Dünya Favori damat adayı kamerayla tuzağa düşürmüş! İzdivaç programındayken suç makinesiydi

Favori damat adayı kamerayla tuzağa düşürmüş! İzdivaç programındayken suç makinesiydi

16.12.2022 - 06:36 | Son Güncellenme:

Bir dönemin en ünlü televizyon şovlarından biri olan Flört Oyunu'na yarışmacı olarak seçilen adam program boyunca söylediği sözlerle herkesi şaşkına çevirdi. Ancak asıl büyük şaşkınlık programdan yalnızca birkaç yıl sonra yaşandı. Gerçek kimliği ortaya çıkan favori damadın bir suç makinesi olduğunu fark eden birçok kişi şoka girdi, işlediği suçların detayları ise yıllarca konuşuldu.

Favori damat adayı kamerayla tuzağa düşürmüş İzdivaç programındayken suç makinesiydi

Derleyen: Can Şişman / Milliyet.com.tr - Takvimler 1978 yılını gösteriyordu. ABD'de reyting rekorları kıran ve Türkiye'de bir dönem yayınlanan izdivaç programlarına benzeyen 'The Dating Game' programının sunuculuğunu üstlenen Jim Lange, '1 numaralı bekar erkek' olarak 35 yaşındaki Rodney Alcala'yı stüdyoya davet etti. Alkışlar eşliğinde yerine oturan ve sunucu Lange'in söylediklerine odaklanan Alcala, ekran başındaki milyonlarca izleyiciye bir partner aradığı için programa katıldığını söyledi. Henüz ne programın sunucusu Lange ne de yapımcılar Alcala'nın gerçekte kim olduğunun farkındaydı.

Haberin Devamı

Favori damat adayı kamerayla tuzağa düşürmüş İzdivaç programındayken suç makinesiydi

YAPIMCILARIN BİLE KAFASINI KARIŞTIRDI

Alcala her ne kadar milyonlarca kişi tarafından izlendiğini bilerek çekim esnasında sıcakkanlı tavırlar sergilese de programın seçmelerine katıldığında aslında yapımcıların kararsız kaldığı bir isimdi. Programın sorumlu yapımcısı Mike Metzger ve koordinatör olan eşi Ellen Metzger arasında dahi anlaşmazlığa yol açan Rodney Alcala çekici görüntüsüne rağmen korkutucu tavırlarıyla da çevresindekilerin kafasını karıştırmıştı. 

1970'li yıllarda popüler televizyon programlarında günümüze göre daha ilkel teknolojiler kullanıldığı için kontrol mekanizmasında ciddi problemler vardı. Örneğin yeterli teknolojik altyapı olmadığı için programa katılan isimlerin geçmişine dair detaylı bilgileri araştıracak ne bir zaman, ne bir sorumlu, ne de bir teknoloji vardı. Günümüzden o döneme baktığımızda ciddi anlamda bir 'güvenlik açığı' olarak görülebilecek olan bu durum rahatlıkla suistimale açık bir konuydu.

Yapımcıların kafasını karıştıran, çekici olsa da gizemli yanı ve tuhaf hareketleriyle çevresindekilerde soru işareti bırakan Alcala, geçmişindeki suçların hiçbirinin araştırmadan programa dahil edildiğini kısa zaman içinde fark etti. Televizyona çıkmayı havalı bulan ve geçmişinde işlediği suçların bu şekilde gözden kaçacağını düşünen 35 yaşındaki adam yanılıyordu. 

Haberin Devamı

Favori damat adayı kamerayla tuzağa düşürmüş İzdivaç programındayken suç makinesiydi

'MÜSTEHCEN CEVAPLARI KULAĞA İĞRENÇ GELİYOR'

Bekarların yarıştığı bu formatta kendisine uygun bir partner arayan yarışmacılar aşka ve cinselliğe dair sorulan sorulara yer yer müstehcen cevaplar verebiliyor, reytingleri de olumlu yönde etkileyen bu durum yapımcıların da sorulara farklı cevaplar verebilen kişilere daha çok söz hakkı verilmesini kolaylaştırıyordu. Rodney Alcala da şaşırtıcı cevaplar veren yarışmacılardan biriydi.

Katıldığı bölümde Cheryl Bradshaw adlı kadının kendisine nasıl bir yemeğe benzediğini sorduğunda "Bana muz deniyor ve gayet iyi görünüyorum" cevabını veren Alcala başta Bradshaw olmak üzere herkesi şaşırttı. Devamında "Daha açıklayıcı olabilir misin?" sorusuna verdiği "Beni soyabilirsin" cevabı ise müstehcen esprilerden hoşlanan kişileri gülme krizine sokmuştu.

Programın prodüktörlerinden David Greenfield geçtiğimiz yıllarda verdiği bir röportajda, Alcala'nın o bölümde verdiği cevabın programa olumlu etki ettiğini ve o dönem için esprili kabul edildiğini söyledi ve "O dönemde programın reytingleri için müstehcen cevaplar arıyorduk. Fakat programa katılmadan önce işlediği suçları ortaya çıkınca müstehcen cevapları kulağa iğrenç geliyor" dedi.

'DAVRANIŞLARI ÜRKÜTÜCÜYDÜ'

Bölümün sonunda Cheryl Bradshaw, partner olarak adaylar arasından Rodney Alcala'yı seçti. Çekimler sırasında Alcala'nın hemen yanında oturan '2 numaralı bekar erkek' Jed Mills, yıllar sonra suskunluğunu bozarak bir açıklama yapacak ve "Cherly (Bradshaw) verdiği cevaplardan etkilenerek onu seçti. Açıkçası tam da Alcala'nın planladığı bir şeydi bu" diyecekti. Mills, stüdyoda Alcala'yı ilk gördüğü andan itibaren ondan hoşlanmadığını itiraf ederek, "Davranışları oldukça ürkütücüydü. Kuliste sohbet ettiğimiz sırada kadınlar hakkında yaptığı yorumlar bana pek de hoş gelmemişti" dedi. Bölüm sona erdikten sonra Cheryl Bradshaw ve Rodney Alcala gerçekten de flört etmeye başladı. Ancak ortada ciddi bir sorun vardı.

Haberin Devamı

Programda kendisine verdiği cevaplar karşısında gülme krizine giren Cheryl Bradshaw, stüdyo dışında Alcala'nın gerçek yüzüyle karşılaşmaya başlamıştı. Alcala'dan tedirgin olmaya başlayan Bradshaw, programın koordinatörü Ellen Metzger'e bir telefon açıp, "Ellen, üzgünüm ama ben bu adamla çıkamam. Çok garip hisler içindeydim. Tuhaf biri. Onunla iletişim halindeyken kendimi hiç rahat hissetmiyorum. Onunla daha fazla görüşmek istemiyorum. Program açısından bir sorun olur mu?" dedi. Metzger ise panikle kendisini arayan genç kadına, "Elbette sorun olmaz, nasıl istersen" cevabını verdi. Bu olaydan kısa bir süre sonra ise Alcala hakkındaki korkunç gerçekler teker teker ortaya çıkmaya başladı.

Haberin Devamı

PROGRAMA KATILDIĞINDA ASLINDA BİR SERİ KATİLDİ

1979'un haziran ayında bale stüdyosuna giderken kaybolan 12 yaşındaki Robin Samsoe'nin ölümünü araştıran polis, popüler televizyon programına katılarak herkesin hafızasına kazınan Rodney Alcala'yı baş şüpheli olarak belirledi. Ekipler, Alcala'ya ait Seattle'daki bir depoda 12 yaşındaki küçük kıza ait izler bulmuştu. Ancak her şey bunlarla sınırlı değildi. Depoda ayrıca birçoğu çıplak olan, kimliği belirsiz kadın, kız ve küçük erkek çocuklarına ait yüzlerce hatta binlerce fotoğrafla karşılaşıldı.

Görenleri dehşete düşüren bu fotoğraf koleksiyonu haricinde bazı kurbanlarından hatıra olarak kendisine sakladığı düşünülen değerli mücevherlerin de bir çekmecede bir araya konduğu fark edildi. Olayın kısa sürede basına yansımasından sonra herkes büyük bir şok yaşarken programın yapımcıları asıl büyük şoku birkaç gün sonra yaşadı. 'The Dating Game'e katılarak 'flört oyunu' oynamaya kalkan Rodney Alcala'nın aslında programa katılmadan önce de en az 4 kadını öldürdüğü iddia edildi.

Haberin Devamı

Favori damat adayı kamerayla tuzağa düşürmüş İzdivaç programındayken suç makinesiydi

MÜCEVHERLERİN ÜZERİNDE İNCELEME BAŞLATILDI

Davanın 1980 yılında sonuçlanmasından sonra hüküm giyen ve ölüm cezasına çarptırılan Rodney Alcala, davasını temyize götürdü ve ikinci kez yargılandı. Ancak yine cinayetlerden hüküm giyen ve ölüm cezasına çarptırılan Alcala, 2001'de bir kez daha davasının yeniden incelenmesini sağladı. 2003 yılında davayı üstlenen savcı Matt Murphy, Alcala'nın dolabında bulunan mücevherlere DNA analizleri yapılmasını istedi. Yetkililer, 1970'li yıllarda ölü bulunan ya da kaybolan en az 4 kadının DNA'sının bu mücevherlerle eşleştiğini tespit etti.

DNA raporu sonucunda Alcala'nın bir seri katil olduğu doğrulanmış oldu. Depodaki dolapta bulunan mücevherlerin sahibi olduğu ve Alcala tarafından öldürülen kadınların kimlikleri kısa zaman içerisinde ortaya çıktı. Bu kişilerin 1977'de Los Angeles'ta yol kenarında yüzü parçalanmış bir halde bulunan 19 yaşındaki Jill Barcomb, yine aynı yıl Malibu'daki evinde cesedi çıplak bir şekilde bulunan ve bedenindeki izlerden acımasızca öldürüldüğü görülen 27 yaşındaki hemşire Georgia Wixted, Haziran 1978'de evinde tecavüze uğramış ve öldürülmüş bir halde bulunan Charlotte Lamb ve Haziran 1979'da vahşice öldürülmüş halde bulunan 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Jill Parenteau olduğu açıklandı.

Yapılan incelemelerde ayrıca Alcala'nın polisin radarına ilk kez o dönem henüz 8 yaşında olan Tali Shapiro'yu kaçırdıktan sonra girdiği fark edildi. 1969 yılında yaşanan olayda, Alcala henüz 8 yaşındaki küçük kızı arabasına bindirip gezdirmeyi teklif etti. Ancak bütün bu anlara bir kişi tanık oldu. Kız çocuğunu evine götürdüğünü fark eden bu kişi hızlıca duruma polise bildirdi. Alcala'nın yaşadığı eve adım atan polis küçük kızın istismara uğradığını ve Alcala'nın ise gizlice evin arka bahçesinden kaçtığını gördü. Açılan davada ceza alan ve 1974'te şartlı tahliye edilen Alcala suç işlemeye devam etti.

ELİNDEKİ KAMERAYLA TUZAĞA DÜŞÜRMÜŞ

2010 yılındaki son duruşmanın ardından yine ölüm cezasına çarptırıldığı 67 yaşında olan Rodney Alcala, 1977 yılında Cornelia Crilley'i, 1978'de Ellen Hover'ı öldürdüğünü itiraf etti. Ancak 1977 yazında Christine Thornton'ı öldürdüğünü kabul etmedi. Bugüne kadar en az 8 kişiyi öldürdüğü tespit edilen cani Rodney Alcala'nın gerçekte en az 130 kez cinayet işlediği tahmin ediliyor. Birçok kişinin 'Flört Oyunu katili' olarak tanıdığı Alcala, 24 Temmuz 2021 yılında ölüm cezası gerçekleşmeden önce kaldığı hapishane hücresinde öldü. Alcala'nın ölümünden sonra itiraflarda bulunan bazı arkadaşları ise hiç bilinmeyen şaşırtıcı gerçekleri açıkladı. Los Angeles'taki UCLA'da tiyatro okuyan Alcala, üniversite arkadaşlarına göre bir karıncayı bile ezmeyecek kadar düşünceli bir adamdı.

Üniversite arkadaşlarının söylediklerine göre karakter olarak 'kötü adam' profilinin çok uzağında olan Alcala hakkında yorumlarda bulunan bazı tanıklar ise caninin özellikle küçük çocukları ve kadınları elindeki kamerayla kandırdığını söyledi. Fotoğraflarının çekilmesini isteyen kadın ve çocukların Alcala'nın sıcak tavırlarına karşı güven duyduğu, bir dönem New York'ta gittiği okulda kendini John Berger olarak tanıttığı ve o dönemde New York'ta farklı bir isimle gezdiği için hakkındaki diğer gerçeklerin çok geç açığa çıktığı da yine basına yansıyan detaylar arasındaydı.