Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yeni Türkiye’nin ilk günleri yeni sistemin yapılanması kadar muhalefet partilerinin iç hesaplaşmaları açısından da oldukça hareketli geçiyor. Özellikle de CHP ve İYİ Parti açısından. Çünkü seçimde “süt kardeşliği” havasındaki her iki parti de “Nerede hata yaptık?” diyerek, hem bu birlikteliği hem de partilerinde yaşanan gelişmeleri sorguluyorlar. Tabii, partilerinden kopma iddiaları ve tartışmalarını da... Yani muhalefetin gündemi bu kez sadece “Cumhurbaşkanı Erdoğan” odaklı değil, doğrudan kendi gelecekleriyle de bağlantılı. Bir başka deyişle, İnce’nin çıkışıyla CHP’de patlak veren sancı İYİ Parti’ye de yansımış durumda. Bunun işaret fişeği de Meclis’teki yemin töreninde bazı partililerin MHP lideri Bahçeli’ye gösterdiği saygı ve sevgiyle geldi ve bu görüntüye Akşener, “Bizim ilkelerimize uymayacaklar, derhal gitsinler” diye çok sert tepki gösterdi. Başkanlık divanı toplantısındaki “merkez sağ” tartışması da “siyasi tutkal” noktasındaki sorunları hepten alevlendirdi.

Haberin Devamı

Açıkçası, seçim öncesinde daha farklı konumlarda nitelendirilen İYİ Parti’de şimdilerde rüzgârın yönü değişmiş durumda. Hem de fırtına sinyalleri verir şekilde. Niyesini İYİ Parti’nin kuruluş aşamasında Akşener’in ismini en çok zikredenlerden, MHP’nin eski genel başkan yardımcısı Nazif Okumuş anlatıyor:

“Fotoğraf İYİ Parti’nin akıbeti açısından maalesef düşük doğum gibi... Grubun içinde eski DYP’den ve geleneklerinden gelenler ile bürokrasiden gelen birkaç isim (10 civarı) daha seçim gecesi Tayyip Erdoğan’ın çekim merkezine çoktan girmişlerdir. Parti içindeki MHP orijinlilerle kurmakta zorlanacakları siyasi diyaloğu Erdoğan ve etrafındakilerle çok rahat gerçekleş-tirirler.

İkinci grupta ise MHP’de il başkanlığı yaparken malum mücadelede yer alıp İYİ Parti’de de il başkanlığı ve yöneticilik yapanlar yer alıyor. Bunlar da ülkücü kimlik sahiplenmesi iddiasındakiler. Ülkücülüğün MHP’de bittiğini belirtip, Bahçeli’yi teslim olmakla itham ediyorlardı. MHP’de bıraktıklarıyla bu tür polemiklerden geçerek yeni bir siyasal zemine ulaşan ve böylece sosyal zeminini de yükseltenler Bahçeli’nin kaş göz daveti ve yarım ağız ifadelerine bile roman yazıp heyecanlanacak derecede üç hilale kavuşmayı gün sayar halde askerdeki tezkere hesabı gibi beklerler.

Haberin Devamı

Son grup ise Bahçeli ile didişip, dövüşüp ayrılanlar (dövüşenlerin bazıları da sahnenin usta tiyatrocusu tabii ki). Bunlar da birbirlerinden hiç hazzetmezler, toplum içinde göstermelik gülücük verirler ama İYİ Parti’nin mecburi iskâncısıdırlar. Onları ne Bahçeli ne de başka bir parti asla almaz. Bir seçim dönemine kadar köprülerin altından akacak suları beklerler. Birkaçı da bütçeden (Hazine yardımı) gelecek parayla gül gibi geçinip gideceklerini ve namerde muhtaç olmadan partiyi sosyal medya kurnazlıklarıyla ayakta tutabileceğini düşünmektedir.

Sonuç; büyük bir düş kırıklığı ve tek seçimlik parti... Mahalli seçimde neticeyi herkes görür. Ülkemiz yeni bir genel seçimi gördüğünde ise İYİ Parti lup’la ancak fark edilir.”

Özetle; İYİ Parti’deki hareketlilik üzerine Okumuş’un tespitleri oldukça net ve iddialı. Tabii önümüzdeki günler ve özellikle de yerel seçimlerde doğruluk testinden geçmek kaydıyla...