Gündem Fazla et ve tatlı hastanelik edebilir

Fazla et ve tatlı hastanelik edebilir

15.11.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Bayramda kırmızı et ve tatlı tüketiminin arttığını belirten uzmanlar bunun kolesterol ve şekerde ani yükselişlere neden olabileceğini belirterek, “Güne hafif kahvaltıyla başlayın, az ve sık yiyin” diyor

Fazla et ve tatlı hastanelik edebilir

Uzmanlar, Kurban Bayramı’nda artan kırmızı et ve tatlı tüketiminin, yağ ve kolesterolde ani yükselişlere neden olduğuna dikkat çekerek, özellikle ailesinde kalp ve şeker hastalığı bulunan kişilerin, mide rahatsızlığı olanların bu konuda daha hassas davranmaları gerektiğini bildirdi.
Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölüm Şefi Diyetisyen Ayşe Korkmaz, bayram boyunca dikkat edilmesi gerekenlere hususlara dikkat çekti. Korkmaz’ın sorulara yanıtları şöyle:
* Kurban Bayramı’nda et kullanımında nelere dikkat etmek gerekiyor?: Pişirme sırasında etin yağsız kısımlarını tercih etmek ve pişirme yöntemi olarak ızgara veya haşlama yöntemini kullanmak gerekiyor. Et kavrularak veya kızartılarak pişirilmemeli ve pişirme sırasında kuyruk yağı, tereyağı gibi doymuş yağa sahip katı yağlar kullanılmamalı. İçerisindeki doymuş yağ oranı yüksek olan kırmızı et yanında, dengeli bir karışım sağlamak için az zeytinyağı konulmuş salata dengeyi sağlayabilir.
* Çok tüketilen kavurma ne şekilde yapılmalıdır?: Bayramlarında yapılması gelenek haline gelmiş olan kavurmanın içine tereyağı ve kuyruk yağı konulmadan, kendi suyu ile kısık ateşte pişirilmelidir. Etin içeriğinde bulunan yağ, yemeğin lezzeti için yeterli olduğundan ayrıca yağ eklemeye gerek yoktur.
* Eti mangalda yaparken nelere dikkat etmek gerekiyor?: Mangal sırasında etlerin kömürleşmemesine, dışı pişen içi çiğ kalan etlere dikkat edilmelidir. Ayrıca yüksek risk taşıyor olmasından dolayı çiğköfte tüketiminden kaçınılmalı.
* Sakatat tüketmekten kimler kaçınmalı?: Kurban bayramlarında genelde sakatat tüketimi de arttığı için özellikle kolesterolü ve kalp-damar hastalığı riski yüksek olan kişilerin, sakatat tüketiminden kaçınmaları gerekiyor.

Haberin Devamı

Bayram süresince nasıl beslenmeli?
* Güne hafif bir kahvaltıyla başlanmalıdır. Aşırı miktarda yemekten kaçınıp az ve sık yemek yenmeli.
* Yemek pişirme yöntemi olarak kızartmalar yerine, ızgara veya haşlama tercih edilmeli.
* Ağır hamur tatlıları, şeker, aşırı yağlı, çok tuzlu, kalori açısından yoğun yiyecekler yerine, sebze ve meyve tüketimine ağırlık verilmeli.
* Bayram ziyaretlerinde ikram edilen hamur tatlılar tadımlık miktarlarda yenmeli. Bir sonraki yapacağınız ziyarette yine ikram yapılacağı ve bunun büyük olasılıkla tatlı olacağı unutulmamalı.
* Çikolataya ve şekere alternatif olarak vitamin, mineralden zengin olan ve posa içeriği yüksek olan kuru meyveler, ceviz, fındık gibi kuruyemişler ikram edilebilir.
* Çay, kahve gibi kafeinli içecekler fazla tüketilmemeli.
* Fazla çikolata ve tatlı tüketimi, mide yanması, bağırsak bozuklukları gibi şikâyetlere neden olur. Bu nedenle alternatif olarak kuru meyveler tercih edilebilir.
* Diyabetliler, kalp hastaları, yüksek tansiyonu bulunanlar ve özel beslenme tedavisi uygulayanlar bu tedavilerini bozmamalıdırlar.

Haberin Devamı

Çiğ ette şizofreni tehlikesi
Kurban Bayramı nedeniyle çiğ etin tehlikeleri konusunda bir uyarı da Kayseri’den geldi. Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah İnci, kurban kesimi ve etin parçalanmasıyla meşgul olan kişilerin ve kurban etlerini iyi pişmemiş olarak tüketenlerin büyük tehlike altında olduklarını söyledi.
Çiğ etle temas edilmesi sırasında ya da çiğ etin yenilmesiyle “toxoplasmosis” adlı parazitin vücuda girip merkezi sinir sistemine yerleşebildiğini belirten Prof. Dr. İnci, “Son yıllarda yapılan çalışmalarda, şizofreninin ortaya çıkışında ‘toxoplasmosis’in rolü bilimsel olarak ispatlanmıştır” dedi. Çiğköfte tüketiminin de bu açıdan sorgulanması gerektiğini belirten Prof. Dr. İnci şöyle devam etti: “Halk arasında düşüklerin nedeni olarak da bilinen bu parazit, insan dahil bütün memeli hayvanlar ve kanatlılarda görülebilir. Hastalık etkeni parazit, vücuttaki bütün hücrelere girebilir, eritrositler hariç bütün hücrelere yerleşebilir.
Tercihen de sinir hücrelerinde bulunurlar. Merkezi sinir sisteminin ağır şekilde etkilenmesine yol açan bu patojen, son yıllardaki bilimsel araştırmalar da göstermiştir ki, insanlardaki bazı sinirsel hastalıkların nedenleri arasında da yer almaktadır. Şizofrenide ‘toxoplasmosis’in rolü bilimsel olarak ispatlanmıştır.”