ABD terör örgütü PYD/YPG, yani PKK’ya silah desteğine devam ediyor. Hem de Trump’ın bundan sonra silah verilmeyeceğini söylemesine, hatta Menbiç mutabakatında verilenlerin toplanacağının kayıt altına alınmasına rağmen... Yani ABD ikiyüzlülük konusunda oldukça istikrarlı. Çünkü bu 1990’lı yıllardan beri dinlediğimiz bir hikaye. O günlerden bu yana tek fark geçmişte teröristlere el altından yaptığı desteği artık alenileştirmesi... Dolayısıyla da ABD şimdilerde PKK için “terör örgütü” deyip türevlerinden ayırmaya çalışıyor, hatta terörist başlarına ödüller koydu ya onlar da hepten hikaye... Hele de geçmişte el altından PKK’ya verdiği destekler dikkate alındığında... Örneklerini Kuzey Irak’taki PKK kamplarına yönelik, 35 bin askerle o güne kadarki en kapsamlı Çelik Harekatı’nı (22 Mart 1995) yöneten dönemin Jandarma Asayiş Bölge Komutanı emekli Korgeneral Hasan Kundakçı anlatıyor:
“ABD o zaman da silah veriyordu. Türkiye’nin hareketlerine karşı istihbari bilgi veriyordu. Patlayıcı maddelerle ilgili destekleri oluyordu. Mesela TSK’nın envanterinde o dönem patlayıcı olarak C3, C4 vardı. PKK’nın elinde de buna benzer belirli miktarda patlayıcılar olduğu biliniyordu. Fakat bir baktık ki 1994-95 yıllarında PKK’nın elinde çok daha etkin patlayıcılar olan A4’ler, A3’ler ortaya çıktı. O zaman bu patlayıcılar sadece ABD’de vardı. Kendilerine sorduğumuzda da ‘PKK bunları çalıyor’ falan diyorlardı. Ama bunların arkası hiç kesilmedi ve o dönemde PKK bu patlayıcıları oldukça fazla alanda kullandı... Ondan sonra yavaş yavaş ABD yapısı bazı yeni silahlarla karşılaştık. Bunları sorduğumuzda da hep çalıntı diye geçiştirdiler. Yine o günlerde helikopterlerden PKK’lılara malzemeler atıldı. Türkiye açıkça ‘bu bölgede habersiz geçen helikopterler olursa ateş edilecek’ diye uyarınca biraz kesilir gibi oldu ama fırsat buldukça o uçuşlar yine yapıldı ve PKK’lılara destek verdiler, malzeme attılar. Malzeme ne olur? Patlayıcı, silah olur, yiyecek-giyecek olur...”
ABD’nin şimdi de PKK’dan hiç farkı olmayan PYD/YPG için “terörist değildir “diyerek Türkiye’yi oyalamaya çalıştığını belirten Kundakçı devam ediyor:
“Fırat’ın doğusuna 30 bin TIR’a yakın malzeme, silah gönderdi, hala da veriyorlar. Artı bir de para meselesi var. Hepsine aylık veriliyor. Bunlar farklı isimler altında gösterilmeye çalışılıyor falan ama asıl adı PKK’dır bunların. Ben bunları çok yakaladım. Mesela Cudi’de 1993 de yakaladığımız teröristlerden bazıları Suriyeliydi. Sorguladığımızda ‘siz ne arıyorsunuz burada’ diye sorduk. ‘PKK bize yardım edin diye çağırınca geldik’ dediler. Zaten başlarındaki Cudi sorumlusu Erdal kod adlı Fehman Hüseyin de Suriyelidir. O da PYD örgütündendir. Onun için aralarında hiçbir fark yok. Aynıdır PKK ile PYD. ABD bizi kandırmaya çalışacaktır ama biz biliyoruz kimin ne olduğunu. Bu bölgede yıllardır bunlarla karşı karşıya kaldık, çarpıştık, çarpışıyoruz... PKK,PYD,YPG,PEJAK hepsi aynı, birbirlerinden hiçbir farkı yok.”
PYD/YPG/PKK, ABD’nin paralı askerleri yani?
“Evet. Şimdi ABD’nin paralı askerleri Fırat’ın doğusundalar...”
Özetle; ABD’nin müttefikliği bugün olduğu gibi dün de sözdeydi... Dolayısıyla da Türkiye’nin harf değişikliği tezgahını yutmayacağı ve dün olduğu gibi bugün de teröristlere göz yummayacağı çok açık...
