Tolga Şardan

Tolga Şardan

tsardan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başarısız darbe girişimini organize edip uygulamaya koyan FETÖ’nün kilit isimlerindendi Kemal Batmaz.

Halen firari olan FETÖ’nün Türk Silahlı Kuvvetleri imamı olan Adil Öksüz’ün en yakınındaydı.

FETÖ şüphelileri Adil Öksüz, Harun Biniş, Hakan Evrim ve Nurettin Oruç’la beraber 15 Temmuz darbe girişiminin sivil ayağını oluşturdu.

Darbe girişimi öncesinde Öksüz’le beraber ABD’ye gidip gelen ve FETÖ liderinin darbe girişimi talimatlarını TSK mensuplarına yine Öksüz’le beraber ileten Batmaz’ın kimliği, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın çalışmaları sonrasında ortaya çıkarılmıştı.

Haberin Devamı

Gözaltına alındıktan sonra ‘kilitlenen’ ve bildiklerini ‘unutan’ Batmaz, Öksüz’ü tanımadığını anlattı hep. Darbe planını FETÖ liderine onaylatmak için birlikte ABD’ye gittiği Öksüz’le yanyana görüldüğü kamera görüntülerini her defasında ‘tesadüf’ olarak niteledi.

Batmaz, Öksüz’le olan bağlantısını ortaya koyan tüm bilgi ve delilleri ters yüz etmeye çabaladı, ancak Akıncı Üssü iddinamesinde Gülen ve Öksüz’ün ardından 3. sıradaki şüpheli olmaktan kurtulamadı.

15 Temmuz’dan 11 gün sonra tutuklanan Batmaz, halen Sincan Cezaevi’nde. Susmaya devam ediyor.

Kısacası, Batmaz önemli bir isim.

Ankara’da iki hafta içinde Batmaz’la bağlantılı iki ayrı operasyon yapıldı.

İlk operasyon, Batmaz’a araç veren eski öğretim üyesi Özkan Düzkaya ve eşi Gönül Düzkaya’ya yönelikti.

Batmaz’ın bağlantıları üzerinde çalışmaya devam eden Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve Ankara Emniyeti, Batmaz’ın 15 Temmuz’dan önce kullandığı otomobili, eski akademisyen Düzkaya’nın verdiğini tespit etti.

Batmaz’ın kullandığı aracın kayıtlarını inceleyen polis, aracın Düzkaya tarafından satın alındığını, tescil işleminin yapıldığını ve sahibince hiç kullanılmadan Batmaz’a teslim edildiğini saptadı.

Bu tespitlerle birlikte Batmaz’ın tutuklanması sonrasında artık kullanılmayan otomobili geri almak amacıyla Ankara’ya gelen Düzkaya, aracını çekici üzerine koyup İstanbul’a götürdü.

Aynı zamanda hakkındaki FETÖ iddiaları nedeniyle görev yaptığı Gaziosmanpaşa Üniversitesi’ndeki görevinden KHK ile ihraç edilen Düzkaya ve eşi Gönül Düzkaya gözaltına alındı.

Haberin Devamı

Şüpheliler, 15 Haziran’da Ankara’da çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

Batmaz’la ilgili ikinci operasyon ise FETÖ sanığının aranan eşi Gonca Batmaz’ın yakalanması oldu.

Adli makamlar, Batmaz’ın eşi Gonca Batmaz’ın yakalanması için 15 Haziran’da arama kararı çıkardı.

Bu arada, Bezm-i Alem Üniversitesi’nde akademisyen olan Gonca Batmaz, hakkındaki arama kararından habersiz biçimde eşini görmek amacıyla Sincan Cezaevi’ne gitti.

Bayram nedeniyle yapılan açık görüş için cezaevine giden Gonca Batmaz, kimlik tespiti sırasında yakalandı. Gözaltına alınan ve eşi gibi susma hakkını kullanan Batmaz, 28 Haziran’da tutuklandı.

Suskun FETÖ’cüler

Darbe girişimi sonrasında başlatılan FETÖ soruşturmaları çerçevesinde örgütle bağlantlı devlet kadrolarında olduğu kadar pek çok sivil FETÖ’cü de gözaltına alındı.

Devlet görevlilerinin içindeki kimi önemli isimler, bildiklerini anlatarak gerek gizli tanık, gerekse itirafçı oldular, olmaya devam ediyorlar.

Haberin Devamı

Bu durum, benzer biçimde sivil konumdaki örgüt mensupları açısından da geçerli. Kimi mahrem imamlar, FETÖ’yle bağı olan sivil toplum örgütlerindeki mütevelli heyet üyeleri, iş adamları bulundukları konumlar üzerinden gizli tanık veya itirafçı oluyorlar.

Bu şüpheli ve sanıkların tamamına yakını en fazla kendi konumları, çok çok biraz kendilerinin üzerindeki yapıyla ilgili bilgi veriyorlar.

Ancak, bir de Kemal Batmaz gibi ‘terör örgütü tavrı’ gösterip hiç konuşmayanlar var. Ülke genelindeki operasyonlarda yakalanan FETÖ’nün özellikle sivil konumdaki pek çok üst yöneticisi ‘susma hakkı’ kullanarak sessizliğe büründü.

FETÖ’nün ‘karar alma ve uygulama’ konumundaki üst yöneticilerinin konuşması ve bilgi vermesinin çok büyük önemi var.

Adli kolluk sistemindeki soruşturmacılar bu durumdan rahatsızlık ve endişe duyuyorlar. Şüphesiz, alt düzeydeki kadrolardan elde edilen bilgiler de önemli. Ama, FETÖ’nün tepe yöneticilerinin vereceği bilgiler ve belgeler daha da önemli.

Devlet yönetiminin bu duruma yasal çözüm bulması gerekiyor. Aksi halde, işler eksik gidiyor.