Semih Yalman: 'Hayalimi yaşıyorum'

Semih Yalman’ın, insanların hayallerini gerçekleştirdiği ‘Hayal Et’ programı, her cumartesi 15.10’da CNN Türk ekranında izleyiciyle buluşuyor. Yaklaşık 3 bin kişiyi hayallerine kavuşturan Yalman’ın hedefi, yurt dışında yaşayanların isteğini yerine getirmek. Yalman’la programını ve kendi hayallerini konuştuk.

- Dünyada bir ilki gerçekleştirdiğiniz ‘Hayal Et’ kitabını ekrana taşıma fikri nasıl ortaya çıktı?

Programı uzun süredir kurguluyorduk. YouTube’a koyduğumuz videolarda bu mantıktaydı. Televizyon sayesinde üniversite ve lise kulüplerimizin ötesinde, tüm topluma erişebilmeyi istiyoruz. Daha geniş kitleye ulaşmamız gerek ki, insanlar bizi birbirine anlatsın. Dünyada ilk olmak daha da önemli ama yaygın ve sürdürülebilir olmak daha önemli. Programın bizim için olduğu kadar televizyon içinde çok önemli olacağını düşünüyoruz. Çünkü içinde iyilik barındıran, umut, ilham ve tetik olan bir programa ihtiyacımız var.

- Haber kanalında böyle bir programla izleyici karşısında olmak size neler hissettiriyor?

İnsanlar haberi hep ‘kötü’ olarak algılıyor. Halbuki haber, bilgi verdiği kadar iyi hisleri, ilhamı ve umudu da taşımalı. Kapılar açmalı, eğitmeli, görgü ile kültür aşılamalı, referans olabilmeli ve sorgulatmalı. Bu programla Türkiye’nin kendi içinde birlik, beraberlik ve umut dolu olması gereken bir dönemde, çok önemli bir görev üstleniyoruz.

CNN Türk’te, Türkiye’nin en iyi haber kanalında olabilme fırsatının verilmesi, çok değerli. Layık olmaya çalışacağız ve sorumluluğumuzun bilincindeyiz.

- 3 bin kişinin hayalini gerçekleştirdiniz, neler hissediyorsunuz?

İyi hissedemiyorum çünkü dinlediğimiz 40 bin kişiden, 3 bin çok az... Keşke konuştuğumuz onlarca marka, hayal kelimesini reklamlarında kullanıp sonra altını boş bırakacağına, bize destek olsaydı da 40 binde 40 bin yapabilseydik. Bu üzüyor fakat aynı zamanda da kamçılıyor. Daha çok hayal dinlemeli ve onlara el vermeliyiz.

- Bu projeyi dünyaya taşımak gibi bir hedefiniz var mı?

Bu yüzden iki ismi var DreamsTalk ve Hayal Et... Tüm dünyada DreamsTalk patentli. Her şey hazır. Seminer modeli, dijital oyun, uygulama, TV programı, üniversite dersi, yoga, meditasyon modülü, kitaplar, etkinlik ve kütüphane içeren perakende modeli, festivali, üniversite kulüp ile gönüllülük sistemi.

Yurt dışında üniversitelerde kulüpler açıp, metropollerdeyse Ambar alt markasıyla başladığımız sosyal dahiliyet perakendeciliği modelini yayacağız. Birleşmiş Milletler’e Dünya Hayal Günü başvurumuzla ses getirip, yıllık Dünya Hayal Forumu buluşmalarıyla DreamsTalk markasını dünyaya taşıyacağız.

- Şimdiye dek karşılaştığınız en ilginç istek neydi?

Şiir kitabı basmayı hayal edip suratlarına, ‘Şiir satmaz’ diyerek tüm yayınevleri kapıyı kapasa da, bundan vazgeçmeyen dört genç kadın... Meteor taşları toplayarak enerji üretimi yapmayı arzulayan bir genç... Hayali uzay kıyafetleri tasarlamak olan bir liseli tasarımcı... Karıncaları eğitme hayali olan bir üniversite öğrencisi... Her apartman bir sokak köpeği evlat edinirse, ‘apartman köpeği’ kavramıyla ‘sokak köpeği’ olgusunu dönüştürmeyi isteyen bir ilkokul çocuğu...

- Sizin şimdiki hayaliniz ne?

Mutlu olmak. Ürettiğim müziğin, içeriğin, sosyal girişimin kendine dünyada yer ve değer bulması.
DreamsTalk’un bir butik üniversite haline gelmesi. Gelecek tasarımına hem birey hem de toplum bazında ışık tutması.

- Böyle yoğun tempoda, kendinize nasıl zaman ayırıyorsunuz?

Hayalimi yaşıyorum. Onun içinde birbirini besleyen her şey var. Yani benim için iş, aile ve hobi ayrımı olayı ortadan kalktı.

‘Hayatımı değiştirdim’

- Birçok şirkette üst düzey yöneticilik yaparken, böyle bir sosyal sorumluluk projesine nasıl yetişiyorsunuz?

Artık yapmıyorum. Hayatımı değiştirdim. Az ve özdeyim. Ömrüm çocuklarım, gençler, Hayal Et, bestelediğim müzikler ve yazdığım kitaplardan ibaret.

- Yeni bir kitap çıkarmayı düşünüyor musunuz?

‘Hayalini Besle, Hayalin ile Beslen!’ sanırım gelecek sene mayıs ayında yayına hazır olur.

- ‘Hayal Et’ neyi hedefliyor?

Türkiye’nin en önemli ihracatlarından biri olabilir. Birçok dahi beyni, bu topraklara çekebilir. Eğitim sisteminde olan eksiği tamamlayabilir.

Türkiye’nin kurumlarının ve devletin dikkatini çekmek istiyorum. Türkiye’yi tanıtabileceği gibi, içinde merkezler oluşturarak insanları birbirlerine ve daha da ötesi kendilerine yakınlaştırabilir.