktada hizmet veren bir sivil toplum kuruluşu.

Haberin Devamı

MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan göreve geldiği 7 aydan bu yana sürekli projeler geliştiriyor. Başında olduğu süt ürünleri şirketi Kaanlar Gıda sektörün önde gelen şirketlerinden. Kaan, MÜSİAD’ın başına geçtiği ilk günlerde dile getirdiği ‘insani finans’ kavramıyla toplumun dikkatini çekmişti. Geçen 7 ayda ‘insani finans’ kavramının içini dolduran somut projeler geliştirdi. Bunların içinde hepimizi en çok ilgilendireni gıda ile ilgili. Malum, gıda fiyatlarının tırmanması hepimizi olumsuz etkiliyor. Bu sorunun kaynağında ise çiftçinin ürününün sağlıklı koşullarda depolanamaması, hammadde güvenliği sağlanamayınca gıdanın diğer kollarında üretimin belirsizliğe düşmesi yatıyor. Kaan diyor ki: “Tarım fonu kuracağız. Silolar inşa edeceğiz. 10 bine yakın üyemize, gelin bu silolara ortak olun, diyeceğiz. Çiftçi ile gıda sanayicisini şeffaf ortamda buluşturacağız. Gıdada sürdürülebilirlik ve fiyat istikrarının sağlanmasına destek olacağız.” Başkan sorularımı yanıtladı.

Faiz Hıristiyanlık ve Yahudilikte de haram

- Kapitalizm modelinde kutsal kelime büyüme, dolayısıyla kâr etme. Şimdi ise sürdürülebilirlik kavramı öne çıkıyor. İlla ki kâr edip büyüyerek mi ekonomik faaliyetler yürütülebilir? Herkesin mutlu olacağı, sürdürülebilir bir iş modeli üzerinde düşündünüz mü?

Ticaret, kâr olmazsa olmaz. Ama biz MÜSİAD olarak sadece kâr odaklı değil, aynı zamanda da ahlaklı ve erdemli çalışacağız diyoruz. Bu nedenle insana dayalı, insani finansa dayalı, insan temelli sistemlerin daha uzun süreli ve sürdürülebilir olduğunu düşünüyoruz. Kapitalizm bireyin kurtuluşu için çalışır. Ama biz toplumun kurtuluşu için çalışmak zorundayız. Ortak aklı oluştururken şu anki konvansiyonel banka sistemiyle iş yapmak mümkün değil. Almanya’da, Hollanda’da bankaya gidin, para yatırdığınızda sizden masraf kesiyor. Verdiği faiz çok düşük, yüzde 1’in altında, Amerika’da durum böyle, bankalar yatırım bankacılığına dönmüş durumda. Diyor ki, git yatırım yap, rantiye olma. Türkiye’ye baktığımızda mevduat faizleri yüzde 14’lerde. Banka kâr elde etmek için bu mevduatı yüzde 22’ye kadar yükselen faiz oranıyla satıyor. İnsani finans kavramını geliştirirken sadece Müslümanlıkta değil Yahudilik ve Hıristiyanlıkta da haram olduğunu gördük. Yahudilerin ve Katolik Hıristiyanların kendi aralarındaki ticarette faizle iş yapmadıklarını görüyoruz.

Haberin Devamı

MÜSİAD silolarla üretimi besleyecek
- Önerdiğiniz model ne bu noktada?

Haberin Devamı

Biz diyoruz ki katılım ortaklıklı model olsun. Katılım bankaları, konvansiyonel bankalar bir araya gelsin mevduatın yüzde 10’unu projelere aktarsınlar. Bu zorunlu olsun. 2 trilyonluk mevduat var, yüzde 10’u 200 milyar TL yapar. Bu kaynağı o yıl içinde kullanma zorunluluğu olacak şekilde projelere ayırsınlar. Bankalar geçen yıl 49.1 milyar TL kâr elde ettiler. Projelere aktarsınlar, ticaret yapsınlar. Hatta ortak olmak isteyen üçüncü şahıslar da ortak olsun. Ticaret yapalım, kâr elde edelim. Elde edilen kâr dağılsın. Banka da kârını alsın, diğer sermaye sahibi de, emek sahipleri de.

Kredi maliyetleri yüksek olduğu için, ne üretirseniz üretin maliyet olarak üzerine koyuyorsunuz. Ürün pahalıya üretiliyor. Bunu nasıl satacaksınız uluslararası piyasada. İç piyasada sattığınız için enflasyon oluyor işte. Enflasyonun yüksek olmasındaki ana unsurlardan birisi faizlerin yüksek olması, direkt tetikliyor. Küçük veya orta sermaye bankaya değil, bankanın da içinde olduğu bir ortaklık modeli ile üretim yaparsa enflasyon da düşer. Bunun yanında MÜSİAD’ın kendi projeleri de var.

Fikri olan desteklenecek

- MÜSİAD’ın üretime yönelik projeleri neler?

Kâr odaklı ve üretimi besleyen alternatif bir model üretme sürecindeyiz. Hayata geçirmek üzere önemli bir merhale kat ettiğimiz Girişim Sermayesi Fonu’yla, büyüme potansiyeli olan girişimleri veya fikirleri, ortaklık yoluyla finanse eden bir model ortaya koyuyoruz. Bu fonla ortaklarıyla sermayesini oluşturup başta teknokentler, katma değer üreten icadı olan şirketlere ortak oluyorsunuz. Bu şirketleri büyütüyorsunuz belli bir seviyeye geldikten sonra da halka açıyorsunuz. 100 milyon TL başlangıç fonuyla başlayacak. Tarımsal yatırım fonu, gayrimenkul yatırım ortaklığı fonunun altyapılarını da hazırladık. Nüfus artışıyla birlikte Türkiye’nin tarımsal ihtiyacı için planlama yapılması gerekiyor. Fakat gördüğümüz gelir düzeyinin artması ile birlikte Türkiye’nin tüketim alışkanlıklarında çok büyük değişiklikler yaşandı. Bunun neticesinde de birçok alanda ithalatçı konumuna düştük. Kırmızı et, bakliyat, yem bitkileri hatta tekstilde birçok alanda ithalatçıyız.

‘Seferberlik ilan ettik’

- Tarım Fonu nasıl işleyecek?

Silo sistemiyle yatırım yapacağız, bunların projelerini Sermaye Piyasası Kurulu’na sunduk.

Urfa, Mersin, Trakya, Adana, İç Anadolu bölgelerini inceledik. Devletin izin verdiği yerlerde silolar kurulacak. TMO da destekliyor. İnsanlar bu silolara yatırım yapsın, oradan satın alma yapalım, 10 yıl da alım garantisi verelim. Aynı enerji yatırımları gibi. Siloları kurup ardından talep toplamaya çıkacağız. 10 bine yakın üyemize, ‘böyle bir fırsat var, gelin silolara ortak olun’ diyeceğiz. Yine çok ortaklı gayrimenkul yatırım ortaklığı fonu üzerinde çalışıyoruz. Yatırımı, ticareti ve ihracatı artırmak üzere seferberlik ilan ettik ve bu kapsamda projeler üretiyoruz. Bir yatırımcının sürdürülebilir bir büyüme içinde olmasının önündeki en büyük engeli de faiz olarak görüyoruz. Bu noktada faizsiz modeller üzerine yoğunlaştık.

Küçük sanayici ayda 4 bin liraya ‘orta boy’ olacak

- Ankara’ya sunmak için yasa önerileri hazırlıyordunuz. Sunduklarınız oldu mu?

Orta ölçekli sanayiciler için 81 ilde Toplu Sanayi İdaresi (TOSİ) adı verilen sanayi siteleri kurulması için çalışıyoruz. Faize girmeden TOKİ yaklaşımını benimseyeceğiz. TOKİ, konut alanında nasıl uzun vadeli konut edindirme yapıyorsa biz de TOSİ’de uzun vadeli işyeri edindirme yapacağız.

- Finansmanı nasıl sağlayacaksınız?

TOSİ’lerde üretim mekanları, 500 ila 2000 metrekare arasında olacak. Uzun vadeli olduğu için kira öder gibi ödeyecek. Küçük sanayici, 500 metrekarelik yere aylık yaklaşık 4 bin TL ödeyecek. Gebze, Aksaray ve Tekirdağ’da projeler başladı ve yapılıyor. 10 yıl vade ile alacaklar. Bununla ilgili teklifimiz kanunlaştı. TOKİ de bu işe girdi.

- TOKİ ne yapacak?

TOKİ yanlarına konut siteleri yapacak. “Üretim kampüsleri” inşa edilecek. Burada en az 200 sanayi yapısı faaliyette olacak. Kampüsün içinde konutlar, bir meslek okulu ve sağlık kuruluşu gibi yapılar yer alacak.

İlk perakende meslek lisesi açıldı

- Nitelikli işgücüne erişebilmek için proje geliştirdiniz mi?

Bu konuda çalışmamız var. Meslek lisesine giden öğrenci sayısında 1 milyon azalma var geçen senelere göre. Herkesi üniversite mezunu yaparsak o zaman fabrikalarda kim çalışacak! Piyasada, meslek lisesi veya yüksek okul mezunu sertifikalı eleman ihtiyacı çok fazla. Eylül ayında MÜSİAD Bağlarbaşı Perakende Meslek Lisesi’ni açtık. Türkiye’de 400’e yakın AVM var. Buralarda da özellikle satış pazarlama alanında nitelikli elemana ihtiyaç var. Müfredatı perakende sektör kurulumuz hazırladı. Bu lisenin içinde bir bölümü de AVM yaptık. İçinde dört mağaza var. Normal lise müfredatını okuyorlar, sonrasında hocalarla birlikte AVM bölümünde onları eğitiyoruz. Buradan mezun olduklarında bu firmalar onları direkt işe alıyorlar. Bu okulları yaygınlaştırmak istiyoruz.

‘TÜSİAD basın yoluyla eleştiriyor biz direkt söylüyoruz’

- Devlet ve iş dünyası zaman zaman karşı karşıya gelir. TÜSİAD’ın geçmişte sert eleştirilerde bulunduğu dönemler oldu. MÜSİAD hiç eleştirmiyor, her şeyden çok mu memnunsunuz?

Bizim çok eleştirimiz var. Üretimi devlet değil sanayici yapıyor. Hammadde, imalat, gümrük, işçi problemini sanayici yaşıyor. Bizim TÜSİAD ile farkımız şu, onlar eleştirilerini basın yoluyla açıklıyor. Bizim şöyle bir formatımız var. Genel idare kurulumuz iki ayda bir gündemle toplanıyor. Bu gündem de sorunlarımız ile ilgili oluyor. İlgili bakanımızı, bürokratlarımızı ekibi ile birlikte bu toplantılara davet ediyoruz. Bu toplantıları Anadolu’nun çeşitli illerinde de yapıyoruz. Toplantılarda çok ciddi tartışmalarımız oluyor. Ama toplantılardan çıkıldığında hem bakanlık yetkileri hem biz düzgün bir şekilde ayrılıyoruz.

- En büyük eleştiriniz ne?

Nitelikli işgücü bulamıyoruz. Türkiye’yi büyüteceğiz diyoruz, fakat özellikle eğitim sistemimizde bizi besleyen bir yapı yok. Memnun değiliz. Ne üniversiteden gelen öğrenciden memnunuz ne de meslek lisesinden mezun olandan.