Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Küresel terör tehdidi denildiğinde süper güçler ABD ve Rusya başta olmak üzere hemen her ülke ortak mücadele nutukları atıyor ancak sahaya yansıma “senin teröristin, benim töreristim” noktasından öteye gidemiyor. Çünkü her ülke işine geldiği gibi terörizm, terörist yaftalaması yapıyor. Dahası “her terör örgütünün arkasında mutlaka bir istihbarat servisi vardır, servis desteği olmadan o terör örgütü varlığını sürdüremez” deniliyor. Yani tam anlamıyla bir “iki yüzlülük” söz konusu. Yaşanan bu çelişkiyi MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş’e sordum. Tabi öncelikle de terör örgütlerine “servis” desteğini. Yanıtı şuydu:
“Bu sadece servislerle bağlantılı bir olay değil. Servislerin bağlı olduğu hükümetlerin,güçlerin politikalarıyla bağlantılı bir durum. Bazı ülkelerin belirli terör örgütlerini desteklediğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla servisler de o ülke adına ülkesinin çıkarları, politikaları adına terör örgütleriyle irtibatlarını kurarlar ve yönlendirirler. Terör örgütünü o servis o ülke kurmamıştır, ortaya çıkarmamıştır ama hem haber alma hem de gerektiğinde yönlendirebilme imkanlarını yaratmak ister. Her ülkenin çıkarına, şartlarına göre değişkenlik gösteren bir olaydır bu.”
Ülkeler destekliyor demek daha doğru yani?
“Tabi tabi, onu ifade ediyorum. Mesela PKK olayını ele aldığımız zaman PKK’nın bugün YPG-ABD bağlantısıyla ortaya çıkan durum, PKK’nın Rusya, Washington dahil Avrupa’daki başkentlerin bir çoğunda temsilcilik açabilmesi meselesi hep bize çeşitli soruları sordurtuyor. Bu PKK’nın o ülkeler tarafından doğrudan kurulduğu, desteklendiği gibi bir toptancı yargıyı bize vermemeli. Bu ülkelerin bir çoğu farklı derecelerde PKK’ya destekleri var himaye ediyorlar ya da PKK’nın bölgedeki ve Türkiye’deki gelişmeler içerisindeki rolünü kendi çıkarları açısından değerlendirmek, kullanmak istiyorlar. Her ülkenin çıkarı da çok farklı.”

Terörle mücadele

Herkesin terör tanımı, çıkarları farklı olduğu için teröre karşı topyekün bir mücadele yöntemi ortaya konulamadığını belirten Öneş’in “IŞİD’e karşı birlik nasıl sağlandı” sorusuna verdiği yanıt ise şöyleydi:
“IŞİD’in tüm eylemleri görüldüki özellikle batı ülkeleri, toplumları ile ABD oldu öncelikle ve yaratmak istediği sistemde batı değerleriyle çelişen, batıya karşı her zaman tehdit oluşturan bir yapıydı. Koalisyon onun için ortaya çıktı. Batı değerleri ve batı çıkarları söz konusuydu.”
Yani PKK’da Almanya’yı hedef alan eylem yaparsa?..
“Mümkün değil tabiki. Öylesine bir çıkar farklılaşması tamamen ortadan kaldırır. Fransa’da zamanında Ermeni terörüyle Asala hareketi nasıldı. Lyon Havaalanı’nda bir eylem yaptı Fransız çıkarlarını hedef aldı ve bir daha Asala’nın Fransa’da eylem yapma imkanı olmadı. Ortadan kaldırdılar.”
Asıl sorun teröristin işe yaraması meselesi o zaman?
“Tabi, maalesef günümüzde Ülkeler çıkarlarını koruyabilmek için ya da hedef aldıkları ülkeye zarar vermek için terör örgütleriyle bu tip yapıları kullanmak istiyorlar ve kullanmaktalar. Bugün yaşananlar bize bunu gösteriyor...”