CHP’nin kalesini fethedebilecek mi?
07.01.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
Yıllardır CHP’nin yönettiği Kadıköy’de Maçoğlu’nun adaylığı seçmenin tavrını nasıl etkileyeceği merak ediliyor. Araştırma şirketi başkanları CHP’nin sadık seçmeninin sempati duysa da oyları bölmemek için Maçoğlu’nu tercih etmeyeceği görüşünde...
Aleyna Sevim - Türkiye Komünist Partili Tunceli Belediye Başkanı, “Komünist Başkan” olarak bilinen Fatih Mehmet Maçoğlu’nun TKP’den Kadıköy Belediye Başkanı adayı gösterilmesinin ardından gözler seçmen tavrına çevrildi. Kadıköy’de uzun yıllardır CHP yönetimi süregelirken mevcut durumdaki adayın CHP’nin oylarını etkileyip etkilemeyeceği merak konusu oldu. Araştırma şirketleri ile bölgedeki stk temsilcilerine Maçoğlu’nun Kadıköy adaylığını sorduk.
‘OLAY AK PARTİ KARŞITLIĞI’
Sonar Arastırma Başkanı Hakan Bayrakçı, Maçoğlu’nun Tunceli’de popüler olduğunu ve sükse yaptığını belirterek şunları söyledi:
“Kadıköy seçmeninin çoğunluğu Ak Parti’ye karşı seçim kazanacak adaya bakar. Örneğin İzmir seçmeni de CHP’ye ayılıp bayıldığından oy vermiyor. Aynı İzmir ve Kadıköy bundan 30 sene önce başka yerlerde Tansu Çiller’in DYP’si seçim kazanırken ya da başka yerlerde SHP’nin adayı kazanırken oralarda Anavatan Partisi kazanıyordu. Normalde İzmir, Kadıköy ve Beşiktaş, Anavatan Partisi tarzının seçim kazandığı yerler. Buralardaki adaylar sol diye kazanmıyor. Bunun göstergesi, İzmir’in 2002 AK Parti öncesi seçimlerine bakıldığında bir sürü yerde SHP kazanırken İzmir’de Anavatan kazanmış. Ecevit’in fırtına gibi estiği İstanbul dahil her yeri kazandığı 1977’de bile İzmir’de Adalet Partisi ile CHP kafa kafaya oy almış. Turgut Özal genel başkanlığı bırakıp Cumhurbaşkanı olmuş ama Beşiktaş ve Kadıköy’de Anavatan’da iki aday kazanmış. Dolayısıyla Beşiktaş ve Kadıköy seçmeni için AK Parti’nin karşısında kazanacak aday önemlidir. Onlar Tunceli’den gelen açık belediyecilik yapmış, sükseli bir Komünist Partisi adayı Maçoğlu’nu beğenseler de Ak Parti’ye karşı kuvvetli adayın oyu düşmesin diye oyu bölmezler. Yüzde 10’un üzerinde oy alacağını düşünmüyorum. Kadıköy’deki olay AK Parti karşıtlığı. Bu da muhafazarkarlıkla ilgili. Erdoğan’ın lider olarak kökeninin Milli Selamet ve Refah Partisi olmasından kaynaklanıyor.”
‘CHP’DEN OLSA KAZANIRDI’
ORC Araştırma Genel Müdürü Mehmet Sefa Pösteki: “Ben kazanabilme ihtimalini mümkün görmesem de bunu Maçoğlu’nun kendisinin ya da beraber hareket ettiği insanların planladığı ulusal bir siyaset arenasında boy göstereceği bir proje olarak görüyorum. Maçoğlu, Türkiye’de siyasete ilgi duyan 7’den 70’e herkesin ‘Bu adam dürüst, namuslu, kimsenin hakkını yemez’ diye biliniyor. Kadıköy’ün seçmen profiline de uygun bir profil. CHP’den aday gösterilseydi belki kazanması mümkün olabilirdi. Kadıköy yerine CHP ile anlaşma yapılarak aday gösterilip AK Parti’nin olduğu bir yere gösterilseydi belki kazanabilirdi. Kadıköy’ün büyük kesimi muhaliftir. Burada her ne kadar hakkımızı arayan başkan isteği olsa da ‘oy boşa gitmesin’ durumu söz konusudur. Kadıköy seçmeninin büyük bölümü Maçoğlu’nun adaylığını pozitif buluyor. Ama sempati oy vermeyi sağlamıyor. Buradaki amaç tek başına belediyeyi kazanmak olmasa gerek. Çünkü oradan İstanbul siyasetine giriş yapması sonucu çok hatrı sayılır bir oy alacağını düşünüyorum. Yüzde 3-5 değil daha fazla olabilir.”
‘KADIKÖYLÜ OLMAYAN BİRİ’
Kadıköy Kent Konseyi Başkanı Saltuk Yüceer: “CHP burada çok güçlü. Onun adayı yüzde 90 oranında seçiliyor. Buradaki kişiler Kadıköylü olmayan, burayı bilmeyen Maçoğlu’na olumlu bakmayabilir. Burada yaşamayan insanın neden aday olduğu gibi görüşler var. TKP zaten CHP’yi sol görmediği için bu adayı göstermiş olabilir. Maçoğlu’nun ve açıklanacak diğer adayların ne olacağı önemli. Oy oranları tüm adaylar açıklandıktan sonra ancak öngörülebilir.”
‘SEÇMENE SORULMALIYDI’
Kadıköy Kent Dayanışması’ndan Üzeyir Uludağ: “Bu haber çıktıktan sonra Kadıköy’deki sosyal medya platformlarında olumlu, olumsuz değişik yorumlar yapıldı. Mevcut birçok CHP’li belediyede olduğu gibi Kadıköy Belediyesi yönetimiyle ilgili de hoşnutsuzluk var tabii. Fatih Maçoğlu dürüst biri olarak biliniyor, bulunduğu bölgede güzel işler yaptı. Bu onun artısı. Ancak yukarıdan belirlenmiş bir aday olarak öne çıkması bir olumsuzluk. Hangi parti olursa olsun tepeden atama olmamalı. Yerel demokrasi yerelin eğilimleri, görüşleri alınarak belirlenir. Görünen o ki Maçoğlu adaylaştırılırken böyle bir şey olmadı. Maçoğlu’nu nasıl ikna ettiler bilmiyorum ama ‘atanmış’ bir aday algısı kendisi için beklentilerin ötesinde bir sonuç yaratabilir. Yereldeki yaşayan insanlar yöneticilerini kendileri seçmeli. Her parti aynı şeyi yapıyor, sosyalist partiler eleştirdikleri yanlışları kendileri yapmamalı.”
