Fethullahçı kalkışmanın üstünden geçen bir yılda darbeciler hakkında açılan onlarca davanın yanı sıra 7 bin 500 asker ordudan atıldı, yüzlercesi de tutuklandı. On binlerce subay-astsubay hakkında geriye dönük inceleme ve araştırma yapıldı, yapılıyor. Ordudaki bütün sınavlar, terfiler, ödüller ve kurslar da mercek altına alınmış durumda. Açıkçası TSK’da FETÖ temizliğine dönük seferberlik durumu var ama şu ana dek ortaya çıkanların buzdağının görünen yüzü olduğu da bir gerçek. Dolayısıyla da TSK’daki FETÖ’cülerin sayısı kadar bunlar zamanında neden temizlenmedi tartışması da sıcaklığını koruyor. Özellikle de ordunun bu tip yapılanma, sızmalara yönelik istihbarat imkanı ya da kabiliyeti olup olmadığı açısından. Yine tartışılan ve yanıt bekleyen bir başka soru da kritik görevlerdeki terfi ve atamalarla ilgili... Yani o gece karargahta yaşananlar gibi TSK’deki Fethullahçı yapılanma konusunda da ihmal ve zafiyete dönük soru işaretleri hâlâ geçerli. Dün bu durumu konuştuğum FETÖ’nün hedefindeki eski Hava Kuvvetleri Komutanlığı Başsavcısı emekli Albay Ahmet Zeki Üçok özellikle 2011 yılından bu yana terfi eden tuğgeneral ve tümgenerallerin ağırlıklı bu darbeye katıldığına dikkat çekerek şöyle dedi:
“2011-2015 yılları arasında terfilerde bizzat imzası olan Genelkurmay başkanları, kuvvet komutanları, orgeneraller belli. Yani Fethullah Gülen bir anda ortaya çıkan bir örgüt değil ki, bir de sadece bu son dört dönemdekilere bakmayalım bunların harp okullarına, askeri okullara giriş döneminde olsun burada birinci sorumlu kendi kapısının önünü temizlemeyen TSK’nın kendi komuta kademesidir. YAŞ’ta anlattık bunları hükümete bizi dinlemediler bile deniliyor. Madem biliyorsun şikâyet etme haklarında işlem yap.”
Asker kendi içinde soruşturma yapamıyor, yasal dayanak yok deniliyor?
“TSK kendi iç mekanizmaları içerisinde bu kontrollerini her zaman yaptı. Hatta ondan vazgeç Milli Güvenlik derslerine giden subaylarına okullardaki bu faaliyetler içerisinde olanları tespit ettirme görevi veriyorlardı, bu konuda raporlar hazırlanıyordu. Sen şimdi Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki bilmem neleri araştırıyorsun, böyle bir yetkin olduğunu varsayıyorsun ama kendi içindekileri yapamıyorsun o zaman nasıl izah edeceğiz bunu. Ya da bilmem kaç yılında şu kadar Fethullahçı attık, bu kadar irticacı attık açıklamalarını nasıl izah edeceğiz. Bizim kendi içimizde mekanizmamız var bölük komutanları insanların evlerine gider. 28 Şubatçılar en çok bunu anlatırlar hatırlayın. Sonuçta biz kışlada, lojmanda ve orduevinde yaşıyoruz yani biz birbirimizi tanıyoruz. Fethullahçı olanları herkes biliyor. Kaldı ki 1987 yılında bir tane havacı astsubay geliyor ben hava kuvvetleri imamıyım deyip 1300 küsur adamın ismini veriyor. Ama kol kırılır yen içinde kalır mantığıyla 1987 yılından 1991 yılına kadar hiçbir şekilde adli soruşturma açılmıyor. Bunun artık benim yetkim yokla ne ilgisi var.”
FETÖ’cülerin sayısı
Daha önceki açıklamalarında olduğu gibi TSK’daki Fethullahçı yapının varlığının devam ettiğini de yineleyen Üçok’un, bir yılda yapılanlara dönük yorumu da şöyleydi:
“TSK bence üzerine düşen görevi yapamadı. Yani TSK içerisindeki mevcut FETÖ’cülerin tamamını temizlemek diye bir şey asla söz konusu olmadı. Bu darbeye fiilen katıldığını tespit ettiklerinin hepsinin TSK’yla ilişiğini kestiler ama bu darbeye fiilen katılmayıp da FETÖ ile iltisaklı orduya giren onbinlerce insan var daha. Onlar yerli yerinde duruyor.”
Şu an TSK’da bu yapının yüzde kaçı ortaya çıkmıştır?
“TSK’da 140 bin yani yaklaşık 39-40 bin subay, 100 bin civarında da astsubay var. Ankara Cumhuriyet Savcılığı bilirkişi raporuyla 2006 ila 2015 yılları arasında askeri okullara girenlerin yüzde 80’inin FETÖ’yle iltisaklı olduğunu tespit etti. Her yıl 5 bin civarında öğrenci alınıyordu okullara bunların yüzde 80’i ne eder? Dört bin. 2006’dan 2015’de 10 yıl. Çarpın dört binle 40 bin kişi zaten son 10 yılda giren. Ondan önce de girenler var. 1986 yılında Kuleli Askeri Lisesi’ne giren çocuklar var, altın nesil dedikleri 1994’lüler var hani Cumhurbaşkanı’nın yaveri, emir subayı şuydu buydu oldu hepsi. Yani her yıl biner kişinin de öyle girdiğini varsayalım. En az ihtimalle 30 yılda ne yapar? Nereden baksanız 60-70 bin tane Fethullahla iltisaklı insan olduğunu kabaca çıkarabiliyorsunuz zaten. Kaç kişi atıldı TSK’dan şu ana kadar? 7 bin 500 kişi. Peki geri kalanı nerede?..”
