IMF’yle 50 milyar dolarlık imza sinyali

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Wall Street Journal’daki röportajıyla Türkiye’nin IMF’yle anlaşmaya yakın olduğu mesajını vermesi, anlaşmanın zamanlamasına ve gelecek kaynağın büyüklüğüne ilişkin soruları beraberinde getirdi.
Erdal Sağlam, dün Referans gazetesinde, bir bankacının IMF’den Türkiye’ye 45 milyar dolarlık kaynak gelebileceğini, bunun da hükümet için reddedilemeyecek bir kaynak olduğunu söylediğini yazdı. Dün Anadolu Ajansı’nın geçtiği bir haberde de Türkiye’nin anlaşma için IMF’den yanıt beklediği, ülkenin fondan alabileceği kredi imkânın yaklaşık 50 milyar dolar olduğu belirtildi.
‘Yetkililerden alınan bilgilere göre’ hazırlandığı kaydedilen haberde şöyle denildi:
“IMF’nin, Türkiye’nin, muhtemel bir anlaşmanın önünde engel olarak gördüğü konulara, eskiye göre daha sıcak ve anlaşmaya daha yakın baktığı kaydediliyor. IMF yetkililerinin, yıllık toplantıların hemen ardından görüş bildirebilecekleri belirtiliyor.
Fon ile temel anlaşmazlık konularından birini merkezi hükümetten belediyelere aktarılan kaynaklar, diğer bir konuyu da Gelir İdaresi Başkanlığı’nın özerkliği oluşturuyor. Türkiye’nin, vergi hukuku ve uygulamalarını net bir şekilde ortaya koyduğunu IMF tarafına bildirdiği ifade ediliyor.
Vergide öncelikle herkesçe anlaşılabilir mevzuat düzenlemesi olacak. Ardından, vergi oranları adil ve şeffaf bir şekilde uygulanacak. Etkin ve kapsamlı denetim ve yaptırım sistemi oturtulacak. IMF’nin, uluslararası standartlara sahip bir vergi idaresi sistemini prensip olarak kabul ettiği kaydediliyor.
Türkiye’nin, IMF’den Meksika gibi 25-30 milyar SDR (Özel Çekme Hakkı-yaklaşık 50 milyar dolar) çekebilme imkânı bulunuyor. Yeni kota artışının da buna olumlu etkide bulunacağı belirtiliyor.”
Türkiye’nin IMF’deki mevcut kotası, 1 milyar 750 milyon dolara karşılık geliyor. Ülkeler, IMF’den kotalarının 6 katına kadar kredi kullanabiliyor. Bu da Türkiye’nin normal şartlar altında IMF’den 10 milyar dolar civarında kaynak kullanabileceği anlamına geliyor.
Ancak IMF’nin daha önce olduğu gibi bu kez de Türkiye’ye kota imkânlarının üzerinde kredi kullandırması ihtimali bulunuyor.

Özel sektöre kaynak olacakIMF ile anlaşmanın, düşük maliyeti nedeniyle büyük olasılıkla stand-by düzenlemesi şeklinde olacağı ve alınacak kaynağın, 2010 ve 2011’deki bütçe açığının finansmanı ile özel sektöre kaynak aktarmada kullanacağı belirtiliyor. Devlet Bakanı Ali Babacan da orta vadeli programı açıklarken şöyle demişti: “IMF ile anlaşırsak bu kaynaklar direkt olarak piyasanın kullanımına sunulacak. İç borçlanma ihtiyacımız IMF’den sağlanacak kaynakla azalacak.”

Mevcut borç 7.8 milyar dolar
Hazine’nin ocak-ağustos dönemine Kamu Borç Yönetimi Raporu’na göre, Türkiye’nin ağustos sonu itibarıyla IMF’ye borcu 7 milyar 850 milyon dolar oldu. Fona borç, geçen yıl sonunda 8 milyar 524 milyon dolar düzeyindeydi. Türkiye, 2001’den bu yana IMF’den toplam 47.1 milyar dolar kaynak kullandı. En fazla kaynak 13.5 milyar dolarla 2002’de kullanıldı. Kullanılan krediler karşılığında da toplam 46 milyar 780 milyon dolarlık ödeme yapıldı.