Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye-ABD ilişki-lerinde yaşanan gerilim doğrudan terör örgütleriyle bağlantılı. Daha doğrusu, ezeli dost ve müttefik(!) ABD’nin onlarla olan anlaşılmaz ilişkilerine odaklı. Yani lafa geldiğinde “teröre ve teröriste” karşı olduğunu söyleyen ABD samimi olsa sorunlar aşılacak. Ama ABD ne yapıyor? Hem PKK/PYD’ye hem de FETÖ’ye açıkça ve ısrarla kol kanat geriyor. Bir başka deyişle sadece dağdaki teröristlerden değil Pensilvanya’dakinden de vazgeçmiyor. Çünkü birini kara gücüm diyerek maşa gibi kullanıyor, diğerinden de dünyanın her yerinden bilgi toplamak, gerektiğinde de istediği yerde kaos çıkarmak amacıyla yararlanıyor. Aynen 15 Temmuz’da yaptığı gibi. Dolayısıyla da CIA takipteki PKK’lı lider kadronun izleri bulunmasın diye perdeleme, ABD’deki Fetullah Gülen’e de yekten korumalık yapıyor. Üstelik de Türkiye’nin ısrarla iade edilmesi taleplerine rağmen. Dün bu durumu MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş’e sordum. Yanıtı şuydu:

Haberin Devamı

“İstihbarat savaşları içerisinde Fetullah Gülen terör örgütü yapılanmasının yaratılmasında ABD’nin harcadığı gayretin, desteğin büyüklüğü ve kurulan ilişkilerin genişliği dikkate alındığında bunu toparlayarak teslim edilmesi gibi bir olay ancak zaman içerisinde ortaya çıkarılabilir. Yani biraz sürece bırakarak ABD’nin çıkarları açısından en uygun olacak zamanın beklendiğini söyleyebiliriz. Şu anda hala ABD’de himaye altında olduğuna, varlığını koruduğuna ve ABD’nin de Türkiye’nin taleplerini tüm baskılara rağmen karşılamadığına göre demek ki kullanım süresi henüz dolmuş değil.”

Sadece Türkiye’ye dönük olarak mı?

“Değil. ABD’nin radikal İslam’a, Selefi İslam’a yönelik politikaları içerisinde Fetullah Gülen de yerini almıştır. Bunun dışında Türkiye’deki siyasal mücadele bakımından da rejim değişiklikleri bakımından da Fetullah Gülen’den yararlanıldığını çok açık şekilde gördük ve artık bu konuda tereddüt edilmemesi lazım.”

FETÖ’nün deşifre olmasıyla ABD zor durumda kalmadı mı?

“Şüphesiz ama ABD’nin deşifre olduğu, güç durumda kaldığı tek örnek FETÖ hareketi değil ki. Güney Amerika olaylarında, Afrika’nın çeşitli ülkeleriyle olan ilişkilerinde, ABD-İran ilişkilerinde, doğu Avrupa ülkelerinde meydana gelen birçok olayda ABD’nin müdahalesini hep gördük. Bu süper güç olmanın da bir farklı boyutu.”

Haberin Devamı

FETÖ’nün sadece bir istihbarat yapılanması olmadığını da belirten Öneş, devam ediyor:

“İstihbarat açısından kullanılmış, geliştirilmiş çok dikkati çeken bir yapı olduğunu artık görüyoruz. Bu tarz geniş bir organizasyonla ilişki kurulması veya bu tarz bir organizasyonu büyüterek bir darbeye dahi imkan verecek şekilde hazırlanmasındaki süreklilik bana göre dünyada tek örnek.”

Fetullah Gülen CIA korumasında mı?

“CIA, FBI neyse ABD sisteminin koruması içinde şu anda varlığı devam ediyor. Siyasal destek olmadan, hükümetlerin desteği olmadan böylesine örgütler varlığını koruyamaz, varlıklarına devamlılık kazandıramazlar.”

CIA, kendi başına yapamaz yani?

“Hayır. Mümkün mü? O konuşulmaz tartışılmaz bile. Direkt ABD yönetiminin desteği olmadan CIA’nın, FBI’ın veya başka bir kurumun desteği ortaya çıkamaz zaten.”