Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

PKK ABD’nin resmi terör örgütleri listesinde. Fakat PKK’nın kardeşi, Suriye’deki kolu YPG ise ABD için dost ve müttefik. O nedenle de açıktan silah ve mühimmat desteği yapıp, onları düzenli ordu haline getirdi, getiriyor. Dolayısıyla da oyun neydi? Suriye’den Sincar’a gelen YPG’li PKK’lı terörist oluyor ya da tam tersi, Sincar’dan Suriye’ye geçen PKK’lı terörist YPG’li sayılıyordu. Yani adam aynı adam, silah aynı silah ama harf değişiklikleriyle yersen durumu söz konusuydu. Şimdi ise ABD yeni bir hamle daha yaptı ve PKK’nın Kandil’deki lider kadrosunun başlarına milyon dolarlık ödüller koydu. Bu düne kadar kendi gölgesinde atıp tutan terörist başlarının sonunun gelmesi açısından önemli bir gelişme ancak bir o kadar da düşündürücü. Özellikle de ABD’nin samimiyet sabıkası ve sütre gerisindeki gerçek niyeti dikkate alındığında. Nasılını MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş anlatıyor:

Haberin Devamı

“Bir defa şu kadar milyon dolar verdim bunların yerlerini bildirenlere dediği zaman biraz garipsiyorum. Bunların yerleri belli. Nerede oldukları biliniyor. Kendisi tarafından da bilinmesi lazım.

ABD bu teröristlerin yerlerini biliyor mu?

“Tabii, tabii... Ama Türkiye-ABD ilişkilerinde, Suriye, Ortadoğu politikaları meselesi, özellikle İran meselesi o kadar canlı ve önemli ki PKK’nın bazı lider kadrolarının tasfiye edilmesi Türkiye’ye bir yeni kapı açmak istemesi önemlidir, dikkatle değerlendirilmesi gerekir ancak bunun karşılığında Türkiye’den ne istiyorlar, arka planda ne konuşuluyor, bizim liderlerin veya ABD liderlerinin konuşmalarını değil arka plandaki görüşmeleri bilmek lazım.”

ABD niye doğrudan yok etmek yerine böyle bir hamle yaptı?

“ABD, Türkiye ile ilişkilerinde yeni bir kapı aralamak isterken öncelikle İran meselesi aklıma geliyor ve Türkiye-Rusya ilişkilerini zayıflatmak istemesi aklıma geliyor.”

Tuzak mı yani?

“Onu gelişmeler gösterecek, şimdi tuzaktır veya değildir diye bir şey söyleyemiyorum ama Türkiye-ABD ilişkilerindeki sorunları bir bütünsellik içinde değerlendirince çok dikkatli olunması gerektiğini düşünüyorum şahsen.”

Haberin Devamı

ABD’nin PKK ile YPG’yi ayırmak ve Türkiye ilişkilerini bu YPG’yi muhatap aldırarak yeniden kurgulamak istediğini belirten Öneş, devam ediyor:

“Öcalan’ı bize veren ABD değil mi? Öcalan’ı veren Karayılan’ı da verir, ötekini de verir, 2-3 kişi daha verebilir. Öcalan’ı verdiği zaman zaten ABD için artık PKK bitmişti, ömrünü doldurmuştu. Ömrünü dolduran bir örgütten birkaç tasfiye daha yapar, Türkiye’ye teslim de edebilir, hatta yakalayabilir, öldürebilir. Bunlar doğrudur ama onun dışındaki gelişmeler, Fırat’ın doğusu ne olacaktır, Suriye’nin parçalanması konusunda ABD istekleri nedir, ne değildir, nasıl gelişme gösterecektir? Türkiye ile yeni ilişkiler kurulurken İran meselesi ne olacaktır? Türkiye’den ne istemektedir ve Türkiye-Rusya ilişkilerinde bir gerileme yaptırtmak isterken hangi hareketler ortaya çıkacaktır?”

Yakında Karayılan, Bayık, Kalkan’ın ölüm haberleri de gelebilir o zaman?

Olabilir. Dedim ya, Öcalan’ı teslim eden birkaç kişiyi daha rahatlıkla teslim edebilir.

Haberin Devamı

Bunlar kuzu kuzu bekler mi sonlarını?

Onu bilemiyorum. İstihbarat nedir, nasıl tedbirler alacaklar? Küresel çatışmaların, çekişmelerin bu derece yoğun olduğu bir ortamda enteresan bir durum, bizi sevindirmesi gereken bir olay ama bize güven vermiyor. Ayrıca ABD politikasındaki bu konudaki değişimin büyükelçilik tarafından açıklanması da değişik bir durum. O zaman Washington’da, Pentagon’da, Dışişleri’nde durum nasıl? Birlikte mi hareket ediyorlar yoksa farklı duyumlarımız da olacak mı? Ben şahsen sevinemiyorum, bilakis, endişelerim artıyor Türkiye’nin genel çıkarları açısından...