Ege ARSENİK ÇIKMAZI

ARSENİK ÇIKMAZI

28.06.2008 - 01:00 | Son Güncellenme:

Büyükşehir Belediyesi’nin Sağlık Bakanlığı’na yaptığı, “Sudaki arsenik tehlike sınır değeri 10 mikrograma düşürülmesin, 3 yıl daha eskisi gibi 50 mikrogram esas alınsın” başvurusu tartışma yarattı...

ARSENİK ÇIKMAZI

Başka bir yere sığınmayın
Prof. Dr. Emür Henden (EÜ Fen Bilimleri Ensitütüsü): Dünya Sağlık Örgütü, sudaki arsenik miktarının en fazla litrede 10 mikrogram olması gerektiğini ilan edip uyulmasını şart koştu. Hiçbir kurum başka bir şeye sığınmamalı.

İçtiğin kadar riskin var
Ertuğrul Barka (Kimya Mühendisleri Odası Başkanı): Litrede 15 mikrogramın üzerinde arseniğin kanser yaptığı bilimsel gerçektir. Şöyle açıklayabiliriz: Sigaranın zararı gibi. Ne kadar çok içersen, o kadar çok riskin vardır.  

Bilim adamlarından, ek  süre istenmesine tepki

Büyükşehir Belediyesi’nin, içme suyundaki arsenik oranlarının arıtılması konusunda Sağlık Bakanlığı’ndan üç yıllık ek süre istemesi, akademisyenleri kızdırdı. “Litrede 15 mikrogramın üzeri kanser yapar” denildi
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin sudaki arsenik oranını düşürmek için Sağlık Bakanlığı’ndan istediği 3 yıllık süreye, bilim adamlarından tepki geldi.
Ege Üniversitesi Kimya Bölümü Öğretim Üyesi ve Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Emür Henden ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubesi Başkanı Ertuğrul Barka, ek sürenin verilmesi halinde, üç yıl daha, yani 2011 yılına kadar muafiyet hakkı tanınacağını, bunun da zehirlenmeye devam etmek anlamına geldiğini dile getirdi.
Sudaki arsenikle ilgili 1980’lerden bu yana literatüre giren araştırmaları bulunan Prof. Dr. Henden, “1993’te, sudaki arsenik oranlarının ne olması gerektiği konusunda tüm dünya uyarıldı. ‘Size süre veriyoruz’ dendi. 2003’te ise Dünya Sağlık Örgütü (WHO), bu oranlara uymayı zorunlu kıldı. Ülkeler limit getirdi. Ancak bizde devlet politikası olarak desteklenmedi yönetmelik 2005’te yayımlanabildi” dedi. Hiçbir kurumun, tanınan sürelere sığınmaması gerektiğini vurgulayan Henden, şöyle konuştu: “Madem WHO bunu zararlı bulmuş o halde bir an önce hedef koymak lazım. Ayrıca arıtma konusunda da yanlış bilgiler duyuyoruz. Arsenik arıtmasının bir tekniği var. Bunun arıtması özeldir. Arıtma sonrası bir kaynaktaki arsenik yüksek, başka yerde düşük çıkabilir. Bu konuda belediyeye bilgi vermeye hazırız.”

Sanayi bölgelerinde risk fazla
Ertuğrul Barka ise litrede 15 mikrogramın üzerindeki arseniğin kanser yaptığının, bilimsel bir gerçek olduğunu ifade ederek, “Dünyada bu konuda hazırlanmış halk sağlığı raporları var. Deney hayvanlarına yıllarca uygulanmış ve ‘15 mikrogramın üzeri kanser yapıyor’ denmiş. Bunlar bilimsel çalışmalarla ortaya çıkıyor” diye konuştu. Barka, sözleriyi şöyle tamamladı: “Küt diye bu oranlar çekilmesin diye de yönetmelik yapılmış. Ama bu yönetmelikler konusunda dünya 1993’te uyarılmış. Biz zaten 2005’te yayımlayabilmişiz. Şimdi de düşürmek için yeni baştan süre isteniyor. Bunu şöyle açıklayabiliriz. Sigaranın sağlığa zararı gibi. Yani ne kadar çok sigarayı ne kadar çok kısa aralıklı zaman diliminde içerseniz o kadar çabuk kanser olma riskiniz var. Bunu da ne kadar zamanda ne kadar yoğun alırsanız aynı risk sözkonusu.” Barka ayrıca, sudaki arsenik oranlarının, İzmir’in sanayisinin yoğun olduğu kuzey bölgelerde çıkmasına da dikkat çekti.