KALBİNİZ KAÇ YAŞINDA?

Tıbbi literatüre yeni giren kavramlardan biri olan aging (yaşlanma), kalp için de kullanılıyor. Yüz binlerce hasta üzerinde yapılan klinik çalışmalarda, insanların kalp krizi geçirme riskini artıran birçok faktör saptandı. Bu riskler; ileri yaş, erkek cinsiyet, hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, sigara kullanımı ve genetik faktörler olarak sıralanabilir. Türk Kardiyoloji Derneği’nin de içinde yer aldığı Avrupa Kalp Cemiyeti, tüm bu verilerden faydalanarak, kişilerin kalp krizi nedeniyle ölme riskini hesaplayan kartlar hazırladı. Bu kartlara eklenen risk faktörleriyle bireylerin 10 yıl içinde kalp krizinden ölme ihtimalleri ölçülüyor.

Medical Park Gebze Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ömer Yiğiner, kalp hastalığına götüren faktörler ve bunlardan korunma yolları hakkında bilgi verdi:

Sigara içen 40 yaşında erkek bir hasta düşünün. Bu kişide şeker hastalığı ve hipertansiyon da olsun. Bu çizelgeye göre, hastanın gelecek 10 yıl içinde kalp-damar sorunları nedeniyle ölme ihtimali yüzde 4 civarındadır. Başka bir hasta hayal edelim, 60 yaşında ve sigara kullanmayan. Aynı zamanda hipertansiyon ve şeker hastalığı yok. Bu kişinin gelecek 10 yıl içinde kalp-damar problemleri nedeniyle ölme ihtimali de yüzde 4 civarında. Yani 40 yaşındaki hastanın kardiyovasküler risk yaşı, 60 yaşındaki hastayla eşit hale gelmiş. Kısaca, 40 yaşındaki hastanın damarları 60 yaşında!

Damarlarda anti aging etki

Yaş, cinsiyet ve genetik yatkınlık değiştirilemeyen risk faktörlerinden. Ancak hipertansiyon, şeker hastalığı, sigara ve kolesterol yüksekliği, hem ilaçlar hem de yaşam tarzı değişiklikleriyle ortadan kaldırılabilir. Sigaranın bırakılması, kardiyovasküler riski yarı yarıya azaltır. Büyük tansiyon değerinin 160 mmHg’dan 120 civarına düşürülmesi de riski yaklaşık yarı yarıya düşürür. Aynı şekilde toplam kolesterol değerinin 300 mg/dL değerinden 200’ün altına indirilmesinin de kardiyovasküler riski 2-3 puan düşürdüğü nettir. Yani risk faktörlerinin bertaraf edilmesi, ‘anti aging’ etki gösterir.

Yaşam tarzı değişikliği gerekir

Sağlıklı bir insanda normal kan basıncı değeri 140/90 mm Hg’nın altında bulunmalı. Yani büyük tansiyon 140 ve üzeri, küçük tansiyon 90 ve üzeri olmamalı. Tansiyonun bu değerlerin üzerinde seyretmesi, inme ve kalp krizi riskini artırır. Hipertansiyon tedavisi; ilaçların yanı sıra, tuzsuz diyet, haftada 4-5 gün yapılan düzenli fiziksel egzersiz ve fazla kilolardan kurtulma olarak özetlenebilir.

Kolesterol yüksekliği de hipertansiyon gibi hem ilaçlar hem de sağlıklı yaşam tarzı değişiklikleriyle tedavi edilir.

Tedavinin amacı, kötü kolesterol olarak bilinen LDL’yi azaltmak ve iyi kolesterol olarak bilinen HDL’yi artırır. Bu amaçla karbonhidratlardan fakir ve bol lifli yiyeceklerle (bol sebze, meyve ve tam tahıl ürünleri) beslenmek, haftada 2-3 gün balık tüketmek veya omega-3 yağ asidi tabletleri almak, günde yarım avuç içi kadar ceviz, fındık ve badem içi yemek, egzersiz yapmak genel olarak kan yağlarını düzenlenmesi açısından önemlidir.

SPOR VE DOĞRU BESLENME ŞART

Medical Park Tarsus Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Veli Kaya, kalp krizi geçirmiş kişiler için düzenli spor ve doğru beslenmenin hayati önem taşıdığını söyledi:

Ani ve ölümcül olabilen kalp krizi, kalbi besleyen damarların tıkanmasına bağlı gelişir. Kalp kasında meydana gelen zedelenme sonucu gelişen bir durumdur. Hastanın hayatını kaybetmesinin en büyük nedeni, ritim bozuklukları ve kalbin pompa görevini yapamamasına bağlı şoktur.

Ani kalp krizleri aslında önceden bazı belirtiler verir. Bunların başında, 20 dakikadan uzun süren göğüs ağrısı gelir. Genellikle göğüs ortasında baskı ve yanma tarzında olmakla beraber sırt, sol kol ve omuz, boyun, çene ve mide üzerinde de gelişir. Ağrıyla birlikte nefes darlığı, soğuk terleme, çarpıntı, kusma, baş dönmesi, bayılma olabilir.

Nasıl müdahale edilmeli?

Kalp krizi geçirdiğinizi düşünüyorsanız, ilk olarak bir yere oturun veya uzanın. 112’yi arayıp ambulans isteyin. Ara ara öksürmek ritim bozukluğuna karşı olumlu etki gösterebilir. Hastanın sakinleştirilmesi, rahat oksijen alabileceği ortamın sağlanması, çevresindekiler tarafından nabız ve tansiyonunun takip edilmesi gerekir. Bilinç kaybı gelişir ve nabız alınmazsa, kalp masajına başlamak hayat kurtarıcı olabilir.

Bugün kalp krizinde en iyi acil tedavi yöntemi, balon ve stentle tıkalı olan kalp damarlarının açılmasıdır, ancak ilaç tedavisi de son derece önemlidir.

İlaç tedavisine hemen başlanmalı ve ömür boyu sürdürülmeli. Hastaların bir kez kriz geçirdikten sonra ömür boyu kalp hastası oldukları, tekrar kriz geçirebileceklerini bilmeleri gerekir.

İlaçlarını düzenli kullanmaları, sigarayı bırakmaları, egzersiz yapmaları ve yemek alışkanlıklarını değiştirmelerinde de fayda var.

İstirahat sonrası hafif tempoda yürüyüşe başlanmalı. Hasta ağrı ve nefes darlığı hissetmediği sürece, egzersiz süresini ve temposunu artırmalı. İdeal olan, günde 30-40 dakika tempolu yürüyüştür.

Hayvansal yağlardan kaçınmalı, şekerli gıdaları azaltmalı ve bitkisel besinlere yönelmeli. Kırmızı etten uzak durmalı, haftada 3-4 öğün yağsız, fırında pişmiş, haşlama veya ızgarada beyaz et yemeli.

GENÇLERE UYARI!

Medical Park İzmir Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Serkan Saygı, birinci derece yakınları arasında ani ölüm, kalp-damar hastalıkları, kalp krizi, bypass öyküsü olan bireylerin düzenli kontrolden geçmesi gerektiğini vurguladı:

Kişinin annesi, babası veya yakın akrabaları genç yaşta ani ölümler yaşadıysa, kalp hastalığı riski açısından daha detaylı bir inceleme gerekiyor. Çünkü bu ölümlerin yüzde 90’ından fazlası kalp kökenli. Ailesinde bu tarz ölümler olan bireyler efor gerektiren, yarışmalı, ağır sporlar yapmak istiyorsa efor testi, EKO ve kardiyografik incelemeden geçmeli.

Eğer göğüs ağrısı, nefes darlığı, çabuk yorulma, çarpıntı, alçak yastıkla yatamama, tam veya kısmi bayılma şikayetleriniz varsa hiç vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmalısınız. Bunlar en sık görülen kalp hastalıkları belirtileridir. Bel çevresinin de genişlememesi lazım. Genel olarak erkeklerde bel çevresi 102, kadınlarda 90 santimetrenin altında olmalı. Bunların yanı sıra sigaradan uzak durulması şart. Kalp ve damar sisteminde ortaya çıkan sorunlar genelde hayatı tehdit edebildiği için insanlarda en sık rastlanan ölüm sebebi olması da şaşırtıcı değil.

SEKTÖRE YENİ SOLUK

MLP Care Grubu, İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi’ni Florya’da hizmete açtı. Kardiyolojiden genel cerrahiye, kadın doğumdan çocuk hastalıkları ve cerrahisine kadar tüm branşlarda hasta kabul etmeye başlayan hastane, 51 bin metrekarelik alanı, 300 yatak kapasitesi, 13 ameliyathanesi ve 92 polikliniğiyle sağlık sektörüne yeni bir soluk getirdi.

MLP Care Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Usta, “İstanbul’un en değerli lokasyonlarından birinde, kent ulaşımının ağırlık merkezlerinden Florya’da hizmete başladık. Bütün hastanelerimizde olduğu gibi yeni hastanemizde de dünyayla aynı anda uygulanan teşhis ve tedavi yöntemlerini, yenilikçi tıp teknolojilerini, sağlık personelinden oluşan kadromuzla bir araya getirdik. İstanbul gibi büyük bir metropolde sağlık hizmeti sunmanın temel koşullarından biri, hitap ettiğiniz her insana kendisini değerli hissettirmektir. Biz de bu felsefeyle yola çıkarak Kocaeli, Bursa ve Samsun’dan sonra Türkiye’nin dördüncü; İstanbul’un ilk VM hastanesini Florya’da hizmete açtık” şeklinde konuştu.

İstanbul Aydın Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Mustafa Aydın ise “İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi, sağlık alanındaki yatırımlarımızın en son halkasını oluşturuyor. Gerek halkımızın faydalanabileceği, gerekse fakültede yetiştirdiğimiz hekim ve bilim insanlarının uygulama alanı olarak istifade edebileceği hastane, teknolojik altyapısıyla ihtiyaçları karşılayacak” dedi.