Cadde PRENSESLER, PRENSLER VE YAKIŞIKLI BABALAR

PRENSESLER, PRENSLER VE YAKIŞIKLI BABALAR

14.06.2014 - 02:04 | Son Güncellenme:

İş ve sanat dünyasının tanınmış babaları çocuklarıyla birlikte ‘Hafta Sonu’ dergisi için objektifin karşısına geçti; çocuklarını ve anılarını anlattı

PRENSESLER, PRENSLER VE YAKIŞIKLI BABALAR

Oğluma her gece masalı ben okurum

Haberin Devamı

BİR insanın babası
Türkiye’nin en ünlü ve sevilen futbol oyuncularından olursa, tabii ki ana konu
‘top’ etrafında dönüyor.
“Oğlum Burak’la futbol adına her şeyi yapıyoruz” diyen Rüştü Reçber, şöyle devam ediyor: “Sahada maç yapıyoruz, evde oynuyoruz, hatta bilgisayar oyunu Playstation’da birlikte maç yapıyoruz. Akşamları birlikte te-levizyon izlemeyi seviyoruz. Hazırladığım patlamış mısırları yiyerek, hayvanlarla ilgili belgeselleri seyrediyoruz. Burak gece yatarken her gün ona masal okurum. Evde olmadığım zamanlarda okuyamadıklarımı evde olduğumda telafi ederim. Ödevlerini annesinin kontrolünde yapıyor, bize oyun oynamak kalıyor.”

‘Baba olunca babamı anladım’

Milli basketbolcu Kerem Gönlüm, çocukları Keremcan ve Keremalp’le ilişkisini ve kendi babasını şöyle anlatıyor: “Baba olmak bence müthiş bir duygu. Yaramazlık yaptığım zaman babam bana, ‘Baba olunca anlayacaksın beni’ derdi. O zamanlar idrak edemiyordum. Baba olunca, babamın dediği şeyler daha da oturmaya başladı. Bir laf var, çok seviyorum ‘İnsan babasına duyması gereken saygıyı baba olunca anlarmış’ diye... Babalık büyük bir nimet, büyük bir lütuf, büyük bir şans aslında.”

Haberin Devamı

“Babamla voleybol oynamayı sevİyorum”

TİYATRO sanatçısı Ragıp Savaş ve kızı Nil... Babasının sevgisinden emin olan Nil, “Bu Babalar Günü’nde ben babama saat aldım. Çünkü o saatleri çok seviyor. Babamla en çok evimizin bahçesinde voleybol oynamayı seviyorum. Bir de yaz aylarında yüzmeyi... Babamı
çok seviyorum. Onun da beni çok sevdiğini
biliyorum” diyor.
Soma faciası nedeniyle Babalar Günü’nün bu yıl buruk kutlandığını söyleyen Ragıp Savaş ise şöyle diyor:
“Babasını seven çocuk için her gün Babalar Günü. Ayrıca bu yıl Babalar Günü’nü kutlamayacağım. Soma’da yaşanan facia içimizi çok acıttı. Orada yüzlerce çocuk babasız kaldı. Her Babalar Günü’nde bu acı hatıra aklıma gelecek. Babam bana dürüst bir adam olmamı öğütlerdi. Ben de kızımın özgün, onurlu bir kız olmasını isterim.”

Klasik sözler söylemem, dua ederim

Prof. Dr. Hüseyin Kaya Çilingiroğlu’nun oğlu olan iş adamı Kaya Çilingiroğlu, bugün hayatta olmayan babasıyla ilgili bir anısını anlatarak kendi çocukları Zehra ve Hüseyin Kaya’yla olan ilişkisini şu sözlerle ifade etti: “Beşiktaş’ın maçına gitmek için babamdan para istedim. ‘Yarın saat 12.00’de hastaneye gel, vereyim’ dedi. Ertesi gün saat 12.02’de hastaneye gittiğimde babam yoktu. Geciktiğim için babam beni benimle görüşmeyerek cezalandırdı. O olay bana ders oldu. Ben çocuklarım için klasikleşmiş sözleri söylemeyeceğim. Çocuklarım için dua ederim. Hayırlı birer insan olmalarını istiyorum. Zehra’yla da, Hüseyin Kaya’yla da birlikte ilk önce ders, sonra spor yaparız. Müzik dinleriz, seyahat ederiz, golf oynarız ve film izleriz.”

Haberin Devamı

Üçümüz bİrlİkte fİlm İzlerİz

Müzisyen, spor yazarı
Ercan Saatçi, “Oğlum Sinan Ali’ye de, Zeyno’ya kendi haklarını koruma konusunda nasihatlar veriyorum” diyor ve çocuklarıyla ilişkisini şöyle anlatıyor: “İkisi de farklı yaşlarda ve farklı şeylerden hoşlanıyor. Birlikte yaptığımız şeyler kısıtlı ama üçümüz film izlemeyi ve oyun salonuna gitmeyi çok severiz.”

Haberin Devamı

“BABAMI ÖRNEK ALIYORUM”

İş adamı Ali Ağaoğlu, çocukları Sena ve Alican’a kendi babasından öğrendiklerini aşıladığını söylüyor ve şöyle anlatıyor: “Her zaman örnek aldığım kişi rahmetli babamdır. Ticarete atıldığım gün söylediği o söz hayat felsefemdir; ‘Parayı başının üzerine alırsan paranın ağırlığı seni çökertir ama parayı ayağının altına alırsan seni yüceltir.’ Babamın bu sözü benim yol göstericimdir.”

“Ela İçİn zeytİn ağacı dİktİm”

İKİ kız babası işadamı İzzet Özilhan, baba olmayı şöyle anlatıyor: “Emine’yi ilk kucağıma alıp, nefesini hissettiğimde içim içime sığmadı. Ela’nın doğacağını öğrendiğimde ise bahçeye onun adına bir zeytin ağacı diktim. Zeytin, özgürlüğün ve uzun ömrün simgesi.
Bir baba, kızları için kendi
kuracağı hayatında özgür ve mutlu olmalarından başka ne dileyebilir ki?”