ONU BÜYÜTÜRKEN NELERE DİKKAT ETMELİSİNİZ?

Aileye katılan yeni bireyin fiziksel ve psikolojik gelişimini yakından takip etmek, ebeveynlerin en büyük sorumluluğu. Bu sayede olası riskleri ve hastalıkları erken fark edip, çocuğuza daha sağlıklı bir gelecek sunabilirsiniz

Çocuk yetiştiren her annenin ilk sorusu, “Büyüme ve gelişmesi normal mi acaba?”dır. Bu süreçte onu başka bir çocukla kıyaslayarak, yorum yapmaksa sık görülür. Her çocuk, doğum boy ve kilosuna uygun olan büyüme çizgisinde ilerler. ‘Büyüme’ denildiğinde vücut hacmi ve kütlesinin artması (boy, ağırlık, baş çevresi) anlaşılmalıdır. ‘Gelişme’ ise biyolojik fonksiyonlardaki ilerleme ve olgunlaşmadır.

İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi’rden Çocuk Nefroloji ve Romatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ayşe Balat, çocukları büyütürken dikkat edilmesi gerekenler ve sık karşılaşılan sorunlarla ilgili sorularımızı yanıtladı.

Haberin Devamı

- D vitamini düzeyi ne zaman ölçülmeli?

Anne sütü alan ve hızla büyüyen bebeğin yeterli kemik gelişimi için D vitamini desteğine ihtiyacı var. Anne sütüne ek olarak, iki yaşına kadar günlük D vitamini ihtiyacı dışarıdan verilmeli.

- Kansızlık sorunu ne kadar sık görülür?

Çocuklarda sık karşılaşılan kansızlığın en bilinen nedeni, demir eksikliğidir. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı’nın programı çerçevesinde bebeklere dördüncü aydan itibaren demir desteği önerilir. Kansızlık tedavi edilmediğinde halsizlik, iştahsızlık, çabuk yorulma, konsantrasyon güçlüğü, okul başarısında düşüş ve iştah sapması görülebilir. Bir yaşından önce kan sayımı ve idrar analizi, iki yaşından itibaren kan yağlarının ölçümü yapılmalı ve özel durumlarda böbrekle karaciğer fonksiyon testleri değerlendirilmeli.

- Çocuklarda tansiyon olur mu?

Çocuklarda tansiyon yaş, cinsiyet ve boya göre farklılık gösterir. Erken dönemde saptanan tansiyon yüksekliği, böbrekler ya da kalp-damar sistemiyle ilgili bir sorunun habercisi olabilir. Huzursuzluk, kusma, kilo alamama, büyüme-gelişme geriliği, baş ağrısı, ağır vakalarda havale geçirme önemli belirtilerindendir.

- Ne zaman kalp hastalığından şüphe edilmeli?

Emme güçlüğü, çabuk yorulma, ağlarken ya da sakin durumda morarma, büyüme-gelişme geriliği, bayılma nöbetleri varsa kalp hastalığından şüphelenilir. Sık görülen kalp hastalıkları, kulakçıklar ya da karıncıklar arasındaki kapanma sorunları, akciğere giden damarda darlık ya da tıkanıklık, akciğere ve vücuda giden damarların ters yerlerden çıkması, kalpte delikle birlikte akciğere giden damarda anormalliklerin olmasıdır. Bu sorunların çoğu EKO ile teşhis edilir ve kalp-damar cerrahisiyle çözülür.

Haberin Devamı

- İdrar yolu enfeksiyonu neden gelişir?

İdrar yollarında mikroorganizmaların kana karışması ya da idrar çıkış yerinin kirli olması nedeniyle enfeksiyon meydana gelebilir. Sünnetsiz erkek çocuklarda ve kızlarda daha sık görülür. Küçük çocuklarda iştahsızlık, kilo alamama, büyüme hızının yetersizliği, sarılığın uzun sürmesi gibi özgül olmayan belirtiler vardır. Büyük çocuklarda ise karın ağrısı, idrar yaparken ağrı ve yanma hissi, sık sık idrar yapma isteği, altını ıslatma, idrarda renk değişikliği veya kötü koku olması enfeksiyon belirtileridir.

- İdrar kaçırma varsa ne yapılmalı?

Beş yaşındaki çocukların yüzde 16’sı geceleri altını ıslatırken, bu oran 10 yaşında yüzde 5’e, 15 yaşından sonra ise yüzde 1-2’lere düşer. Eğer idrar yollarıyla ilgili bir anormallik yoksa bu çocukların çoğu yıllar içinde düzelir. Hatta genetik yatkınlık varsa, idrar kaçırma hikayesi normal karşılanıp, hekime başvuru gecikebilir. Ancak çocuğun kendine güveni giderek azalır ve psikolojik sorunlar yaşar.

Haberin Devamı

- Çocuklarda böbrek taşı olur mu?

Sıcak iklim, genetik özellikler, diyetteki alışkanlıklar, sosyo ekonomik faktörler taş oluşumunda etkilidir. İdrar yolu anormalliği ya da enfeksiyonu ve bazı ilaçlar taşa yol açabilir.

Ani başlayan karın ve/veya yan ağrısı, idrar renginde koyulaşma, sık ve ağrılı idrar yapma, hatta idrar yapamama belirtiler arasındadır. Küçük çocuklarda ateş, huzursuzluk ve ağlama da dikkat çeker.

Tedavide ağrı kesiciler ve kas gevşeticiler önerilir. Tuz alımı azaltılmalı, yüksek fruktoz içeren gıdalardan kaçınılmalı. Taşa bağlı tıkanıklık varsa ve düşme ihtimali yoksa cerrahi müdahale gerekebilir.

Özgür bireyler yetiştirin

Medical Park Uşak Hastanesi’nden Psikolog Zeynep Yeşilkaya, “Kimlik gelişimde çocuğun bağımsızlık ihtiyacını karşılamak gerekir” dedi ve ailelere şu tavsiyelerde bulundu:

“Aile çocuğun birey olma isteğini desteklerse, onun özgür ve bağımsız bir kimlik oluşturabilmesini sağlar. Çocuğun kimliğini geliştirebilmesi için iki alan gereklidir. İlki, anne ve babasını model alarak insanlarla iletişim yolunu öğrenmesi. Aile, özerk ve saygın kişilik yapısına sahip olmalı ki, çocuk da insanlarla sağlıklı ilişki içine girebilsin. İkincisi, çocuk bağımsızlık arayışı içerisindedir. İktidar paylaşımında kendi alanına, tercihlerine ve kararlarına saygı duyulmasını ister. Engellenirse, kendine dair şüpheye düşer, başkaları tarafından devamlı onay alma ihtiyacı hisseder. Daha önceki gelişim evrelerini sağlıklı geçirmiş, özerkliğini ve girişimcilik ruhunu ele almış çocuk, eğitim sürecini daha sağlıklı geçirir. Birtakım beceriler kazanma, iradeyi kullanabilme ve özgüven duygusu hissetme, sosyal hayata daha rahat atılmasını sağlar. En çok karşılaşılan sorunlardan biri de, çocukların sorumluluk almak istememesi. Bu duygunun yerleşmesi için beklememiz gerekir.”

İlk üç ayda göz muayenesi şart!

Dünyada görme keskinliği körlük düzeyinde olan yaklaşık 1 milyon çocuk var. Bunların büyük kısmı erken tanı ve tedaviyle önlenebilir. Özellikle ilk üç ayda doğumsal katarakt, göz tansiyonu ve tümörü, kapak düşüklüğü ve göz kanalı tıkanıklığı saptandığında, acilen tedavi gerekir. Yani doğumdan hemen sonra, 6 ve 18’inci aylarda, üç yaşlarında göz muayenesi şart! Daha sonraki göz muayeneleri beş yaşında ve okula başlamadan olmalı. Görme problemi varsa altı ayda bir kontrol önerilir.

Medical Park Karadeniz Hastanesi’nden Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Çevik Durmuş, göz hastalıklarının belirtileri hakkında bilgi verdi: “Araştırmalar, okul öncesi çağdaki çocukların yüzde 5’inde, okul çağındaki çocuklarınsa yüzde 25’inde görme sorunu olduğu ortaya koydu. En sık rastlanan göz bozukluğu, kırma kusurları. Kırma kusurları; miyop, hipermetrop ve astigmat olarak sıralanabilir. Diğer göz hastalıklarıysa şöyle; şaşılık, görme tembelliği, kanal tıkanıklığı, konjenital katarakt ve glokom, göz içi tümörler, enfeksiyonlar, kornea problemleri, retina ve optik sinirin doğuştan ve sonradan gelişen bozuklukları ve kapak düşüklüğü.

Erken müdahale önemli

Özellikle okul öncesi dönemde tedavi edilmeyen kırma kusurları ileride göz tembelliği ve şaşılığa yol açar. Belli bir değerin üzerindeki hipermetrop ve astigmat hastaları, erken yaşta gözlük kullanmalı. Göz tembelliğinin tedavisi ilk altı yaşta yapılmalı. 9-10 yaşına kadar tedavi edilmediğinde, geri dönüşü yoktur.”

Onu iyi gözlemleyin

- Çok yakından kitap okumak ve televizyon izlemek
- Gözleri kısarak ya da başı bir yöne eğerek bakmak
- Okuduğu yeri kaçırmak ve parmakla okuduğunu takip etmek
- Baş ağrısı, baş dönmesi ve bulantı
- Sakarca davranışlar, dalgınlık, çabuk sıkılma
- Göz ağrısı, sık kaşımak ve ovmak
- Göz yaşarması, çapaklanma ve sulanma
- Bakışlarını odaklayamama

Kepçe kulaklara müdahale

Halk arasında ‘kepçe kulak’ olarak bilinen kulak estetiği bozukluğu, ameliyatla giderilebiliyor.

Medical Park Fatih Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Koray Urgu, operasyonun detaylarını anlattı: “Kulak kepçesini oluşturan kıvrımlar anne karnında, yüz gelişimi sırasında ortaya çıkar. Kulaklar, 5-6 yaşına gelindiğinde erişkin boyutlarına ulaşır. Kepçe kulak tabiri, kulağın baş bölgesiyle yaptığı açının artışı anlamına gelir. Çocuk doğduğunda kepçe kulak deformitesi varsa, ilk üç ay yapılan bandaj ve sargılama yöntemleriyle ameliyatsız düzelebilir. Geç kalınması halinde cerrahi devreye girer.

Kepçe kulak operasyonlarının ilkokula başlamadan önce yapılmasında fayda var. Bu sorunun saptanmasında ve hastanın doktora yönlendirilmesinde ilk sorumluluk ebeveyn ve ana sınıfı öğretmenlerine düşüyor. Sorun, psikolojik açıdan çocuğa zarar verebiliyor. Ruhsal travma, okulda başarısızlık ve sosyal çevreden kaçınmaya yol açabiliyor.

Operasyonda kulakta kıvrımların oluşturulması ve çukurluğun azaltılması amaçlanıyor. Her kulak için 45-60 dakika gerekiyor, hasta, 1-2 gün takip ediliyor. Kesi kulak arkasında kaldığı için iz görünmüyor.”