Karagözüm, okudun mu, dünkü yazısında Doğan Hızlan bizden bahsetmiş...
Efendim, doğamıza kim kastetmiş?..
Bırak şimdi yanlış anlama numaralarını, Doğan Hızlan canım, edebiyatımızın cumhurbaşkanı...
Eee, başkanlık sistemine geçersek, edebiyatın başkanı mı olacak yoksa aynı mı kalacak?.. Ayrıca cumhurbaşkanı Hızlan’sa, başbakan kim, Yekta Kopan mı?..
Kopan sensin, konudan kopuyorsun... Bak, edebiyatımızda “Karagöz’den daha cahil” diye bir söz varmış ama Doğan Hızlan bunu haksızlık saymış...
Sayın Hızlan’a katılıyorum... Nerem cahil, halkım ben... Halk cahil olmaz... Halkın içinde cahiller olur...
Ve hep olacak mıdır?..
Hayır, cehalet bir gün kalkacak dünyadan... İnsan, bunu yapabilecek güzel akla sahip...
Karagöz mü yoksa Karaoğlan mı karşımdaki, vay be... Hızlan’ın yazısında geçiyor, “Eğer Brecht, Karagöz’ü seyretseydi dibe vururdu. Öyle bir yabancılaştırma unsuru var ki, şaşırıp kalırdı” demiş Selahattin Özpalabıyıklar...
Eee, epik doğada saf olarak bulunur Hacı Cavcav, Shakespeare dememiş mi “Bütün dünya bir sahnedir” diye...
Aman Recep Tayyip Bey duymasın bu sözü, bakarsın dünyayı da kapatmaya kalkar...
Sus, yakma bizi Cavcav... Başka ne diyor o yazı? Diyor ki Doğan Hızlan, “Yalnız mizah yazarları değil, bütün yazarlar Karagöz metinleri yazmalı.” Doğru demiş, kendisi de yazsaydı keşke...
Cumhurbaşkanı o Karagözüm, dokunulmazlığı var onun...
Dokunmayalım öyleyse... Yok mu senin başka gündemin?..
Var... Bu kez de Halit Akçatepe, Ferhan Şensoy’un kavuğu üzerinde hak iddia etmiş...
Kavuk bir tane, baş çok olunca böyle oluyor demek ki...
N’olacak peki, kavuk oyuncudan oyuncuya turneye mi çıkacak?..
Hayır, nerdeyse orda kalacak... Ferhan Şensoy’un beynine verilmiştir o kavuk... Anasının ak sütü gibi de helaldir...
Peki Bakan Çelik “Birkaç Mehmet için Meclis’i toplayamayız” demiş, buna ne dersin?..
Birkaç Mehmet’le kurulmuştu o Meclis, onu hatırlatmak lazım... Ayrıca sivildeyken Mehmet olur, askerdekine Mehmetçik denir...
Hüseyincik öylesine konuşmuş işte...
Keşke askerlik gibi bakanlık da bedelli olsa, parasını ödeyen yapmasa.... Hepimizin kafası rahatlardı...
Bize ayrılan sürenin sonuna geldik Karagöz...
O ne öyle, “Dönülmez aşkamın ufkundayız” der gibi...
Ramazan biter, biz gideriz...
Zaman oldukça Ramazan da olacak, gene geliriz...
Şimdiden iyi bayramlar sana...
Sana da mutlu bayramlar Cavcav...
Son bir diyeceğin var mı?..
Var ama benim değil... Ahmet Muhip Dranas demiş:
“Bugün bayram Bayram bize mahrem Sultanım biçarem Doldur içelim... Ben aşkınla şad Sen sineler kuşat Devir cumhuriyet Doldur içelim...”
