Parti Ajanı

Parti Ajanı

parti@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

NEW YORK, iSTANBUL GECE HAYATINA MI ÖZENiYOR




New York’tan yükselen yeni trend Gastroclub’ı gözümüz bir yerden ısırıyor ama nereden? Yazıyı okuyun, eğlence dünyasında kim kimden ilham alıyor siz karar verin

Müptelası olduğum şehirlere her gidişte ilk birkaç gün, ‘eski dost’ kafelerde, restoranlarda, kulüplerde geçer. Süreç bir nevi teftiş, nabız yoklama, kendimce hal hatır sormaca, her şey yerli yerinde mi kontrol etme durumu olarak da özetlenebilir.
Çoğu varlığımdan habersiz olsa da platonik bir aşk, tek taraflı bir güven bağı var aramızda. New York’taki ufak bir iki kafe, kitapçı, restoran ve kulüp bunlardan birkaçı. Yaz başındaki New York çıkarmasında rutin teftiş turuna çıkmışken baktım, bir fire vermişiz. Manhattan gece hayatının en civcivli bölgesi Meatpacking District’teki gece kulübü Lotus gitmiş, yerine Abe&Arthur’s gelmiş. Lotus’un New Yorkluların pek de alışık olmadığı ‘bohem-chic’ bir tarzı vardı. Hollywood’dan transfer müdavimleri, ‘house disco’ müziği, jilet gibi barmenleri, fıstık gibi garsonlarıyla gerçek bir kulüptü. New York tarzı bir gece için belki de en iyi adresti. Lotus hatırına, Abe&Artur’s’dayız. “Lotus deneyimi sonrası, Abe&Artur’s’un lokanta havası kesmedi, kan uyuşmadı, enerji tutmadı” derken saatler ilerledikçe içerisi enteresan bir hal alıyor. İnsanlar masalarından kalkmıyor, masalara şişe üstüne şişe gidiyor.

Haberin Devamı

Her masa loca oldu
Temposu artan müziğin de etkisiyle her masadan bir loca havası yükselmeye başlıyor. Abe&Artur’s’dan geriye aklımda bir soru kalmıştı: “Neden havalı bir kulübe gidilip, locaya kurulup, şişe şişe votka açtırmak yerine tüm gece yemek masasında yıllanılıyor?” Malum, yemek masasında geçirilen uzun saatler, bitmek bilmeyen o tatlı muhabbetler Amerikalıların pek aşina olmadığı şeyler. Daha çok Akdeniz insanlarına, Ferzan Özpetek filmlerine has bu durumun New York gece hayatında işi ne? Amerikan Details dergisi, bu değişimi gece hayatındaki yeni trendin habercisi olarak yorumlamış, son sayısında müjdeyi vermiş: “Disko çağı bitti. Yeni gece kulüpleri artık restoranlar. Gastroclub çağına hazır olun.”

Haberin Devamı

Restoran = Parti mekanı
New York’un, Los Angeles’ın şık restoranları bir zamanlar parti öncesi karın doyurmalık uğranılan mekânlarken, şimdi parti adresi. Trend öncüsü restoranlar arasında Abe&Arthur ve New York’un yeni gözdesi Kenmera gösteriliyor.
Parti insanlarımızın İstancool sırasında tanışıp birlikte partileme şansı bulduğu oyuncu/ mücevher tasarımcısı Waris Ahluwalia, “Gece kulübünde gördüğüm insanları artık restoranlarda görüyorum” diyerek durumu onaylamış. Bir tarafında lounge, öteki tarafında DJ kabini olan restoran Butter’ın işletmecisi Richie Akiva ise “ ‘Restoran-lounge’ olayını biz başlattık.” demiş. Orada dur bakalım, biraz Sayın Akiva! ‘Gündüz kafe/akşam restoran/gece kulüp’ odaklı işletme kültürümüz sayesinde disko müziğiyle yemek işi bizim harcımız. ‘Gastroclub’ trendi kanımızda varmış, adını çıkaramamışız.
New York şimdi akşam yemeğini 7-8’de değil 9-10’da yemeyi, tek mekânda hem yemeğin hem eğlenmenin tadına varadursun, biz Türk işletmecileri tek tek alnından öpelim. ‘Aynı New York’taki falanca yer, aynı Paris’teki filanca mekân.’ laflarıyla dövülen Büykuğur’ların, Çapa’ların, Ergani’lerin hakkı teslim edilmeli. Belki de Akiva& Sartiano ikilisi gizli bir İstanbul gece hayatı turu yapmış, Anjelique’de, Nu Teras’ta gördüklerini New York’ta uygulamak istemişlerdir. Kim bilir...