- Günaydın Karagözüm...
- Tünaydın Hacivat... Orucu uykuya tutturuyorsun bakıyorum da...
- Gündem öyle karmaşık, öyle can sıkıcı ki, zamanımı şaşırdım... Hep çatışma, savaş, cinayet...
- Eee, bir vakitler kuklalar sadece seninle bendik, ikimizdik... Şimdi sayısız kukla var çevremizde... ‘Gölge oyunu’ değil, ‘bölge oyunu’ revaçta artık...
- Niye hep bizim buralar karışık böyle?..
- ‘Orta’ da ondan... Maçlarda da en sıkı mücadele hep orta sahada olmaz mı?.. Burası da Ortadoğu işte...
- Ee, Ortadoğu’nun sorunları Ortadoğuluları ilgilendirir, azman devletlere n’oluyor peki?..
- Olur mu canım, onlar bu dünyanın beyaz efendileri... Her enerji kaynağı onlarındır, esas oğlan onlardır, uygarlık onların eseridir... Biz üçüncü dünyalı garibanlar, sadece figüranız... Bir sorun çıkarırsak beyaz efendinin siyah başkanı beyzbol sopasını kapıp gelir alimallah...
- Dünya global olmuş dedikleri bu demek ki...
- Onların dünyası hep böyleydi... İngiltere, yüzyıllardır rant için dünyanın çok yerini sömürmüyor mu?..
- Asırlardır ‘savaş olimpiyatlarını’ düzenleyen ülke, bir de spor olimpiyatının açılışında ne kadar medeni, nasıl modern olduğunu anlatmaz mı tüm dünyaya?..
- Aman sus Hacı Cavcav, içimizdeki İngiliz hayranlarının suratından düşen bin puzzle olur bu lafları duyunca...
- Olimpiyatlar demişken, niye bizimkiler sporda bu kadar başarısız?..
- Spor denince aklına salt futbol gelirse olacağı budur... Lobi yaparak halter kaldıramazsın, güç lazım... Şike yaparak yüzme yarışını kazanamazsın, teknik lazım...
- Doğru, suya gizliden gizliye, çanta içinde klor verecek halin yok ya... Sporun yerine futbolu koyduk, bari onda eselim... O da yok...
- Olur olur, zamanla olur... Sanırım dünyanın ilk futbol olimpiyatlarını biz düzenleyeceğiz ilerde...
- Quaresma için ne diyorsun peki?..
- Değer taşıyana saldırı hep olacaktır...
- Aman Karagözüm; Şam’ı sormadım, Beşiktaş’ı sordum...
- Ben de onu diyorum... Vasat saldırısı, çok korkunçtur... Adam yıldız olduğu için kaldıramıyorlar, takımda istemiyorlar...
- “Takım oyuncusu değil” diyorlar onun için...
- Yıldızı kaldıramayan takımın oyuncusu olamaz tabii... Rutin, sıradan olmadığı için, vasatların vasatlıklarını iyice ortaya çıkaracağı için tehlikeli buluyorlar... Trivela nedir biliyor musun sen?..
- Efendim, Televole mi?..
- Trivela... Bu vuruş, resmen Quaresma’nın icadı... Mucit adamdan rahatsız oluyorlar, tarih boyunca yaşandığı gibi... Ömrü defanstan top çıkarmak, uzaklaştırmakla geçen zihniyet, eziliyor bu kas zekası karşısında... Oysa onu kazansa takımı da, kendisi de kazanacak...
- Karagözüm, sen sıkı Beşiktaş taraftarısın galiba...
- Kamu malı insanlarız, taraf söylemek yakışmaz... Ama her konuda, her zaman yeteneğin, yeniliğin yanında olmak gerekir...
- Son olarak, Yunanistan da sahipleniyormuş seninle beni, buna ne diyorsun?..
- Ne güzel, sevmişler demek ki... “Dünya benim rızkımdır, halkı benim halkımdır” demiyor mu Yunus Emre?.. Hepimiz aynı kainata aitiz, hepimiz dünyalıyız...
- Doğru, Don Kişot’a kayıtsız çok İspanyol vardır ama ben her zaman hayranıyım...
- Ben de Sanşo Panza’ya hastayım, gizli kahramanımdır!..
