Yaman Törüner

Yaman Törüner

yaman.toruner@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Cumhuriyet tarihimizin ilk basın davası, 15 Aralık 1923’de, Emir Ali ile Ağa Han’ın mektubunu yayımlayan gazetecilerin yargılanması idi. İstiklal Mahkemesi Heyeti, tutukluları, Hıyanet-i Vataniye Kanunu’na muhalefetle suçluyordu. Olayların nedeni, İsmet Paşa’ya Londra’dan gönderilen mektubun, Tanin Gazetesi’nin 5 Aralık 1923 tarihli nüshasında “Hilâfet Mes’elesine Dair”; ertesi günkü Tevhid-i Efkâr Gazetesi’nde ise “Hilâfet Mes’elesi Hakkında Hint Müslümanların Fikri” başlıklarıyla yayınlamasıydı.

Haberin Devamı

Halifeliğin korunmasını talep eden bu mektupların İsmet Paşa’nın eline geçmeden gazetelerde yayımlanması, Ankara’da bir komplo ile karşılaşıldığı endişesini doğurdu ve 8 Aralık’ta Meclis, İstanbul’da bir İstiklâl Mahkemesi kurulmasına karar verdi. Mahkeme gazetelerin başyazar ve sorumlu müdürleri Hüseyin Cahit (Yalçın), Velid Ebüzziya, Ahmet Cevdet, Ömer İzzettin ve Hayri Muhittin beylerin tutuklanmasına karar verdi. Ayrıca, Baro Başkanı Lütfi Fikri Bey, hilâfetle ilgili yazısı nedeniyle tevkif edildi.

Yargıç kararı

Yargıç önüne çıkarılan Hüseyin Cahit, Velid Ebüzziya, Ahmet Cevdet, Ömer İzzettin ve Hayri Muhittin beyler yaptıkları savunmada, mektubun yayımlanmasının bir gazetecilik görevi olduğunu belirttiler. İstiklâl Mahkemesi’nin kararı, 2 Ocak 1924’te açıklandı. Kararda, mektubun yayımlanmasının aslında bir suç oluşturduğu; bununla birlikte, gazetecilerin bu mektubu suç işlemek kastıyla yayımlamadıkları belirtilerek, tümünün beraat ettiği açıklandı.

İstanbul Barosu Başkanı Lütfi Fikri Bey’in davasına ise, 19 Aralık’ta başlandı. Savunmasında hilâfetin korunması gerektiğine işaret eden Lütfi Fikri Bey, hilâfet sayesinde Türkiye’nin Müslüman halklar arasında etkin bir yeri olacağını belirtti. 27 Aralık 1923’te açıklanan kararda, Lütfi Fikri Bey, tutuklandığı tarih olan 15 Aralık’tan itibaren 5 yıl kürek cezasına mahkûm edildi. Ancak, Lütfi Fikri Bey, Millet Meclisi tarafından, iki hafta sonra affedildi.

11 Ağustos 1925’de, Vatan Gazetesi kapatıldı; sahibi Ahmet Emin Yalman yayınladığı bir yazı sebebiyle tevkif edildi ve Vatan Gazetesi’nin yayını durduruldu. Gazeteciler Fevzi Lütfü, Sadri Ethem, Abdülkadir Kemali, Ahmet Şükrü, Velid Ebüzziya ve Eşref Edip beyler İstiklâl Mahkemesi’nde yargılanmaya başlandı.

Haberin Devamı

Şark İstiklâl Mahkemesi’nde yargılanan gazeteciler Velid Ebüzziya, Sadri Ertem, Fevzi Lütfü Karaosmanoğlu, İlhami Safa, Eşref Edip, Abdülkadir Kemali, Ahmet Emin Yalman, Ahmet Şükrü Esmer, İsmail Müştak Mayakon ve Suphi Nuri İleri, Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’ya 13 Eylül 1925 tarihinde, toplu olarak bir telgraf gönderip affolunmalarını istediler; “… Vicdanlarımızda hasıl olan uyanıklığı gelecekteki hareketlerimizde rehber edinerek, yüksek amacımıza doğru, temiz alınla yürüyebilmek için itimadımızın feyzini bizden esirgememenize pek muhtacız. Mahkeme huzurunda meydana çıkan masumiyetimiz, ancak büyük kurtarıcının yüksek vicdanından duyacağımız af ve müsamaha müjdesiyledir ki bizim için kıymetli olur!” dediler.

Mustafa Kemal Paşa, İstiklâl Mahkemesi’nden gazetecilerin af mektubunun dikkate alınmasını isteyince, gazetecilerin hepsi beraat etti.

Haberin Devamı

Yukarıdaki bilgileri, Abdullah Özkan’ın “Türk ve Dünya Basınında Kurtuluş Savaşı” kitabından derledim.