Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Suriye’de dengeler sürekli değişiyor. Çok yakın geçmişteki dengelerde, Türkiye ile Rusya ilişkilerin normalleşmesi sonuçlarından biri olarak Suriye konusunda örtülü bir uzlaşı içindeydiler. Bölgenin önemli gücü İran da buna dahildi. Tüm hesaplar da Suriye’nin toprak bütünlüğü üzerineydi. Dolayısıyla da Suriye’yi parçalamayı hedefleyen, bunun için de PYD/YPG’yi kullanan ABD, biraz oyun dışı kalmış gibiydi. Son geldiğimiz noktada ise ABD-Rusya PYD/YPG ile kol kola girmiş durumda. Menbiç’te yan yana bayrakları dahi dalgalanıyor. Ve Türkiye’nin Menbiç’e yürüyerek Fırat Kalkanı’nı tamamlamasını istemiyorlar. Yani Suriye topraklarında bağımsız ya da özerk bir Kürt yapısından yanalar. Dahası her ikisi, özellikle de ABD, PYD/YPG’nin düzenli bir ordu kurması için çabalıyor. Hem de verdiği silahların PKK tarafından Türkiye’ye karşı kullanılacağını bile bile. O nedenle oluşturulmak istenen bu askeri yapıya “terör ordusu” demek daha doğru. Çünkü ABD’nin Rakka harekâtında kullanılacak diye Tel Abyad’a gönderdiği tanksavar Javelin ve helikopter düşüren Stinger füzeleri Şanlıurfa’ya, Akçakale’ye veya Çukurca’ya, Hakkari’ye de gelebilir. Nitekim dün konuştuğum eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı Korg. İsmail Hakkı Pekin’in de endişeleri bu yöndeydi, hatta emindi:

Haberin Devamı

“Bu silahların hepsi ya Suriye ordusuna karşı ya Türkiye’ye karşı veriliyor. İkisinden birisi çünkü başka bir yerde uçak yok. Koalisyonun, Rusya’nın, Türkiye ve Suriye’nin uçağı var. Ayrıca bu silahlar Türkiye’ye kesinlikle gelir. Oraya verdiğiniz hir silahın Türkiye’ye geleceğine ve Türkiye’de kullanılacağına emin olabilirsiniz yani. Aslında bu silahların başka ülkelere gitmemesi şartıyla son kullanıcıya verilmesi gerekiyor ama ABD buna hakim olabilir mi sanmıyorum. Daha evvel olduğu gibi gelir. Yani orada Türkiye’ye karşı bir mukavemet yaratılıyor.”

Peki bu durumda Türkiye’nin ne yapması gerekir, gerçekten TSK El Bab’da sıkıştı mı?

“10 tane Javelin’le 20 Stinger’le bir şey olmaz. TSK o kadar zayıf değil. Tehdit oluşturur ama onların dediği anlamda El Bab’da etrafımız sarılı falan değil ama doğuya da batıya da gidemeyiz artık. Bundan sonra zor. Türkiye’nin şu anda yapması gereken Suriye ile işbirliği, yani diplomatik olarak harekete geçmemiz şart. El Bab’dan çekilemeyiz, barışa kadar orada kalmak gerekir Ya da desteklenen muhaliflerin haklarını garantiye alarak Suriye ile şimdiden anlaşıp, oraları Suriye’ye verebiliriz.”

Haberin Devamı

ABD buna ne der?

“Ne derse desin...”

Sandık taşıma yok toplama var..

İlçe Seçim Kurulları’nca Şırnak-Beytüşşebap, Mardin-Midyat ya da Diyarbakır’ın bazı köyleri için alınan “sandık taşıma” kararları YSK tarafından kaldırıldı. Yani referandumda güvenlik gerekçesiyle sandık kurulamaması, dolayısıyla da seçmenlerin farklı yerlerde oy kullanması gibi (son bir haftaya kadar değişiklik olmazsa) bir durum söz konusu değil. Ancak Mahalli İdareler Seçimi Hakkındaki Kanunu’nun ek 2. maddesine göre İlçe Seçim Kurulları’nın alacağı kararla “sandık toplaması” mümkün. Örneğin Bitlis- Tatvan’da 11 köy için böyle bir durum söz konusu. Bunun nedenini YSK’daki CHP temsilcisi Av. Mehmet Hadimi Yakupoğlu şöyle açıklıyor:

Haberin Devamı

“Tatvan’daki 11 köyden üçünde sandık kuracak bina yoktu. Yani sandığı içine koyacağınız ne okul, ne köy odası, ne de imam evi var hiç bir şey yok. Diğer sekiz tanesinde ise kimisinde 20 seçmen, 30 seçmen vardı. Dolayısıyla İlce Seçim Kurulu sandığın bir- 2 kilometre yanındaki köyde toplanmasına karar vermişti. YSK da ‘Bu olur’ dedi. Sandığı alıp da 5- 10 kilometreye taşınması değil bunlar. 3-4 kilometrelik sınırlar içinde ve az seçmen için yapılan işlemler. Zaten 9 seçmenin altındaki bütün sandıkları YSK başka yere topladı. Böyle 130 tane sandık var. Yasa gereği sandık en az 10 seçmen olursa kuruluyor, ancak 2-3 kilometre yakında bir sandık varsa o 10 seçmenin sandığını o köye götürüp koyuyor. Ama o 10 seçmenin sandığını 20 kilometre öteye gönderemiyor. Bu yeni bir şey değil, 1993 yılından bu yana bütün seçimlerde uygulanıyor.”

Özetle her seçim öncesinde yaşanan sandık taşıma tartışması referandumda yok. Peki ya sahte veya mükerrer oy iddiaları?

“Sahte seçmen, mükerrer seçmen yok bütün listeleri inceledik. Seçmen listelerinde rahatsız edici bir artış azalış da yok şu anki seçmen listeleri bize göre normal, herhangi bir problem söz konusu değil. Kendi sistemimizde her birinin isim isim çapraz kontrolleri, analizleri yapıldı, tereddütlerimizi de YSK’ya sorarak yanıtlarını aldık. CHP olarak bütün listelerin sağlamasını yaptık...”