Süleyman Ateş

Süleyman Ateş

suleyman.ates@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hocam, cuma günü işten geç çıkabildim; camiye geldiğimde hiç boş yer yoktu. İnsanlar dışarıdaydılar, yerler de çamurluydu. Yanımda yere serecek hiçbir şey olmadığı için namazı oturarak kıldım. Namazdan sonra insanlar yaptığımın yanlış olduğunu söylediler. Benim de aklıma şu geldi: Camilerin içini küçücük yapıp, dışına bir sürü avlular, süslemeler yapacaklarına içini olabildiğince geniş tutsalar daha doğru olmaz mı? Artık minare yapmanın ne anlamı var? Ben 20 yıldır bir tane minareye çıkıp ezan okuyan müezzin görmedim, bunların yapımında kullanılan paraya yazık değil mi, israf olmuyor mu? Peygamberimizin dönemindeki mescid anlayışıyla şimdi yapılanlar birbirini tutuyor mu? Göker Önen
Cevap: Çok doğru Göker Bey, 30 yıldan beri söylediğim şeyi teyit ediyorsunuz. Samsun’da bir konferansta artık minareye çıkılmadığını, ezanın hoparlörle okunduğunu, bir minare için milyarlar harcama ve her biri üçer şerefeli iki, yahut 4 minareli camiler yapma yerine bir şerefeli bir tek minare ile yetinilip artı minare ve şerefelere harcanacak parayı çocukları yetiştirecek din okullarına, hayır kurumlarına harcamanın daha uygun olacağını söyledim de neredeyse aforoz ediliyordum. Hücum üstüne hücum. Müslümanlar işin özünü bırakmışlar görünümle, gösterişle uğraşıp duruyorlar. Ama kime söz anlatacaksın? Böyle gelmiş, böyle gitmez inşaallah.
İnsanlar yedi kez dünyaya gelip yok mu olmuşlar?
Değerli Hocam, Yunus Emre’nin, aşağıda sunduğum deyişi, beni düşündürmekte ve ne ifade ettiği hakkında belirsizliğe düşürmektedir. Lütfen siz irdeleyip ne ifade ettiğini açıklar mısınız? Saygılarımla. Ç
Yürü bire yalan dünya, yalan dünya değil misin?
Yedi kere ıssız kalıp dolan dünya değil misin? Çevik Çakmur
Cevap: Bazı düşünürlere göre Âdem ilk insan değildir. Ondan önce pek çok Âdemler gelip geçmiş, o insanlar yok olup onların yerine yeni insanlık, yeni Âdemler yaratılmıştır. İşte bu söz, gerçekten Yunus’un ise o da dünyaya bizim Âdem babamızdan önce yedi kez insan nesli gelip yaşamış, yok olup gitmiş, onların yerine biz gelmişiz, demek istiyor. Nitekim Muhammed Bakır’ın, Âdem’den önce bin kere bin (bir milyon) Âdemler geldiğini söylediği rivayet edilir. Tabii bunlar varsayımdır. Her söylenenin de kesin gerçek olması gerekmez. Ancak bu görüş Kur’ân’ın ruhuna uymaz.
Yemin keffareti aralıksız üç gün oruç tutmak mıdır?
Sayın Hocam, nefsime yenilip yeminimi bozdum. Yemin bozmanın kefaretlerinden biri üç gün oruç tutmaktır. Bu oruç aralıksız mı tutulmalıdır yoksa aralıklarla tutulabilir mi? Aydınlatırsanız mutlu olacağım. Saygılarımla. Halit Tuvay
Cevap: Yemin keffareti aralıksız üç gün oruç tutmaktır. Ara verilince keffaret geçersiz olur, yeniden tutmak gerekir.

Haberin Devamı

SORULARINIZI BEKLİYORUM: