Yael Profeta

Yael Profeta

Tüm Yazıları

ANNE-BABALIK YÖNTEMLERi İŞLEMEDiĞiNDE



Her anne baba, özellikle ilk deneyimlerinde, kendisine göre bir çocuk yetiştirme yöntemi izlemeye çalışır. Kimileri daha kuralcı, kimileri daha esnek, daha demokratik vb. Ancak birçok anne baba, “Her şey kitaplarda yazdığı gibi olmuyor” diye yakınmakta.
Aslında çocuk yetiştirme yöntemleri suni, sınırlı, kısıtlı ve “oldurulmaya” çalışılan bir dizi kalıptır sadece. Her çocuğun kendine ait özellikleri, istek ve ihtiyaçları, yetenekleri ve karakter özellikleri olduğu noktada, bizim belli kalıplardan bahsetmemiz çok gerçekçi olmamaktadır. Ebeveynlik yöntemi dediğimiz şey zaman zaman bizi sınırlayan bir döngüye zorlar.

Haberin Devamı

Anne-baba aynı fikirde olmazsa ne olur?
Özellikle küçük çocukların, etraflarında olan biteni tam olarak anlayamadıklarını düşünmek, ebeveynlerin saflığıdır. Çocukların duygu takibinde olduklarını bildiğimiz noktada, belirli rolleri oynama zorunluluğumuz da ortadan kalkar.
Birbiriyle aynı fikirde olmayan ebeveyn, çocuğun önünde aynı fikirdeymiş gibi yaptığında, kaç yaşında olursa olsun, durum çocuk tarafından anlaşılmakta ve oradaki çifte mesajı almaktadır: “Annem babamla aynı fikirde değil, ama yine de aynı şeyi söylüyor. Şimdi babam olmasa annemi kandırabilir miydim acaba?”
Çifte mesajlar, akıl ve duygu karışıklığına sebep olur ve çocuğun, görünenle olan arasındaki ilişkiyi belirleyebilmesinde zorlayıcı ve tedirginlik verici özelliktedir. Çok açıkça belli olmayan, gizli ve bulanık algılamalarla çocuk, söyleneni mi yoksa fark ettiğini mi referans olarak alsın bilemez.
Anneyle baba herhangi bir konuda aynı fikirde değilse, bunu söylemesinde herhangi bir sakınca yoktur. Ancak söylemi, tartışmaya açık bir zemine yer vermez. Örneğin, akşam arkadaşında kalmak için izin isteyen çocuğa, “Bana göre gidebilirsin ama bugün patron anne, o izin verirse olur” denebilir. Çocuk adına diğer ebeveynle pazarlığa girmeden, durumu ikisi arasındaki ilişkiye bırakmak tercih edilir.

Nereye kadar demokrasi?
Demokratik olmaktan bahsettiğimizde, çocukların yaş dönemleri ve o dönemdeki bilişsel kapasiteleri önemli olmaktadır. Yani idrak ve muhakemeleri, neden - sonuç bağlantıları kurabilme yetenekleri her yaşta farklı özelliktedir.
Anne - babaların düştüğü tuzak, özellikle sözelleştirmeleri iyi olan çocuklarda, nedenleri ve mantığı anlatılınca her durumu kabul edebileceklerini varsaymalarıdır. Çoğu zaman, çocuklar durumu gerçekten de anlasa da, duyguları mantıklarına yetmez.
Niçin artık parktan eve dönmek gerektiğini anlar, ama canı istemez. Neden erken yatması gerektiğini bilir, ama oyunu bitirmeden yatmak istemez. Ertesi gün okulda uykusuz kalacağı düşüncesi, o sırada oynanan oyunun bırakılmasıyla ilişkili değildir.
Anne - babalar bunu zor fark ettiklerinde, ısrarla, bazen her gün, aynı açıklamaları ve aynı neden - sonuç bağlantılarını kurarlar ama bu da anlamını kaybeder. Çocuğu ‘ikna etmeye’ çalışmalar, onun karşı açıklamalar ve bahaneler bulmasından başka bir işe yaramaz.
Bu durumda, bir şeyleri oldurmaya çalışmak yerine, çocukları ve birlikteliği keyifle yaşamak, ilişkide çok daha kıymetli olmaktadır.


BEBEĞiNiZ ‘KOLiK’ Mi?
Bebeğiniz görünürde hiçbir sorun yokken ağlama nöbetlerine yakalanıyorsa kolik hastalığına yakalanmış olabilir. Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü’nden Dr. Gülsemin Güloğlu, koliğin kesin nedeninin tam olarak bilinmediğini ancak bebeklerde sağlık açısından bir risk oluşturmadığını söylüyor.

Haberin Devamı

Kolik nedir?
Kolik; bebeklerin açıklanamayan bir nedenle dizlerini yukarı çekip, yumruklarını sıkarak normalden uzun süren ağlama nöbetleridir. Kesin nedeni gaz olmamasına rağmen bazen gaz sancısı olarak da adlandırılır.

Bebekte kolik olduğu nasıl anlaşılır?
Bebeğin herhangi bir sağlık sorunu yoksa, altı temiz, karnı tok, ortam ısısının normal olduğundan emin isek, bebekte kolik olduğunu düşünebiliriz.

Nedeni nedir?
Koliğin kesin nedeni bilinmemektedir.

Tedavi seçenekleri neler?
Doktorunuz kolik için bazı ilaçlar önerecektir. Bunlar genellikle gaz giderici veya bitkisel içerikli bazı damlalardır ve her zaman işe yaramayabilir. Sıcak bir duş aldırmak bazı bebekleri rahatlatabilir. Arabayla veya puseti ile dolaştırmak çoğunlukla işe yarar. Ritmik sesler, elektrikli süpürgenin sesi de bebeği rahatlatabilir. ‘Beyaz gürültü’ adı verilen tüm ses frekanslarını içeren müzik cd’leri de satılmaktadır.

Ne zaman doktora başvurmalı?
Tüm bu yöntemlere karşın bebeğinizin ağlaması ile başa çıkamıyorsanız ve bebeğinizde bir sağlık sorunu olduğunu düşünüyorsanız doktorunuza başvurmalısınız.