NiŞANTAŞI OLMUŞ MU?

İlk durak Park Hyatt Terrace’taki ‘Funkin Nights with Jack Daniels’ partisi. Sahnede Danna Leese, barda Jack var. Leese, üstüne beyaz bir elbise, elinde mikrafon partiye gelenlerin arasına karışarak birkaç şarkı söylüyor. Göz kırpmaları, hafif kıvırtmaları gayet şık ve cool. “Jack Daniels’ın 160. Yaş günü etkinlikleri kapsamında” olarak duyurulmuş ‘özel’ bir davette Jack’lerin neden ücretli satıldığını kimse anlayabilmiş değildi.

Sırada Maybe Salomanje var. Didem Özgen ve tayfası sokaklara dökülmüş, kasmadan kasılmadan eğleniyor, dans ediyor. Sonradan Nihat Odabaşı ve moda cemaatinden bir takim mühim insanlar geliyor. Nişantaşı’na dair belki de en güzel şey, bitmek bilmeyen kokteyl havası. Ne kulübe dönüşüyor, ne de yemek masasında ağırlaştıkça ağırlaşıyor. İkisinin arasında bir yerde, elde içki, üstte rahat kıyafetler, biraz salınma biraz dedikodudan ibaret.
Corridor ikinci baharını yaşıyor. Kalabalığı merdivenden başlayıp, çarşının tüm alt katına yayılıyor. Aynı rahatlık burada da var. Kapının, VIP locaların, gümüş tepsilerin olmadığı yerde insan iplerini düşünmeden çözüyor, ‘baktın/bakmadın’lara girmeden sadece eğlenmesine bakıyor. Sarp Apak gibi rahatlığın dozunu kaçırıp merdivenlerde ulu orta öpüşmek de var.
Nişantaşı’nın gelecek programında Lipsi, Niş, Çapa’nın yeni mekanı LimonDATE ve Mama’daki parti serileri var. Nişantaşı’nda geçen bir hafta sonunun ardından çıkan sonuç şu: Evet, sayın Sarıgül gece rahat uyuyabilirsiniz. Nişantaşı ‘olmuş’.

DiKKAT! GENÇ TASARIMCI ÇIKABiLiR
Genç tasarımcıların tası tarağı toplayıp, göçebe misali, o dükkan senin, bu festival benim diyerek her yeri işgal etmeleri ne zaman son bulacak? Her şey, hatırla-dığım kadarıyla, Bilstore mağazalarında başladı. Mağazaya her adım atışımda farklı bir isim ve koleksiyonuyla karşılaşmak iyi, hoştu. “Aa böyle yeni biri varmış”, “Aa ne güzel işler çıkarmış” lafları aldı yürüdü, önlenemeyen bir furyayı fitilledi. (Bilstore’a dair dip not: Yeni mağaza Bilstore Tünel, perşembe akşamı Ilgın Seymen’in ‘mash-up’ sergisiyle açılıyor)

Her taşın altındalar
Genç tasarımcıların hepsi bugün şehir hayatının önemli figürlerinden. Galata’daki konsept mağaza Building’in genç tasarımcı etinden sütünden yararlanıp farklı etkinlik, ‘pop-up’ mağaza ve parti türetmesiyle, ardından Beymen Blender’in “Alın dükkan sizin” demesiyle bugün hangi kapıyı açsan, hangi taşın altına baksan bir adet genç tasarımcı beliriyor karşında. Çıkardıkları işe dair en ufak bir sözüm yok. Moda, benim için bir semt adından ibaretken cahilliğimi kendime saklıyorum, eleştiri konusunu bilirkişilere devrediyorum.
Şikayetim, “genç tasarımcılar” başlığı altında onları oradan oraya çekiştirilmeleri ve düştükleri her bir taşın altından çıkma, nereye gitsen karşına çıkma halleri. ‘Genç’ ve ‘tasarımcı’ ikilisinden korkar oldum, bir yerlerde karşıma çıkacaklar diye temkinli adım atmaya başladım. Bir bakmışsınız Akmerkez’de mağaza açmışlar.
Oradan hoop Antalya’da falanca festivalde. Uçaktan indikleri gibi doğru Galata’da filanca partiye. Açılışı bugün yapılacak ‘pop-up’ mağazayla ikinci Akmerkez çıkarması yaparak, ay sonunda santralistanbul’da düzenlenecek Camper&Friends festivalinde yer alarak şehir istilasına tam gaz devam ediyorlar. Meraklılarına duyurulur.