Cadde İstinye Masa'yı seviyorum

İstinye Masa'yı seviyorum

29.12.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

İstinye Masayı seviyorum

Masa, kusursuz. Bir de salonda renkli isim çok. Mesela son gittiğimde Serra Tokar, Dice Kayek'in patroniçeleri Ayşe-Ece Ege kardeşler, Fida Film'in patronu Murat Akdilek, Seray Sever, İpek Tuzcuoğlu, Semiramis Pekkan, İsmail Akkaya, Hande Ataizi, ünlülerin menajeri Ayşe Barım oradaydı. Hal böyle olunca bana da bol malzeme çıkıyor tabii! Sadece yemek için düşünmeyin burayı. Alışveriş öncesi ya da sonrası Masa'da kahvenizi de içebilirsiniz. Ya da bir pasta yiyebilirsiniz. Mesela bademli sufle mükemmel. Seyahatten döndüğüm için pazartesi akşamı buzdolabım tamtakırdı. Meslektaşlarım ve arkadaşlarım Gülay Erdemli, Ferhan Kaya Poroy, Zerrin Yazıcı'ya yemek sözüm vardı. Kızlarla Masa'da toplanıp kaynattık. Masa'nın dekorasyonu da farklı. Mustafa Toner yapmış. Mönü dersen o da farklı ve de harika. İsteyene İtalyan, isteyene Fransız, isteyene Türk yemeği... Masa'yı daha önce de söylediğim gibi Umut Özkanca yönetiyor. Umut, babası Rasim Özkanca gibi harika bir insan. Rasim Bey'i sanırım tüm yemek meraklıları yakından tanıyordur. Borsa lokantalarının patronu. Loft'un, İstanbul Modern'deki kafenin ve Kandilli'deki Adile Sultan Sarayı'nın içindeki lokantanın da sahibi Rasim Özkanca'dır. Umut, baba mesleği lokantacılığı bilinçli bir şekilde seçmiş. İsviçre'de lise, Amerika'da ekonomi tahsili yaptıktan sonra dünyanın en önemli şeflerinin de mezun olduğu New York'taki French Culinary Institute'de eğitim görmüş. Amerika'daki gözlem ve tecrübelerini önce Loft'ta şimdi de Masa'da hayata geçiriyor. Masa için hafta sonu rezervasyon şart. Telefon: (0212) 345 53 23. Son günlerde İstinye Park'ın içindeki Masa bende alışkanlık yaptı. Yemeği, servisi, genç patron Umut Özkanca'nın sıcaklığı ve salon müdürü Orhan Çiftçi'nin becerisiyle 'Havva ve Su' adlı albümü ile adını duyuran Sibelle, aslında yıllardır deniz taşımacılığı yapan büyük bir şirketin sahibi. Denizci Sibelle Türkiye Deniz Ticaret Odası Lojistik Komitesi'ne seçilen 5 kişiden biri olan Sibelle'nin, 95 ülkede acentesi bulunan şirketinde 45 kişi çalışıyor. Başarılı bir işkadını olduktan sonra yıllardır hayalini kurduğu müziğe bir albüm yaparak kavuşan Sibelle'ye bu oyun 300 milyara malolmuş! Çünkü albümünü kendisi yapmış, klibini de kendisi çekmiş. "Yıllardır beynimin içinde çalmakta olan, tek tek her enstrümanını duyduğum orkestranın artık dışarıda çalmasını ve onu somut olarak gözlerimle görmek istedim" diyen Sibelle yorumculuğun yanı sıra besteci ve söz yazarı olarak da albüme imzasını atmış. Sibelle'nin parçaları yapma şekli de ilginç; araba kullanırken, uçakta ya da spor salonunda minik teybine kaydediyor, sonra kağıda döküyormuş. 'Gülşen ve Bengü hikaye Hande Yener süper' Geçenlerde Gülay Eralp ile konuştuk. "Müzik dünyasında pek çok insanın benden öğrenecekleri var. şarkı söylemem, duruşum, özel yaşamım, sahne performansım... Türkiye'de sahnede ilk davul çalan Işın Karaca veya Gülben Ergen değil, benim. Gülşen ve Bengü hikaye. Yeni isimler içinde en çok Hande Yener'in müzik kalitesini beğeniyorum" dedi. Klasikleşmiş eser 'Dinle' ile çıkış yapan Gülay Eralp, 10 yıl sonra çıkardığı kendi adını taşıyan albüm için yıllardır sarı olan saçlarını siyaha boyatmış. Fotoğraflarını da ünlü fotoğrafçı Lara Sayılgan'a çektirmiş. Venge Plus geliyor Yıllardır kebap deyince akla gelen Levent'teki Venge, Venge Plus adıyla dünya mutfağına girdi. Bunun ilk adımı Bakırköy'deki Capacity Alışveriş Merkezi'nde atıldı. 24 Ocak'tan itibaren de Nişantaşı'ndaki City's'de olacaklar. Venge'lerin genel koordinatörü Dilek Terzioğlu mutfak şefleri Remzi Kap, Nevzat Onay ile birlikte Paris ve Milano'dan yeni dönmüş. Venge Plus için araştırmalar yapmışlar. Venge Plus'larda öğleleri pizza, hamburger ve salata ağırlıklı bir mönü olacakmış. 5 çaylarında kahve çeşitlerinde, çilekli, frambuazlı milföyde, çikolatalı keklerde özellikle iddialılar. Akşam ise mantarlı risottodan kızarmış ördeğe kadar yok yok... Dilek Terzioğlu beni Nişantaşı'nın yeni alışveriş merkezi olarak yakında açılacak olan City's'deki Venge Plus'a götürdü. Dekorasyon hoş olmuş. Kabadayı'ya gittim. Öykü çok güzel. Zaten güzel olmasa 10 günde 1 milyon seyirci 10 günde 1 milyon seyirciyi gecerek rekora gitmezdi. Ahmet Hakan, Kenan İmirzalıoğlu'nun oyunculuğunu acımasızca eleştirmişti. Ama ben çok beğendim. 'Türkiye'de jön yok', 'Mankenden oyuncu olmaz' gibi konularla vakit harcayanlara 'Kabadayı'yı görmelerini öneririm. Bence değil Türkiye'nin dünyanın en büyük oyuncularından olan Şener Şen'e yine bayıldım. Türkiye'de değil Amerika'da ya da İngiltere'de doğmuş olsaydı Robert De Niro ve Anthony Hopkins gibi Şener Şen'i de dünya konuşurdu. Rasim Öztekin'i de gay rolünde olağanüstü buldum. İsmail Hacıoğlu'nun yıldızı bu fimde bir kez daha parlamış. Sinemanın yenisi Aslı Tandoğan'ı da beğendim. sdudek@posta.com.tr