Dünya DNA testi doğruladı: Yaşlı inşaat işçisi Japonya'nın en çok aranan suçlular listesindeydi!

DNA testi doğruladı: Yaşlı inşaat işçisi Japonya'nın en çok aranan suçlular listesindeydi!

28.02.2024 - 12:19 | Son Güncellenme:

Ölümcül kanser hastalığı ile can çekişerek hastane yatağında hayatının sona ermesini bekliyordu. Son günlerinde yaşamı boyunca gizlediği sırrı açığa vurmaya hazırdı. O, Japonya'yı 1970'li yıllarda hakimiyeti altına alan korku iktidarının bir parçası olan ve 50 yıldır kayıplara karışan faildi.

DNA testi doğruladı: Yaşlı inşaat işçisi Japonyanın en çok aranan suçlular listesindeydi

Derleyen: Ayşe Kısakürek Satoshi Kirishima, ölüm araya girene kadar neredeyse yarım yüzyılı tutuklanmaktan kaçmak için harcadı. Ölüm döşeğindeki itiraflar şaşırtıcıydı, dışarıdan bakıldığında bir inşaat işçisi gibi görünerek ikili bir hayat yaşayan 70 yaşındaki adam, geçtiğimiz ay Tokyo yakınlarındaki hastaneye kaldırıldı ve orada çalışanlara kendisinin aslında Japonya'nın en çok aranan kaçaklarından biri olduğunu itiraf etti.

Haberin Devamı

DNA TESTİ DOĞRULADI

Kirishima'nın bir tanıdığı tarafından Japon medyasına sunulan daha yeni bir fotoğrafta, onlarca yıldır Japon polis kulübelerini süsleyen, fotoğrafla benzerlik kurmak mümkün. Yaşlı adam, ailesi ve ekstremist örgütüyle ilgili yalnızca kendisinin bilmesinin mümkün olduğu detayları paylaşmıştı. Bu hafta sonuçlanan DNA testleri ise, ölen hastanın gerçekten de 1970'lerin ortalarında Japonya'yı sarsan dokuz aylık korku saltanatından sorumlu radikal grubun üyesi Kirishima olduğunu doğruladı.

DNA testi doğruladı: Yaşlı inşaat işçisi Japonyanın en çok aranan suçlular listesindeydi

1970'li yıllarda büyük Japon şirketlerini hedef alan bir dizi bombalı saldırı gerçekleştiren militan grup 'Doğu Asya Japonya Karşıtı Silahlı Cephe'ye katıldı. Kirishima'nın bir dizi bombalama olayına karıştığı düşünülüyor. 1975 yılının Nisan ayında Tokyo'nun lüks Ginza semtinde bir binaya saatli bomba koyarak patlatma suçlamasıyla aranıyordu. Bu saldırıda kimse yaralanmamıştı. 

Haberin Devamı

1995'E KADAR EN ÖLÜMCÜL SALDIRIYDI

Kayıtlara geçen en kötü şöhrete sahip olayda; grup, Mitsubishi Heavy Industries'in Tokyo'daki genel merkezine bir bomba yerleştirdi, sekiz kişiyi öldürdü ve yüzlerce kişiyi ise yaraladı. Saldırının sebebi, firmanın Vietnam savaşı sırasında ABD kuvvetlerine malzeme sağlamasıydı. Aum Supreme Truth Kıyamet Günü Tarikatı'nın 1995 yılında Tokyo metrosunda sarin gazı salmasına kadar Japonya'nın en ölümcül terörist saldırısı olarak kaldı.

Kirishima, yaklaşık bir yıl boyunca ayakta tedavi gördüğü aynı hastanede Ocak ayının sonlarında mide kanserinden hayatını kaybetmeden önce personele şu sözleri söyledi: 

"Ölümümü gerçek adımla karşılamak istiyorum." 

DNA testi doğruladı: Yaşlı inşaat işçisi Japonyanın en çok aranan suçlular listesindeydi

ASLA YAKALANAMAYAN TEK KİŞİ

Saldırılardaki rolünden dolayı pişmanlık duyduğunu ise sözlerine ekledi. Öte yandan Kirishima'nın ölümü, saldırılarda yaşamını yitiren kurbanların failinin asla mahkemeye çıkamayacağı anlamına geliyor. Yanı sıra yetkililerin, yüksek profilli bir suçlunun 49 yıl boyunca göz önünde nasıl saklanabildiğini tespit etmesi gerekecek.

Kirishima'nın grubun üst düzey bir üyesi olmasa da, 10 üyeden asla yakalanmayan tek kişi olduğu kaydediliyor. Mayıs 1975'te polis, saldırılara karıştıkları gerekçesiyle Masashi Daidoji'nin de aralarında bulunduğu sekiz kişiyi tutukladı. O ve bir örgüt üyesi daha idam cezasına çarptırıldı. Ancak Daidoji, Mayıs 2017'de idam edileceği tarihi beklerken kanserden öldü.

Haberin Devamı

İTİRAFI NET BİR PORTRE ÇİZDİ 

Hiroşima vilayetinde doğan Kirishima, yerel bir okula gitti. Üniversitede hukuk okurken siyasi aşırılık yanlısı bir yola saptı. İtirafı, kaçak olarak geçirdiği on yıllar boyunca mütevazı, suçtan uzak bir varoluş gibi görünen portrenin net bir resmini çizdi.

Hiroshi Uchida takma adıyla anıldı ve yaklaşık 40 yılını Tokyo'nun güneyindeki Fujisawa'daki bir inşaat firmasında çalışarak geçirdi. Banka işlemlerinden kaçındı ve yakalanmasına yol açabilecek bir izi bırakmamak için ödemelerinin nakit olarak yapılmasını istedi. Ehliyeti, cep telefonu ve sağlık sigortası yoktu ve hastanedeki tedavi masraflarını kendi cebinden ödüyordu.