Verda Özer

Verda Özer

verdaozer@gmail.com

Tüm Yazıları

Tam da İsrail’in Hamas’la görüştüğü haberi gündeme bomba gibi düşmüştü. Hatta Hamas’ın Gazze sorumlusu ekim ayı başında, “İsrail’le anlaşmaya hazırız” diyerek herkesi dumura uğratmıştı. Üstüne İsrail Başbakanı Netanyahu geçen hafta, Katar’ın Gazze’ye 15 milyon dolarlık yardım göndermesine izin verdi. Sanki bu da yetmemiş gibi, “Sükûnetin geri dönmesi ve insani felaketi önlemek için her şeyi yapıyorum” deyiverdi!

İşte tüm bu olan biteni daha sindiremeden, geçtiğimiz pazar günü resmen ters köşeye yatırıldık. O sabah Hamas, İsrail’in Gazze’ye gizli operasyon düzenlediğini ortaya çıkardı ve çanak çömlek birden patladı. Şiddet yeniden tırmandı. O kadar ki pazartesi günkü İsrail hava saldırılarının, 2014’teki Gazze operasyo- nundan bu yana en şiddetli bombardıman olduğu söyleniyor.

Haberin Devamı

***

Her ne kadar hemen akabinde iki taraf Mısır’ın arabuluculuğunda ateşkesi kabul etse de evvelsi gün İsrail Savunma Bakanı Lieberman’ın ateşkese karşı çıktığı için istifa etmesiyle ülke bir kez daha sarsıldı. Şimdi hükümetin düşeceği, erken seçim ihtimali konuşuluyor.

İnsanlık krizi kapıda

Pazar günkü gizli operasyonu Hamas ortaya çıkarmasaydı, “sükûnet” devam edecekti. Zira Netanyahu bir süredir şiddeti durdurmaya çalışıyor. Bu yüzden Hamas’la görüşüyor. Bunun birkaç sebebi var. 1.si; gitgide tırmanan uluslararası baskının kendisini köşeye sıkıştırmış olması.

30 Mart “Toprak Günü”nde Filistinlilerin başlattığı yürüyüşlerde İsrail ordusunun ateşiyle 18 gencin hayatını kaybetmesinden sonra, şiddet çığ gibi büyüdü. Özellikle mayısta Trump’ın ABD büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasıyla, gösteriler iyice alevlendi. 30 marttan bu yana tam 300 Filistinli hayatını kaybetti.

***

İşte bu yüzden, İsrail’in algısı hiç olmadığı kadar yara aldı. Aynı zamanda da Gazze’deki insani kriz artık korkutucu boyutlarda. 2 milyon Filistinlinin çektiği su, elektrik ve gıda sıkıntısı yüzünden ölümcül hastalıkların ve insani felaketin alarm zilleri çalıyor. Avrupa bu yüzden Netanyahu’ya muazzam baskı uyguluyor.

Bununla birlikte, ABD de çözüm için İsrail liderini sıkıştırıyor. Trump “Yüzyılın Anlaşması” dediği barış planı için (her ne kadar aşırı İsrail-yanlısı tutumu nedeniyle uygulamaya konması pek mümkün görünmese de) şiddet istemiyor ve Netanyahu’yu buna itiyor.

Haberin Devamı

Netanyahu’nun oyunu

İsrail Başbakanı’nın Hamas’la görüşmesinin ardında bir sebep daha var: Batı Şeria’daki Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Trump’la görüşmeye yanaşmıyor. İşte bu yüzden Netanyahu’nun Abbas’ı saf dışı bırakıp, Hamas’la görüştüğü söyleniyor. Amaç ise en nihayetinde onu masaya oturtmak. Çünkü herkes şiddetsizliğin ve çözümün Filistin Yönetimi’nin de dahlini gerektirdiğini çok iyi biliyor.

Bununla birlikte, Netanyahu Hamas’ı muhatap alarak Filistin içindeki siyasi bölünmeyi de (Fetih ve Hamas arasındaki) körüklemiş oluyor.

Bir de Netanyahu’nun “Savaş çok gürültü çıkarıyor, bu da planlarımı engelliyor” görüşüne vardığını iddia edenler var. Yani kendi yerleşim planını uluslararası toplumun tepkisini çekmeden ve sessizce daha rahat uyguluyor.

Haberin Devamı

***

Peki, hükümet düşer mi, seçim kapıda mı? Telefonda konuştuğum İsrail’in eski Ankara Büyükelçisi ve Dışişleri Bakanlığı eski Müsteşarı Alon Liel, Netanyahu’nun Savunma Bakanı unvanını da alıp yola devam edeceğini öngörüyor. Her ne kadar Lieberman’ın istifasıyla 6 partili koalisyon hükümeti zayıfladıysa da, sonuçta hâlâ mecliste yeterli sandalyeye sahip.