Gündem İlhamın kaynağını sokakta buluyordu

İlhamın kaynağını sokakta buluyordu

08.08.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

‘Hababam Sınıfı’nın sinema uyarlaması ve televizyon efsanesi ‘Bizimkiler’in önceki gün aramızdan ayrılan senaristi Umur Bugay, ilhamını hep sokaktan ve gündelik hayattan alıyordu...

İlhamın kaynağını sokakta buluyordu

Türkiye televizyon tarihinin en uzun soluklu ve sevilen işlerinden ‘Bizimkiler’, Kemal Sunal’ın izlenmeye doyulamayan filmleri ‘Çöpçüler Kralı’ ve ‘Kapıcılar Kralı’, Rıfat Ilgaz’ın ‘Hababam Sınıfı’nın sinema uyarlaması… Önceki gün kalp krizi nedeniyle hayatını kaybeden Umur Bugay, Türkiye’nin en sevilen ve zamana meydan okuyan birçok sinema ve televizyon yapımının arkasındaki keskin kalemdi. Mizahı yakalayışı ve karakter kurmadaki başarısı, onu toplumda geniş kitleleri yakalamadaki hünerinin anlık değil; on yıllara yayılan bir zamanla göz göze kalma hali olduğunu da kanıtladı.

Haberin Devamı

Bağlarbaşı ve Yeldeğirmeni’nde büyüyen, İstanbul Üniversitesi’nde sosyoloji okuyan Bugay, çocukluk ve gençliğini Sait Faik, Maksim Gorki ve Orhan Kemal’in de aralarında olduğu edebiyatın büyük kalemlerini okuyarak geçirdi. Tiyatro ve sinemayı yakından takip etti. Sanat dünyasına genç yaşta dahil oldu. İlkokul arkadaşı Zeki Ökten, Başar Sabuncu, Gülriz Sururi, Engin Cezzar, Genco Erkal’ın da aralarında olduğu isimlerle tiyatrolarda dramaturg ve aktörlük yaptığı dönemlerde birlikte çalıştı. Yıllar sonra Ertekin Akpınar’a verdiği röportajda kariyerinde önemli bir yer tutan tiyatro yıllarının televizyon ve sinemadaki başarılı senaryoları için temel oluşturacağını anlatacaktı: “Senaryoda sahneleme tekniğini nasıl kullanmak gerektiğini tiyatro da yaptığım dramaturgi çalışmalarımdan öğrendim.”

Haberin Devamı

İlhamın kaynağını sokakta buluyordu

Milliyet Çocuk’ta yazdı

Kalemi zamanla aktörlüğün önüne geçti. Mizah öyküleri kaleme aldı. Aziz Nesin’in davetiyle ‘Karakedi Dergisi’ne öykü yazdı, Milliyet Çocuk için de köşe yazıları... Türkiye İşçi Partisi’ne üyeydi. Politik gerilim dönemlerinde Çetin Altan ve Vedat Türkali oyunları sahneleyen tiyatro ekiplerde yer aldı.   

1970’lerin ortalarında Atıf Yılmaz (‘Deli Yusuf’) ve Yılmaz Güney ile senaryolar üzerinde çalışmaya başladı ve sinema filmi senaristliğinde ilerledi. Ertem Eğilmez’in Arzu Filmi’ne dahil olmasıyla en geniş kitlelerle buluşacak işlerine imza atmaya başladı. Eğilmez’den sinema ve senaryo konusunda çok şey öğrendiğini “Sinema filminin her karesini, her sekansını tek tek anlattığı toplantıları olurdu. İşte o toplantılarda bu işin sadece ABC’sini değil bütün alfabesini öğrendim” diye ifade edecekti. Arzu Film döneminde Rıfat Ilgaz’ın Yeşilçam’ın sembol filmlerinden birine dönüşecek ‘Hababam Sınıfı’ uyarlamasının senaryosunu kaleme aldı. 1977’de öne çıkan diğer bir senaryosunu çocukluk arkadaşı Zeki Ökten imzalı Kemal Sunal’ın en sevilen filmlerinden, ‘Çöpçüler Kralı’nı kaleme aldı. Sunal’ın ‘Yoksul’, ‘Davacı’, ‘Düttürü Dünya’ ve ‘Postacı’nın da aralarında olduğu filmlerle bu iş birliği devam etti. Sunal’ın en sevilen rollerinden bir bölümü Bugay’ın kaleminden çıktı. 

Haberin Devamı

İlhamın kaynağını sokakta buluyordu

1988’de TRT’de yayınlanmaya başlayan ‘Bizimkiler’ dizisi Bugay’ın başyapıtlarından birisi.

‘Babam Şükrü Bey gibi’

Bugay, tiyatro, sinemanın yanı sıra kaleminin gücünü Türkiye’nin en uzun süre takip edilen efsaneleşen dizilerinden biriyle de kanıtladı: 1988’de TRT’de yayınlanmaya başlayan ‘Bizimkiler’. Bugay, ileride bir söyleşisinde ‘Bizimkiler’i önce ‘Şükrü Bey ve Ailesinin Maceraları’ olarak düşündüğünü, Şükrü Bey’de de babasından yola çıktığını aktaracaktı: “Babam, Şükrü Bey gibi bir adamdı. Arkadaşını zengin etmek için kendi işini bıraktı başka bir işe girdi... Şükrü Bey, annesi, babası, çocukları, oturdukları apartman derken karakterler ortaya çıktı.”

Bugay’ın karakter yaratma ve geliştirmedeki hüneri 14 yıl TRT’de sonra da özel bir kanalda ilgiyle takip edilen ‘Bizimkiler’den de görülebilir.

Türkiye’de kültür dünyasının en önemli isimleriyle birlikte çalışmış, bazen tiyatroda bazen de sinema ve televizyonda ana akımın hiç eskimeyen yapıtlarının kalemi Bugay, ilhamının sırrını sokakta buluyordu: “Vapurda, otobüste, çay bahçesinde, sokakta hatta pazara gitmek orada o yaşantıyı o dili görmek bana başka başka hayatların, dünyanın kapılarını açtı. İşte senaryo yazmak o dünyaları tanımanın yanında o dünyaları biriktirmek ve kendi akıl süzgecinden geçirerek aktarmaktır. Kim bunun tersini söylüyorsa doğru söylemiş olmaz.” Bugay’ın doğru söylediği kanıtı, uzun yıllara yayılan kariyeriydi.

Haberin Devamı

‘Gönüllerimize tebessüm bırakıp gitti’

Umur Bugay’ın ölümü sanat dünyasını da yasa boğdu.

Cem Yılmaz: Kıymetli ustamız Umur Bugay abimizin mekanı cennet olsun. Tüm sevenlerine başsağlığı dilerim.

Zafer Algöz: İlk defa kameraların önüne beni çıkaran adam... Özü, sözü doğru, onurlu, ilkeli, dürüst adamdı...

Gani Müjde: Ustamı ve ağabeyimi kaybettim. Türk sinemasına ve televizyonlara katkısı çok büyüktür. Hiç unutulmayacaksın Umur ağabey!

İbrahim Büyükak: Umur Bugay’a Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır diliyorum. Hepimizin başı sağ olsun...

Haberin Devamı

Tolga Çevik: Çok kıymetli, yaratıcı insan, ağabeyimiz Umur Bugay’ı kaybettik. Gönüllerimize tebessümler ve değerler bırakıp, gitti.

Halil Sezai: Umur Bugay’a saygıyla...

Birol Güven: Unutulmaz eserler bırakan büyük üstad Umur Bugay’ı kaybettik. Mekanı cennet olsun.