Gündem Mavi özgürlük

Mavi özgürlük

18.01.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Kimi daha önce kimi de Kovid-19 salgını nedeniyle evlerini bırakıp maviliklere açıldılar. Hayallerini ertelemeden teknede daha özgür yaşamı seçme imkânı olan çiftler, koronavirüs salgınının denizle olan bağlarını daha da güçlendirdiğini söylüyor

Mavi özgürlük

‘Yasakları tahmin edip yelken açtık’ ERHAN-SEMA ÖZTÜRK

Haberin Devamı

Erhan ve Sema Öztürk, denizin ve doğanın değerini koronavirüs öncesinde keşfeden çiftlerden. Atlas Okyanusu’nu tersten geçen Ege ve Akdeniz’i koy koy dolaşan Öztürk çifti, 6 yıldır yelkenlileri KeyfeSeyir’de yaşıyor. Uzun yıllar hastane yöneticiliği yapan anestezi ve yoğun bakım doktoru Sema Öztürk ile gezgin ve sualtı fotoğrafçısı olan eşi Erhan Öztürk pandemi nedeniyle keşif planlarını ertelemek zorunda kaldıklarını anlattı. Öztürk çifti, “Bizim gibi denizde izole birkaç tekneyle dolaşarak yazı ve sonbaharı geçirdik. Hepimiz olabildiğince az karaya çıktık. Çıktığımızda da işlemleri hızlıca bitirip teknemize döndük. Açık havada ve denizde olmamız büyük avantaj. Şehirlerde evlere kapalı kalanlardan daha şanslı, güzelim koylarda doğayla baş başa geçiyoruz süreci. Kış için marinaya geldiğimizde pandemi kabusunu şimdilerde daha yoğun hissediyoruz. 6 yıldır bizim evimiz denizler” dedi.

Haberin Devamı

Dünyayı gezeceklerdi ama... ÖZLEM-ÖZKAN ŞAHİN

Mavi özgürlük


Denizin yenileyici gücünü 7 yıl önce keşfederek deniz üzerinde yaşamaya başlayan Özlem Ulubay Şahin ve Özkan Şahin çifti de pandemi sürecinde kendilerini güvende hisseden denizcilerden. Özlem Şahin, “Yaşadığım her ana yolculuk gibi bakıyorum ve koronavirüs süreci yolculuğun parçası. En önemli etkisi en büyük hayalimizi ertelememize sebep oldu. Denizlerdeyiz Amatör Denizciler Derneği ile tüm Karadeniz ve Akdeniz Kıyılarını (KKTC dahil) gezdik. Hatta Gürcistan ve Suriye kıyılarını dolaştık. Anadolu’nun denizlerle çevrili her yerine Yunanistan’a Adriyatik’e kıyısı olan tüm ülkelere yelken açtık. Rotamızı daha uzaklara çevirmek yani okyanus ötesine geçip dünya turuyla gezegenimizi gezmek istiyorduk ama pandemi nedeniyle erteledik. Bu süreçte insanlığı, sevdiklerimizi ve ülkemizi kaygıyla düşünüyoruz ama yaşam alanımızda ve psikoloji anlamda çok fazla değişiklik yaşamadık” dedi. En sabit kaldıkları yaz dönemini salgın sırasında yaşadıklarını söyleyen Özkan Şahin ise, “Deniz gerçekten özgürlük. Denizdeyken kendi izole gruplarımızı kurabildik, ıssız adalarda ya da ormanlarda yürüyüş imkânımız da oldu. Teknede alanınız sınırlı ama eşyadan azade olmayı öğreniyorsunuz, doğa dostu enerjinin, az tüketmenin yöntemlerini arıyorsunuz. Korona süreci bize planın olmadığını olsa da değişebileceğini öğretti” diye anlattı.

Haberin Devamı

‘Yasakları maviliklerde hissetmedik’ CEMAL-MİNE ÜLGEN

Mavi özgürlük


43 yıl süren iş hayatının ardından özledikleri teknelerine kavuşan 67 yaşındaki Cemal ve 64 yaşındaki Mine Ülgen, koronavirüs yasaklarıyla teknede yaşamaya karar verenlerden. Salgın en çok 65 yaş üzeri insanları tehdit ettiği için İstanbul Bakırköy’deki evlerinden ayrılarak 13 metrelik yelkenlileri Ülgen’de yaşamaya başlayan 41 yıllık evli çift, Marmaris’ten yola çıktı. Rotalarını Ege ve Akdeniz’in en güzel koylarını çeviren 2 çocuk ve 3 torun sahibi Ülgen çifti, yasaklardan da en az etkilenenler arasına girdi. Sınırsız özgürlüğün tadını çıkarttıklarını söyleyen Cemal Ülgen, hislerini şöyle anlattı:

“Sağlımızı ve torunlarımızı düşünerek getirilen yasaklara saygı gösterdik ama çok kısıtlanacağımızı anladık. Hemen denizlere açıldık. Böylece koronavirüsün ölümcül tehdidinden uzaklaşırken yasakların da sıkıcı yönünü hiç yaşamadık. İnsanlardan uzak olduğumuz için kendimizi çok güvende hissediyoruz. Yıllarca ticaret yaptığım için kendime vakit ayıramadım. Teknem ile özgürlüğe yelken açtım. Koronavirüs yaz aylarında bizleri çok etkilemedi, fakat kış aylarında sınırlamalar herkese olduğu gibi bizlerin de daha dikkatli ve duyarlı olmamızı sağladı.”

Bu dönemde denizde yaşamanın daha güvenli ve steril olduğunu söyleyen Mine Ülgen de denizde yaşamaya başlayarak salgından kendilerini koruduklarını belirterek “Pandemi sonrasında karadaki yaşantımıza döner miyiz bilmiyorum. O kadar alıştık ve kendimizi iyi hissediyoruz ki” dedi.

Haberin Devamı

Salgın bitse de teknedeyiz ATAKAN-MERAL AYAR

Mavi özgürlük


Emekli makine mühendisi Atakan Ayar ile eşi Meral Ayar, koronavirüs tehdidinden 13 metrelik Caretta isimli tekneleriyle Akdeniz’de dolaşarak korunuyor. 61 yaşındaki Atakan Ayar duydukları ölüm ve vaka artış haberlerinden olumsuz etkilenerek teknelerine kapandıklarını belirterek, “Koronavirüsten ailece psikolojik olarak son derece olumsuz etkilendik. Bizler gibi oldukça izole olan dost tekneler ile birlikte olmamız, bizi bir miktar rahatlatsa da özellikle yakınlarımız için çok endişeleniyorduk. Maalesef, koronavirüsün halen yayılması endişelerimizin devam etmesine sebep oluyor. Bu yüzden teknedeki izole yaşantımıza devam etmeye karar verdik. Her yıl ekim ya da kasım aylarında sezonu kapatarak teknemizi kışlamaya alırdık ama bu kişi teknemizde geçiriyoruz. Bizleri bir arada tutan Denizlerdeyiz Amatör Denizciler Derneği sayesinde karşılıksız, yardımlaşma dolu dostluklar yaşıyoruz” dedi. Meral Ayar da “Koronavirüs sonrası elbette öncesi gibi olmayacak. Salgın bitse de uzun süre izolasyon kavramından kurtulamayacağız. Bu da bizim mavilikler ile olan bağımızı güçlendirecek. Umarım, ülkemiz geçtiği bu zor günleri kısa sürede atlatır, daha refah, huzur dolu günlere kavuşuruz” temennisini paylaştı.

Haberin Devamı

‘Denizci dayanışmasıyla özgürüz’ İLHAMİ-NURAY UZUNÖZ


Mavi özgürlük


20 yıldır yaşamlarının büyük bölümünü Peçenek 2 adlı yelkenlilerinde geçiren emekli eczacı İlhami Uzunöz ve banka emeklisi eşi Nuray Uzunöz de küresel salgın nedeniyle denizde kalanlardan. İstanbul Beykoz’daki evlerinden Kaş’taki teknelerine yerleşen Uzunöz çifti böylece 65 yaş üstüne getirilen yasaklardan en az etkilenenler arasında olduklarını belirtiyor. 80 yaşındaki İlhami Uzunöz, “Çocuklarımız kendi ayaklarının üstünde duracak hale geldiğini gördüğümde ani kararla tüm işlerimi sonlandırıp 1999 yılında kendimizi denizin sonsuz maviliklerine attık. İyi bir denizci ve yelkenci olduk. Neredeyse tüm Akdeniz ve Karadeniz’i ve hatta Ege adalarını gezdik. Düşük tempolu bir deniz yaşamına başlamak isterken salgın başladı. Bu süreçte daha çok marinalarda kalmayı tercih ettik. Teknemiz yani evimizle marinalara konuk oluyoruz. 65 yaş üstü olduğumuz için bazı gereksinimlerimizi denizci dostlarımız karşıladı. Bu süreçte salgının insanoğluna yıkıcı etkisini ağır şekilde hissediyorum. En fazla da sevdiklerimle görüşememek ve onlara sarılamamanın özlemini çekiyorum. DAD üyesi denizcilerin arasındaki bağ bizlerin özgürlüğüne katkı sağlıyor” dedi. 70 yaşındaki Nuray Uzunöz de, “Salgın nedeniyle kendimizi izole ettik ve koruduk. Salgının ancak aşılanmanın tamamlanmasıyla yani 6 ayı bulan bir dilimde sonlanacağını düşünüyoruz. Bu süreçte de teknedeyiz. Deniz yaşamını terk etmeyeceğiz” diye konuştu.

YARIN: KARAVANDA YAŞAM