Cadde Eğlencenin yeni adresi; Süzer Plaza

Eğlencenin yeni adresi; Süzer Plaza

20.09.2003 - 00:00 | Son Güncellenme:

Sinemada içki servisi, Zeynep'den Bubble ve Margaux

Eğlencenin yeni adresi; Süzer Plaza





Efendim, bugün sizlere farklı bir yer tanıtacağım. Burayı gezip bilgi edinmek benim iki günümü aldı. Siz de bir girseniz kolay çıkamazsınız diye düşünüyorum. Sabah kahvaltısı, öğle yemeği, sineması, kuaförü, yorgun olduğunuz zaman sizi kendinize getirecek SPA'sı, sabaha kadar dans edebileceğiniz gece kulübü, dünya çapında varyete şovları izleyebileceğiniz şık night club'ı ile Süzer Plaza, Taksim'in Laila'sı, Reina'sı. The Ritz-Carlton ve Süzer Plaza The Shops bir bütün olmuş. Genç iş adamı Baran Süzer bu konuda çok, hem de çok uğraşmış. Özellikle birbirinden şık mekanları açtırmak ve burayı kaliteli bir eğlence merkezi yapmak için eğlence dünyasından pek çok duayenin kapısını çalmış. Ama hep geri çevrilmiş, yılmamış, sonunda da başarmış. Bence Süzer Plaza bu kışın modası olacak ve eğlence, Etiler'den Taksim'e kayacak. Bu konuda Baran Süzer de çok iddialı. Baran'ın, Süzer Plaza'ya hareket getirmek için yönetim kuruluyla bile sorunları olmuş. Sonunda başarmış. Emre Ergani, Celal Çapa, Mehmet Tuna, Mehmet Koçarslan, Şefik Öztek gibi ünlü isimler Baran'ın teklifine pek sıcak bakmamışlar. Baran'a güvenip de ilk yatırıma girenler, Gatto'nun işletmecileri ve eğlence dünyasının deneyimli isimleri Süleyman Köse ile Raşit Karakuş olmuş. Açtıkları Chocolate Cafe-Restaurant yaz-kış tıklım tıklım. Aynı grubun içinde olan The Residence'da Hüsnü Özyeğin ve Av. Fethi Pekin'in daireleri var. Bu arada The Ritz Carlton'da da Tarkan, Cem Yılmaz, Okan Bayülgen kalıyorlar. Yani hareketli, kaliteli ve eğlenceli bir ortam mevcut. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Burhan Ekmekçioğlu da bu kış Süzer Plaza'nın eğlence dünyasında farklı bir yeri olacağına inanıyor. Bu konuda da Baran'a büyük destek veriyor. Kiracılarını rahat ettirmek için 2003 yılında kira bile almadıklarını söylüyor Süzer ve Ekmekçioğlu. Süzer Plaza'da benim rehberliğimde nerede, neler yapacağınızı, nasıl eğleneceğinizi merak ediyor musunuz? Buyrun;

3 yıldır Süzer Plaza'da olan Sinema Shop&Miles Movie Theatre çok konforlu. İşletmeci Sibel Bulutoğlu salonlarında içki ve yemek servisinin olduğunu, rahat koltuklarda müşterilerinin keyif aldıklarını söylüyor. Eskiden sinemada sushi servisi varmış, kışın yeni sürprizleri olacak. Ben bu keyfi yaşadım ama biraz pahalı geldi. Fakat Sibel verdikleri hizmetin karşılığında rakamın normal olduğunu söylüyor. Bilet fiyatları mı? Kişi başı 20 milyon. Bu yıl açılacak olan Bubble galiba favori yerim olacak. Bereket patroniçe Zeynep Tuğsuz arkadaşım da yer bulmakta zorluk çekmeyeceğim. Çünkü 60 kişilik. Ekim ortasında hizmete girecek olan Bubble'ın dekorasyonu Kadir Akorak tarafından yapılıyordu ben gezdiğimde. İstiridye, deniz kestanesi yumurtası, havyar, ıstakoz, yengeç, balık gibi deniz ürünleri satılacak burada. Öğle servisi de verecek olan Bubble'da fiyatlar normal olacak. Mekanın halkla ilişkilerini A+'nın ortağı Ali Aykut'un eşi Uğur Aykut yapacak. Gelelim Margaux'ya; burası Kemal Koç'un patronu olduğu bir restoran. Birkaç kez yemek yedim, gerçekten başarılılar. Zaten Kemal Koç'un imzasının olduğu her yer başarılıdır. Bu kış haftanın beş günü canlı müzik var. Uluslararası mutfağın en güzel örneklerinin sunulduğu Margaux'un dekorasyonunda ise KA Mimarlık'ın imzası var. Abdullah Burnaz ve Kayhan Poroy çok şık bir mekan yaratmışlar.

Süzer Plaza'nın alt katında 600 metrekarelik bir yer ise aralıkta açılıyor; Güney Amerika, Küba ve Kalifornia mutfaklarını içeren üç restoran ve bir gece kulübü. Haftada bir gün perküsyon canlı performansı olacak. Dekorasyonu Mahmut Anlar tarafından yapılan yerin adı da A+. Hafta sonları sabaha kadar açık olacak. A+'nın işletmedeki ortaklarından biri, Havana Barlar Şefi Ali Osman Aykut. Daha önce Cevat Tuksavul, Mehmet Kurşuncu, Mehmet Ali Açılmış ile çalışan İsmail Deniz ve İzmir'deki Kertenkele adlı şık barın sahibi Cengiz Akçay da diğer işletmeciler. Halkla ilişkiler ise yine deneyimli bir isim, Eda Ertürk'te. Gece aleminin eski hızlı çapkınlarından ve İstanbul'un tanınmış sanayicilerinden olan Erol Eyin yeniden eğlence yaşamının içinde. Ama Erol bu kez patron. 33 yaşında bu işe karar verirken, tüm eğlence yerlerinin sahipleri olan büyükleriyle de görüşmüş. "Aranızda bundan böyle ben de varım" demiş Erol. Süzer Plaza'daki komşuları Kemal Koç ve Süleyman Köse, projede ona destek vermişler. Erol Eyin'in The Plaza'sı, 27 yaş üzeri belli bir grubun geleceği şık bir restoran ve bar olacak. Mönüye dünya mutfağı hakim. Ünlü DJ Can Hatipoğlu müzikleri yapacak. Saat 24.00'den sonra kulüp havasına bürünecek olan restoranda servis kapanmayacak. Geç saatlerde minik kanapeler, ufak taslarda çorbalar, makarnalar ikram edilecek. 70 kişilik yemek salonu 20.00-22.00/22.00-24.00 olarak çift servis çalışacak. Mönüde başlangıç olarak somon ruloları, wings, peynir tabağı, ızgara hellim peyniri, sezar salata, somon ve sebze salatası olacak. Ana yemeklerde de mantarlı dana bonfile, dana pirzola, tavuk şinitzelin yanı sıra makarna çeşitleri bulunacak. Şaraplı armut ve cheesecake de cabası. Köşelerde özel localar bulunacak. Buranın mimarı tanıdık bir isim; Socia'nın da sahibi olan Serhan Gürkan.

Anchor Sport International'ın veliahtı Erhan Ece, Ataköy'den Taksim'e doğru açılanlardan. Ama yeni yeri diner tarzı, 24 saat açık bir kafe. Babası Şark Sofraları'nın kurucusu, Anchor'un sahibi. Amerika'dan 2 adet zincir marka getirmiş Ece Grubu. Ağırlıklı olarak hedefleri, plaza çalışanları. Akşam iş çıkışlarında insanların geleceği bir mekan olacak Biscotti Diner. Erhan, gece mekanlardan çıkanların da geleceğini düşünüyor. Özetle Erhan Ece, hot-dog ve sandöviç çeşitleriyle Marmaris Büfe'ye kafa tutacak. Gökhan Yüzbaşıoğlu bu yaz Bodrum'da açtığı Tantra ile sosyetenin gözdesi oldu. Gökhan, kışın Tantra'yı İstanbul'a taşımak yerine, Süzer Plaza'da yepyeni bir eğlence yeri açmayı tercih etti. Genç turizmci ve iş adamı Gökhan Yüzbaşıoğlu için aslında eğlence sektöründe olmak biraz da hobi. Süzer Plaza'nın alt katında yeni açacağı mekanın adı Red-Room. Hayat arkadaşı da olan deneyimli işletmeci Nurdan Gür ve sosyetenin hızlı güzellerinden Işıl Sarraf, Gökhan'ın ortakları. Red-Room'un mutfağının adı, Kitchen İstanbul. Dekor adına uygun; kırmızı. Red-Room'da gece 20.00'de başlayacak, 05.00'e kadar devam edecek. Amsterdam'dan gelen dünyaca ünlü Panama Club'ın dansçı kızları her gece varyete şov yapacaklar. İnsanlar yemeklerini bu şov eşliğinde yiyecekler. Gece Beatles'ın müziğiyle başlayıp Bob Marley'le devam ederek hızlanacak. Gece yarısından sonra night club haline gelecek. Her ay, British American Tobacco'nun sposorluğunda dünyanın en ünlü DJ'leri çalacak. Pazartesi akşamları da Nurdan'ın yönetiminde karaoke şov olacak. 2003, Chocolate'ın ikinci yılı. Bu nedenle artık deneyim kazanan mekan bence Süzer Plaza'nın en şanslı yeri. Çok geniş bir müşteri portföyü var. Ortaklar Raşit Karakuş, Süleyman Köse ve Oğuz Kayhan çevrelerinde sevilen isimler. O nedenle mekan yaz-kış dolu. Selim Usta'nın birbirinden lezzetli yemekleri çok beğeniliyor. Ayrıca bu yıl Chocolate'ın dekoru da mönüsü de tamamen değişiyor.

Eğlence sektörünün en başarılı isimlerinden biridir Selmin Çapa. Sanat ve sosyete dünyasında da çok sevilen Selmin, 22 yıldır Park Şamdan'ın işletmecisi. 1998 yılında Teşvikiye'de Luca adlı bir kafeyi de işletmişti. Şimdi de geçtiğimiz cuma akşamı Süzer Plaza içinde açılan Centro'yu işletiyor. O akşam Centro'ya modanın duayenlerinden Canan Yaka ve Tanca Ayakkabı'nın sahibi olan yakışıklı eşi Ergin Ejder ile birlikte gittim. Çok kaliteli bir müşteri topluluğu vardı. Yemekler muhteşem, fiyatlar her keseye uygundu. Dekorasyonu Dodo (Doğan Çakıt) yapmış. Mekan, süper olmuş. Bu gidişle Dodo mimarların elinden işlerini alacak galiba. Ortadaki cam masaya ve koltuklara bayıldım ama ben size yemekleri anlatmak istiyorum. Mutfak, laboratuvardan farksız, pırıl pırıl. Bilal Ateş işin başında. Türkiye'nin en iyi mutfak şeflerindendir Bilal. Daha önce Şans, Mirror, Le Bouquet'nin muhteşem mönülerinde onun imzası vardı. Centro da candostum İzzet Çapa'nın tabii. Nişantaşı'nda yeni açılan Avangarde'ın mönüsüne oranla, Centro'nunki kalabalık. Bu yüzden de yemek seçerken zorlandım. Servis şefi Özkan Ekinci, kaptan Rasim Kalay ve garsonlar Kemaletin Dalman ile Celal Bal önümüze tüm çeşitlerden yığdılar. Tesadüf üçümüz de Çin yemeği sevdiğimiz için anında saldırdık. Acılı, sichuam usulü, tatlı ekşili soslu tavuk, köri soslu dana eti, sebzeli ve tavuklu noodle tabaklarının dibini bulduk. Şimdi bile ağzım sulandı valla. Ardından ortaya biber soslu bonfile ve pideli şaşlık kebap geldi. Nefes alacak yerim kalmamasına rağmen 'kraliçe' Rose Kar'ın mutfaktan gönderdiği tatlılar karşısında nazlanamadım. Bol bol da sevgili Rifat Ababay'ın kulaklarını çınlattım. Çok iyi biliyorum ki o da bu güzelliklere dayanamazdı. Baklava hamuruna sarılı, çikolata ve böğürtlen soslu fontaine, kızarmış dondurma, kahveli profiterol, frambuaz soslu panna cotta'yı da silip süpürdük. Aranızda "Boşan da semerini ye" diyenler olabilir, haklısınız. Ama Centro'nun yemeklerine dayanmak mümkün değil. Daha hamur işlerinin, risottonun ve pizza çeşitlerinin tadına bakmadım. En kısa süre içinde onları da deneyeceğim. Sonra sinemaya gidip rahat koltuklarda film mi seyrederim, yoksa kestirir miyim bilemem artık. Centro'nun telefon numarası (0212) 243 74 18. Gelelim Bodrum'da yapılan ve 3 gün 3 gece sürerek sosyetenin diline düşen düğüne. Merhum Semiha Şakir'in torunu Ahmet Şakir, Pemra Uğural ile evlendi. Hem de krallara layık bir düğünle. Damadın halası Ghade Şakir öyle bir program yapmış ki Bodrum ayağa kalkmış ve yapılan masraf 1 trilyona yakınmış. İsviçre'den kalkan özel bir uçak Avrupa jet sosyetesinden 450 konuk getirdi. Perşembe günü Bodrum Gümüşlük'deki bütün balıkçılar kapatıldı ve 450'si yabancı, 50'si Türk konuk önce burada ağırlandı. Cuma akşamı ise Havana'da beach parti düzenlendi. Cumartesi günü de Tampa'da düğün, pazar günü ise Maça Kızı'nda brunch yapıldı. Gelin ve damat, kaldıkları Maça Kızı'ndan motorla düğün yerine geldiler. Tampa'da soğuk, ara sıcak, ana yemek ve tatlı olmak üzere dört ayrı büfe kurulmuştu. The Marmara'nın mutfağı tarafından hazırlanan açık büfede bir tek şey yoktu; kuş sütü. The Marmara bu yemek için kişi başı 190 dolar almış. Konuklar havaalanında Mercedes otobüslerle ve özel giyimli rehberlerle karşılanmış. Maça Kızı, Maki, The Marmara, Divan Palmira, Queen Ada, Zeytin Ada otellerinde misafir edilmişler. Bodrum esnafı neredeyse zil takıp oynamış, çünkü konuklar hatırı sayılır alışveriş yapmış. Özellikle de Göltürkbükü'nde. Düğünde Türk sosyetesinden de Metin, Zeynep ve Selin Fadıllıoğlu, Fezal-Mete Has, Oya Tolga ve eşi, Yüksel Behlil, Cenap Egeli ve eşi, Ömer Karacan hazır bulunmuş. Tüm konukların masasında, Uzakdoğu'dan özel olarak getirilen orkideler varmış. Gecenin en şık kadını, kıyafetini Canan Yaka'nın diktiği Ghade Şakir, yani halaymış. Gelinlik ise Yıldırım Mayruk imzalıydı. Evet, bugünlük de bu kadar. Kalın sağlıcakla efendim.

Yazara e-mail: sdudek@simge.com.tr



MAGAZİN


Her şey imza için
Avrupa Avrupa duy 'ska'mızı...
Selülitlerin resmidir!
"İlyas Atak'la kasedim yok"
Ayşe'si için erken kalkıyor
David Beckham'a İran'da sansür
Arena'dan habercilik ve izlenme başarısı
Eğlencenin yeni adresi; Süzer Plaza