Cadde Erkin Baba buraya, yumruk havaya

Erkin Baba buraya, yumruk havaya

01.08.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Açıkhava'da görkemli bir "50. Yıl Konseri" verdi Erkin Koray. Dinleyicinin de, Erkin Baba'nın da keyfi gıcırdı. Gecenin sürprizi de çoktu...

Erkin Baba buraya, yumruk havaya

Pazartesi akşamı Açıkhava'yı dolduranların arasında o konseri kaçırıp hasetten çatlamışlar da vardı, elli yıldır Koray'ın peşinden ayrılmamışlar da, yeni yeni tanımaya-sevmeye başlamışlar da... Yani neredeyse bütün Türkiye'yi temsil edebilecek coşkulu mu coşkulu bir kalabalık. Ve bir de, basının önemli isimleri... Hürriyet (Neyyire Özkan, Ayşe Arman, Kanat Atkaya, İhsan Yılmaz) ve Milliyet (Sedat Ergin, Nurcan Akad) başta olmak üzere, yazılı ve görsel basının çok sayıda ismi Açıkhava'daydı. Most'un Açıkhava konserlerinin aÇır silahlarından biriydi Erkin Koray. MüziÇin iyisine, sanatçının hasına daima büyük destek vermiş Mustafa OÇuz, bu dev ismi Açıkhava sahnesinde sevenlerinin karşısına çıkarmıştı. Erkin Koray sahnede olmaktan haz alan, bunu seyircisine de aktaran biridir. Geçen kış Babylon'da verdiÇi konser, hâlâ herkesin aÇzındadır. Hürriyet'te yayımlanan fiyakalı röportajında Savaş Özbey'e, "Saçlarımıza kar yaÇdı. 305 numara kolestonla vaziyeti idare ediyoruz" diyordu Erkin Koray. Sahneye çıktıÇı an görüldü ki, "idare midare" deÇil; gayet formundaydı. Hani adettendir; orkestra önce gelir sahneye, gecenin star'ı ise sonra katılır onlara. Erkin Koray ise Ahmet Güvenç'in başını çektiÇi orkestrası ile birlikte çıktı sahneye. Müzikten evvel sohbet vardı; dinleyicilerin bir kısmı "Eyvah, bu konuşma ne zaman biter, şarkılara ne zaman sıra gelir" diye düşündüyse de, Koray (en azından önceki konserler kadar) çok uzatmadı sözü ve seyirciler tam "Oyum neden MHP'ye, il ve ilçe başkanlıklarını nasıl gezdim, Ülkü Ocakları'nda neler öÇrendim?" maruzatından "Offff..." demeye başlamışken şarkılara geçti. 50. Yıl Konseri'ne ilk şarkılarından biri ile başladı Koray; A. Nail Bayşu'nun, "Aşk Oyunu" adlı şarkısıyla. Sonra plaÇın tersini çevirdi ve (bir başka Bayşu şarkısı olan) "Kızları da Alın Askere"yi söyledi. Ve bu şarkı ile birlikte, Açıkhava hop oturup hop kalkmaya başladı: "Er-kin-Ba-ba-Er-kin-Ba-ba..." "Çöpçüler", "Arap Saçı"... Tempo hep aynıydı: "Bi-da-ha-bi-da-ha..."Dinleyicinin de, Erkin Baba'nın da keyfi gıcırdı. Gecenin sürprizi de çoktu ve ilk güzellik Vedat Yıldırımbora oldu; "Dert Bende"nin, "YaÇmur"un yaratıcısı, müzisyenlerin müzisyeni namıyla maruf Vedat Yıldırımbora. "Aşka İnanmıyorum" ve "YaÇmur" oldu bu sürpriz konukluÇun ikramiyesi; her iki şarkı da olaÇanüstü bir güzellikte icra edildi. Bunun bir sebebi de, gitardaki bir başka konuk olan Cahit Kukul'du; Erkin Koray'ın bir efsane haline gelmesine sebep olan müzisyenlerin başında gelen Kukul. Sürpriz konuk çoktu; genç kuşak da Erkin Baba'ya saygılarını sunmak için oradaydı. Özlem Tekin geldi önce, (Orhan Gencebay ve A. Nail Bayşu'nun bir şarkısı olan) "Goca Dünya"yı söyledi. Aslında söylemeye çalıştı; çünkü Erkin Koray'ın yaptıÇı açıklamadan anlaşıldı ki, prova yapmamışlardı ve "İrticalen de hallederiz" diye düşünmüşlerdi. Eh, bu işler pek irticalen-mirticalen olacak işler deÇildir; nitekim de ol(a)madı. Sonra Duman çıktı sahneye; Erkin Koray ile birlikte bir şarkı söylediler, ardından kendi şarkılarına geçtiler ve bu da bir nevi "beş dakika ara" olarak kabul edildi; Koray ve orkestrası tarafından. Koleston var, botoks yok Bu gayrı resmi aradan sonra Erkin Koray bir başına sahnedeydi. O her şeyin kilitlendiÇi 80'li yılların ikinci, 90'lı yılların ilk yarısında, meÇer Koray bir elinde gitarı, bir elinde klavyesi şehir şehir gezmiş ve tek başına çalışmıştı. 50. Yıl Konseri'nin ikinci yarısı da, bu dönemi örnekleyecek bir 'tablo' ile başladı. Ancak bu tablo gereÇinden fazla uzayıp, Koray'ın eleştirmeye çalıştıÇı "piyanist şantör" olgusunun da tuzaÇına düşülünce (seyircinin bir bölümü memnun gibiydi ve Koray'ın Brechtvari bir eleştirellikle donattıÇı şarkılara, mesela "Senede Bir Gün"e canla-başla eşlik etmeye başladı) Koray fanatiklerinin bir bölümü Açıkhava'yı boşaltmaya başladı. Önce 3 kişi, ardından 13 kişi derken, mekân yavaş yavaş boşaldı. Koray, "Kendim de eÇlenmek istiyorum" diye düşünmüş ama ifrata kaçmıştı.Ama ("Daha dün annemizin"e kadar uzanmış) 'o meşum klavye'ye tahammül edebilenler, ikramiyeleri de kazandılar. Önce Kemal İnci'nin o eşsiz şarkısı geldi: "Yalnızlar Rıhtımı..." Ardından da "Esterabim" ve nihayet "Arkası gelmez dertlerimin, bıktım illallah..."Bundan sonra konseri bitiren Koray'ı seyirci rahat bırakmadı. Belki Açıkhava'nın dörtte biri doluydu artık ama orada olanların hepsi de aÇır hayrandı ve alkışını-tezahüratını esirgemedi. Koray da tekrar geldi sahneye ve son noktayı koydu: "Şaşkın sana ne dedim, sen ne yaptın, dün gece gördüm seni ters yola saptın..."Yerimiz Erkin Baba'nın yanı; yol bazen bir ters, bazen iki düz olsa da... naimdilmener@gmail.com Arkası gelir dertlerimizin