İşte bizim Milli Takım

13 Ekim 2023

Önce hem Vincenzo Montella’ya hem de bizim çocuklara bir hoş geldin diyelim... Ayağınıza sağlık, yüreğinize sağlık... Hem güzel futbola hem büyük takım yenme becerisine hem de “İşte Bizim Milli Takım” demeye hasret kalmıştık. Bu hasreti de giderdiler, kocaman bir alkış... İpler bizim elimizdeydi, gruptan ikinci olarak çıkma hesapları yapıyorduk, ipler şimdi daha güçlü biçimde kontrolümüzde, bundan sonrası liderlik hesabıdır.
Montella’nın on biri açıklandığında bir kişinin dahi, “işte sahaya çıkması gereken on bir bu” diye düşündüğüne inanmıyorum. Çoğunlukla “nereden çıktı bu on bir” değerlendirmesi yapılmıştır, ki ben de o değerlendirmeyi yapanlardanım. Takımında oynamayan Samet, santrfor kimliği olmayan Barış Alper, önceki maçların en çok tartışılan 1.90’lık sol beki Cenk, hepsi kadroda... Doğal olarak bizi hem telaş sardı hem tedirginlik bir o kadar da korku... Ama yanılmışız...
İtalyan hocanın bu kadar kısa sürede bu kadar etkileyici değişimi sağlayacağını görmesek inanmazdık.

Yazının Devamı

El frenini kim çekti?

14 Ağustos 2023

Ligin ilk maçına mükemmel bir giriş yaptı Fenerbahçe... Daha 20. dakikaya girilmemişti ki, iki olağanüstü santrfor golüyle sarı-lacivertliler öne geçmişti bile. Yüzde 80 nem, 27 derece sıcaklık altındayken ve 11’e 11 oynanırken, bu skoru elde ettiler.
23. dakikada Gaziantep bir eksilince ‘fark geliyor’ derken, garip bir şekilde Fenerbahçe takımı el frenini çekiverdi. Neden böyle oldu, açıkçası kendi adıma bir anlam yükleyemiyorum. Sadece ben değil, tüm Fenerbahçe taraftarının da merak ettiği bu sorunun yanıtını, Fenerbahçe teknik ekibi ve özellikle İsmail Kartal da bu maçın değerlendirmesini yaparken arayacaklardır.
Yukarıda dediğim gibi iki olağanüstü santrfor golü izledik. Elbette Dzeko’nun attığı bu gollerin asistleri de mükemmeldi. Ama son vuruşlar gerçekten gözümüzün pasını sildi. Dzeko birinci golde sol ayağının içi, ikinci goldeyse sağ ayağının içiyle iki köşeyi de havalandırdı. Fenerbahçe taraftarının yıllardır özlemini çektiği o golcü

Yazının Devamı

Aman Başkan!

27 Temmuz 2023

Dün, Ali Koç dönemlerinin en iyi başlangıcını izledik. Ali Koç dönemlerinin en iyi transferlerini gördük. Ali Koç dönemlerinin en umut veren, taraftarı germeyen takımını seyrettik. Teşekkür ederiz... Lütfen devamı gelsin...
İstanbul tarihinin en sıcak günlerinden birini yaşarken Fenerbahçe de tarihinin en önemli galibiyetlerinden birini aldı. Zimbru zayıf bir takım, “abartıyorsun” diyenler olabilir... Hiç de abartmıyorum... Fenerbahçe öyle bir süreçten geçiyor ki,  öyle zor bir konumda bulunuyor ki, o nedenle “tarihi bir galibiyet” diyorum.
Böyle bir başlangıç Fenerbahçe’nin kesin ihtiyacıydı. Dünkü oyun ve yenilerin mükemmel performansı, Galatasaray’ın Zaha ile attığı golü unutturmaya yetti. Tur artık cepte... Bundan sonrası dünkü etkileyici oyunda dikkat çeken eksiklerin giderilmesine kaldı.
Şimdi bakın; eğer böylesine kaliteli bir kadroyu kurup, vites yükseltiyorsanız tek bir maçla taraftarınıza “O sene bu sene” dedirtebiliyorsanız, o

Yazının Devamı

Teşekkürler

11 Haziran 2023

Bakmayın siz bu maçın sonucuna. Bu maçı kazanan ne Guardiola’nın City’si, ne de Inzaghi’nin Inter’i. Bu finalin galibi İstanbul’dur, Şampiyonlar Ligi finalini bu kente getirenlerdir ve organizasyonun başarılı bir şekilde hayata geçmesini sağlayanlandır. Emeği geçen kim varsa yürekten teşekkür etmemiz lazım. Bir final ancak böyle yüksek seviyede organize edilir, bu kadar kusursuz işletilirdi. Arasanız kadıkızı misali bile eksik bulamazdınız.
Olimpiyatlar, Dünya Kupaları, Avrupa finalleri ve milli maçlar... Dünya’nın futbol oynanan hemen hemen her ülkesinde bu organizasyonlarda maçlar izledim. Bir gazeteci gözüyle hep kıskandım, “Ne zaman bizde de olacak” dedim. Dün gördüm ki artık bizde de oluyor, hem de en iyisi. Evim Anadolu yakasında Süreyya Plajı’nda, maçın oynandığı yer Avrupa yakası Başakşehir bölgesi, hiç trafik olmasa bir saat, bir saat on dakikada ulaşabileceğimiz bir mesafede. Marmaray ile karşıya geçiş, metroyla buluşup, ardından iki aktarmayla Atatürk Olimpiyat Stadı’na

Yazının Devamı

Kimliksiz takım

8 Mayıs 2023

Geçmiş olsun... Daha belki Galatasaray-Başakşehir maçı oynanmadı, kağıt üzerinde matematiksel olarak hala şans görünüyor da olabilir ama bence artık Fenerbahçe’nin şampiyonluğu Kafdağı’nın arkasında. Büyük, inanılmaz mucizeler olmazsa kalan maçlarda ikinciliğini korumaya çalışan bir takım seyrederiz.
Gerçekçi konuşalım, dün izlediğimiz Fenerbahçe ‘kalitesiz’, bir o kadar ‘tedirgin’ ve onlardan da fazla ‘kimliksiz’ bir takımdı... Ne olduysa Dünya Kupası arasında oldu. Tempolu oynayan, göze hoş gelen futbol sergileyen, yediğinden daha fazla gol atan ve pozisyon üretmekte hiç zorluk çekmeyen bir takım gitti, yerine neredeyse tüm oyuncuların çakmalarından oluşan bir ekip çıkageldi. Üç-beş pas yapmak, oyun kontrolünü sürekli elinde tutmak, seyircisini her an heyecanlandıracak bir performans sergilemek neredeyse imkansız hale geldi. Kazanılan maçlar, ya penaltılarla, ya son dakika gelen sürpriz golle, ya da rakip ikramlarıyla gerçekleşti. Jesus’un

Yazının Devamı

Kritik galibiyet

30 Nisan 2023

Sivas yıllardır Fenerbahçe’nin hedeflerini sekteye uğratan bir takım... Şampiyonluklara bile engel oldu. Zaten sadece Fenerbahçe için değil, Türkiye’deki bütün takımlar için zor bir deplasman... Çalımbay’ın takımı her zaman dirençli, hücum kovalayan ve maçı 90 dakika bırakmayan bir yapıda... Böyle bir takımı üç gol atarak seyircisi önünde yenmek ve maçın 45 dakikasını da 10 kişi oynamak yabana atılacak bir başarı değil. Ancak...
Bu kritik galibiyet Fenerbahçe’nin asla gözünü boyamamalı...Başta Jesus ve ekibi olmak üzere tüm takımın bu maçı çok iyi analiz etmeleri gerekir. Bir kaç kez bu maçı izlemeliler, koskaca Fenerbahçe’nin ve elbette Jorge Jesus’un nasıl bir özgüven eksikliği yaşadığını görmeliler.
Ne demek istediğimi maçtan bir kaç pozisyon ile anlatmaya çalışayım... İlk on birde iki tane yaratıcı oyuncusu var Fenerbahçe’nin... İrfan Can ve Arda Güler... Ferdi’nin attığı iki golde de bu yaratıcı ayakların katkısı

Yazının Devamı

Çekirge bir zıplar, iki zıplar

20 Nisan 2023

Görünen o ki sezon sonuna kadar Fenerbahçe taraftarı ölüp ölüp dirilecek. Umarım, kalp krizi geçiren, hastanelik olan çıkmaz. Daha Ankaragücü maçının heyecanı, son dakikada gelen üç puanın gerginliği bitmemişken, bu kez Başakşehir çıktı Fenerbahçe’nin karşısına...
İlk yarıda yine komaya girdi sarı-lacivertli takım, ikinci devrede yapılan değişiklikler, rakibin 10 kişi kalması, ‘Ya arkadaşlar lig bitiyor’ bağırış - çağırışları, elbette Başakşehir’in savunmaya çok gömülmesi ve bir kez daha uzatmada gelen üç puan.
Peki bu hep böyle mi gidecek... Benim yanıtım; büyük ihtimalle böyle olacak. Çünkü haftalardır Jorge Jesus’un yarattığı arabesk bir futbol izliyoruz. Sistem hiç değişmiyor. Jesus garip, bir o kadar da şaşırtıcı on birlerle başlıyor maça, koskoca ilk 45 dakika çöpe gidiyor. Fenerbahçe takımı bu süre içinde ne doğru dürüst futbol oynuyor, ne direnç gösteriyor, ne de büyük bir takım olduğunun sinyallerini

Yazının Devamı

Yeldeğirmenleri ile savaş

16 Nisan 2023

Crespo’nun golü gelmeden, cenaze evine benzeyen Kadıköy’de, açıkçası ben de dahil tüm kalemşörler kalemlerini bilemiş hedef tahtasının tam ortasına Ali Koç’u, yanına da Jesus’u koymuş, kritiklerimizi yazmak için bekliyorduk. Ama futbol, işte böyle acayip bir oyun...
Hakem kötü bir hakem de olsa, o düdüğünü çalmadan maç bitmiyor. İrfan Can’ın sadece 5 dakikalık kendine gelişi belki de sezonu kurtardı. O İrfan Can’ı hayata döndüren de yine ona büyük tepki gösteren Fenerbahçe taraftarıydı. Taraftar dün giden maçı, biten sezonu geri getiren en önemli aktördü. Ağır bir protestoya hazırlanmış, Jesus ve Ali Koç’u istifaya çağırma planları yaparken maçın bitiminde çubuklu içindeki oyuncularını avuçları patlayıncaya kadar alkışladılar.
Beş sezondur yeldeğirmenleri ile savaşan, güçlü yönetimler yerine “Evet efendimci” emir erlerini kullanan, küçük hesaplarla büyük transferleri altın tepside

Yazının Devamı