Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İttifaklar ve siyasi çekişmelere odaklanan ülke gündeminde Afyon-karahisar’daki cephanelik patlamasına dönük gelişmeler gibi asla gözden kaçırılmaması gereken olaylar da var. Çünkü 2012’de 25 askerin şehit olduğu o faciayla ilgili dava sonlandı ve üç komutana hapis cezaları verildi ama patlamanın nedeni hala flu. Yani o gün orada neler yaşandı noktasında hâlâ kafa karıştıran birçok soru işareti var. Özellikle de olay yeri incelemesi ve yargılama sürecinde yaşananlar açısından. Dolayısıyla da karar şehit ailelerini tatmin etmiş değil. Dahası, yargılama sürecinde beş kez kovuşturmanın genişletilmesi için dilekçe veren şehit ailelerinin avukatlarından Altan Ulutaş olayın kaza değil, sabotaj olduğunda ısrarlı. O nedenle de gerekçeli kararın çıkmasından sonra İstinaf Mahkemesi’ne itiraz etmek için hazırlık yapıyor. Dün bu durumu Ulutaş’la konuştum. Öncelikle de beklentilerini sordum. Yanıtı şuydu:
“Burada sorumluluk çok fazla kişide var, sadece bu üç sanık üzerinde değil. Susurluk’tan biliyorsunuz toprak kayması nedeniyle Afyon Cephaneliği’ne sürekli vagonlarla mühimmat taşınıyor ve bunu planlayan Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı. Mühimmatı depolamaya, çıkarmaya yeterli personel yok ve bu çocukları zorluyorlar.
Bir de Kara Kuvvetleri Lojistik Komutanlığı’nın istihbarat raporlarını göz önüne almamış olması var. Çünkü PKK’nın beşer kiloluk patlayıcılarla Mersin, Afyon ve İzmir’de eylem yapacağı istihbaratı geliyor. Bazı personel arasında da sıkıntılı olanlar var. Ben orada kişisel olarak sabotaj olduğunu düşünüyorum.”
Yani sorumluluk daha yukarılara uzanıyor?
“Kara Kuvvetleri Lojistik Başkanı’na kadar uzanır. Adem Huduti’ydi herhalde o. Ben onlar hakkında da suç duyurusunda bulunulmasını istedim mahkemeden çünkü bu sadece oradaki üç sanığın şeyi değil. Siz cephanelik bölgesine girmesi yasak olan 10-15 günlük bir askeri cephaneliğin içine sokarsanız ne bekliyorsunuz ki...”
FETÖ iddiaları da söz konusuydu, bağlantı çıktı mı?
“Çıkmadı; o da ilginç geldi bana. Neden? Özel yetkili mahkemeler kaldırıldıktan sonra Afyon Cumhuriyet Başsavcılığı resen soruşturma başlattı. Hatta savcılık bana elinizdeki bilgi ve belgeleri gönderin diye yazı yazdı. Ben de ne varsa gönderdim, hatta kendisiyle de konuştum, savcı dosyayı benden fazla biliyordu. 15 Temmuz’dan sonra ise bu savcı FETÖ’den ihraç edildi, tutuklandı. Bu arada askeri mahkemede tepkileri nedeniyle şehit ailelerine ‘mahkemeye hakaretten’ ceza veren genç bir üsteğmen hâkim de FETÖ’den ihraç edildi. Ama her şeye rağmen FETÖ izi bulunamadı.”
Yargılama sürecinde sundukları delillerin hiçbirisinin defalarca itirazlarına rağmen araştırılmadığını, dolayısıyla da çıkan kararın kendilerini tatmin etmediğini belirten Ulutaş, devam ediyor:
“Şöyle tatmin etmedi; patlamanın gerçek nedeni ortaya çıkarılmadı. Bizim tek derdimiz buydu. Bu çocuklar neden parçalandı, ben bunu bilmek istiyorum. Sanıkların ağır ihmalleri var ama el bombasının üstüne sandık düşmekle cephanelik havaya uçmaz. Artı Türkiye’nin ikinci en büyük cephaneliğinde sahte güvenlik kamerası mı olur? Buna kim inanacak?..”