BU BEŞ YIL BANA DOKUNMAYIN!

14 Kasım 2012, çarşamba... Ankara If’te tek kişilik gösterimi yaptım, gösteri sonrası okur dostlarla neşeli bir sohbeti takiben otelime döndüm... Sabahın 6’sında telefonla uyandırıldık... İki polis beni almaya gelmiş!.. Kalktım, giyindim, “Nedir böyle erkenden acil bu iş” diye... Ne olacak, bildiğiniz GBT, yani Genel Bilgi Taraması...
2011 Mart’ının son günüydü... Yıllarca girip çıktığım okuluma (İ.Ü. İletişim Fakültesi) girerken kimlik sordular... “Benim okulum” falan derken kolumu tuttu görevlinin biri, çıkarmaya çalıştılar, orada film koptu... “Bırak kolumu” diye bağırdım, gittim eski kantinime, kahvemi içtim... Bu olay üzerine ‘Görevli memura direnmekten’ hakkımda dava açılmış meğer...
15 Kasım Perşembe, 6’dan 12’ye kadar karakol, hastane, adliye diye bu işle uğraştım... Kısa süreli kelepçe bile taktılar... Nihayet hakim bey “Niye kimlik gösterip girmediniz?” diye sordu, “‘Eski öğrenci’ diye kimlik yok ki” dedim, beraat ettim... Sabahın köründe uyandırılmanın siniri, memurların nazik davranışlarıyla eridi gitti... “Bu da böyle bir Ankara kafası işte” dedim içimden...
Beraat ettim ama ‘suçum’ beş yıllığına geri bıraktırıldı... Yani bu beş yıl içinde suç işlersem, bu eski suçum da hortlayacak!.. Bu sebeple önümüzdeki beş yıl tamamen rahat bırakın beni, altıncı yıl bakarız artık!!!

GÖNÜL POSTASI!

Yarım yüzyıl öncesinin efsane Hayat dergilerini inceleyip okuyorum günlerdir. (Onlara ‘dergi’ yerine ‘mecmua’ demek daha doğru esasen.) ‘Gönül Postası’ adlı köşede çok tuhaf dertler ve daha da tuhaf çözüm önerileri görünce, bazılarını paylaşayım istedim...

KAYINVALİDE MÜHİMDİR
Urfa’dan bir okuyucumuz yazıyor:
“18 yaşımdayım, bir kıza aşık oldum. Evlenmek için ailesine müracaat ettim. Babası razı oluyor, fakat annesini bir türlü razı edemedim, edemiyorum da. Bana ne tavsiye edersiniz?”
Müstakbel kayınvalidenizin gözüne girmekten başka çare yok. Kendinizi ona sevdirmeye bakmalısınız. Kızını mesut edeceğinize onu inandırırsanız muhakkak razı olur.

TEHLİKELİ PENCERE
Çarşamba’dan bir okuyucumuz yazıyor:
“İki senedir karşımızdaki evin kızı pencereden bana işaret ediyor. Ona cevap veremedim, çünkü utanıyorum, fakat onu sevdiğimi de hissediyorum. Duyduğuma göre bu kızın başkasıyla da alakası varmış. Ne yapayım dersiniz?”
Siz herhalde pek gençsiniz. Pencereden karşı tarafa bakmasanız daha iyi edersiniz. O kızın yaptığı da çocukluktur. Aldırmayınız. Başınıza dertler açabilirsiniz.

YANLIŞ TAHKİKAT
Bir hanım okuyucumuz yazıyor:
“Bir astsubayı seviyorum. Kendisi bu sene terfi etti. Tabii evlenmemizi ben teklif edemezdim. Sordum, soruşturdum, evlenmek niyetinde olmadığını öğrendim. Fakat aradan bir müddet geçtikten sonra konuşmamız mümkün oldu. Tamamen inkar ediyor. Benimle evlenmek istediğini söylüyor. İnanmalı mıyım?”
İnanmamanız için ortada hiçbir sebep yok. Sizin tahkikatınız her halde onunla evlenmek isteyen başka bir hanımdan olmalı. Tereddüt etmeyiniz.

ÇARE YOK
İstanbul’dan bir okuyucumuz yazıyor:
“Babamın razı olmadığı bir evlenme yaparak kalabalık bir aileye gelin gittim. Kocamın, eltilerimden biriyle fazla teklifsizliği ayrılmamıza sebep oldu. Yuvamın yıkıldığı kadar o ailenin içindeki şerefsizliklere de acıyorum. “
Haklısınız. Fakat o zihniyette insanları ıslah etmek kolay değildir. Babanız bu intihabınıza razı olmamakla çok isabet etmiş ama siz dinlememiş-siniz. Kocanızın size layık bir adam olmadığı da anlaşılıyor. Kurtulduğunuza sevininiz.

BU HAFTA

* Şirin Soysal’ın konseri yarın, 21.30’da, Galatasaray Alt Caz’da...
* Sarp Maden dinletileri her pazartesi ve salı, 21.00’de, Beyoğlu Mitanni Kafe’de...
* ‘80 Dakkada Cümle Alem’ adlı tek kişilik gösterim, her salı 21.00’de, Sıraselviler Lush Otel’deki Dada Kabare’de... (Kamayor Ses Atölyesi’nin kabare şarkıları eşliğinde)