Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Milli Savunma Bakanlığı’nca yapılan düzenleme kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri’nde Genelkurmay karargahı, kuvvet komutanlıkları ve bağlı birliklerde görev yapan kadın subay ve astsubaylar resmi üniformalarıyla birlikte başörtüsü takabilecek. Bu arada aynı bakanlığın türbanlı asker eşleri orduevine alınmadığı için açılan davalarda bunu öngören yönergeyi savunan örnekler de var. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’ndeki (AYİM) bu davalar henüz sonlanmış değil. Yani Genelkurmay Başkanı’nın dediğine göre kadın askerlere türban takma yolunu açan bakanlık, türbanlı eşlerin askeri tesislere alınmaması nedeniyle açılan davalarda hep yasağı öngören yönergeyi savundu. Örneğin astsubay Hakan Kayabaşı’nın karar aşamasındaki davası gibi... Türbanlı eşi kaldıkları askeri lojmana alınmadığı için 2015’te açılan ve ilk aşaması 2016’da astsubayın lehine sonuçlanan ama sonrasında orduevine giriş yasağıyla yine AYİM’e intikal eden davanın hukuki sürecini Kayabaşı’nın avukatı Mehmet Erkan Akkuş şöyle anlatıyor:

Haberin Devamı

“Müvekkilimin eşine başörtülü fotoğrafı sebebiyle askeri kimlik kartı Genelkurmay tarafından verilmemişti. Bu sebeple eşi kendilerine tahsis edilmiş lojmana giremiyordu. Ya da yanına nöbetçi bir asker verilerek ziyaretçi gibi alınıyordu. Biz bu işlemin iptali için dava açtık. Dava sürerken bunu engelleyen yönerge değişti ve başörtülü kimlik kartı verilebilire dönüştü. Dolayısıyla da lojmana giriş çıkışta sorun kalktı.

Ancak bir süre sonra müvekkilimin eşi verilen askeri kimlik kartı ile Etiler Astsubay Orduevi’ne girmek istedi ve başörtüsü sebebiyle alınmadı. Bunun üzerine de orduevine alınmama işlemine dayanak gösterilen yönerge maddesinin iptalini istedik. Buna karşı davalı taraf, yani Milli Savunma Bakanlığı da alınmama işleminin doğruluğunu, yönergenin iptal edilmemesini savunarak davamızın reddini talep etti. AYİM Başsavcılığı da bu yönde görüş belirtti. Davamız devam ediyor.”

Özetle; türban konusunda üniformalılar ve eşler açısından bir kafa karışıklığı söz konusu. Aynı karışıklık türbanlı eşin orduevine alınıp alınmama konusundaki davada karar verecek olan AYİM için de geçerli. Çünkü mahkeme üyelerinden bazıları FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldı ya da tutuklandı. Dahası referandumdan çıkacak sonuca göre AYİM’in hepten kaldırılması da gündemde.

Haberin Devamı

Bakalım askerler ve eşleri arasındaki bu çelişkili durum nasıl sonlanacak...

ABD’nin, FETÖ için yeni tutumu

Trump yönetimiyle birlikte Türkiye-ABD ilişkileri oldukça hareketlendi, ABD’li yetkililer sürekli Ankara’ya gelip gidiyor. Ancak şu ana kadar hiçbirinin ağzından Türkiye’nin beklentilerine yönelik somut bir söz çıkmış değil. Özellikle de Fethullah Gülen’in durumuyla ilgili. Dolayısıyla “ABD Fethullah Gülen’i iade eder mi ya da edecek mi” tartışması yine gündemde. Tabii “eder ama sağ olarak değil” seçeneği de...

15 Temmuz’un hemen sonrasında Fethullah Gülen’in iadesiyle ilgili Obama yönetimiyle yapılan temaslar y oğunlaştığında bu soruyu eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür’e sormuştum. Şöyle demişti: “15 Temmuz bir ABD istihbarat projesi. Görünümde Fethullah Gülen var ama bu tamamen bir istihbari çalışma ve örgütlenme. O nedenle, ABD kesinlikle Fethullah Gülen’i iade etmez. Çünkü bu onlar açısından çok kötü bir örnek olur.”

Haberin Devamı

Trump’un başkanlık koltuğuna oturmasından sonra bu yönde yaşanan bazı gelişmeler üzerine aynı soruyu bir kez daha Eymür’e yönelttim. Yanıtı şuydu:

“Fethullah Gülen kesinlikle CIA ajanı. Ona orada başka makam yok, CIA’nın bir projesinin adamı. Kesinlikle de attığı her adımı kontrollerinde olan bir adam. Hatta Fethullah Gülen’in yanında olup ona bağlı gözüken ama esas CIA’nın kontrolünde olan adamlar da vardır. O nedenle CIA kendi adamını teslim etmez, çok büyük prestij kaybı olur o. En fazla diyecekler ki buradan gitti, nerede olduğunu bilmiyoruz.
ABD’de bulunmuyor artık,
o adreste yok demek her zaman yapılan bir şey.”

Peki ya sağ teslim edilmez iddiaları?

“Belki de birtakım çalışmalar yapılıyordur. Kalp durdurucu ilaçtan tut, zehirlenmeye kadar her şey olabilir. Çünkü teslim etseler ya da kendi ayağıyla gelse, normal bir prosedür içinde konuşsa bir sürü şey çıkar ortaya. Onun haberi olmayan şeyler de çıkar CIA’ya bağlı olarak.”